Antalya Büyükşehir Gençlik Meclisi eski başkanı, personel O.Ş.K. hakkında, 3 gencin cinsel saldırı ve darp şikayetlerinden sonra dava açıldı. Şantaj sarmalına, eski kız arkadaşın tanıklığı da eklendi.
Antalya Büyükşehir Belediyesi Gençlik Meclisi eski başkanı ve belediye çalışanı O.Ş.K. hakkında, 3 kadınla ilgili istismar ve darp gerekçesiyle yapılan şikayetlerden sonra dava açıldı. Benzer iddialardan dolayı daha önce hakkında takipsizlik kararı verilen Büyükşehir personeli hakkında yapılan şikayetlerin bu kez davaya dönüşmesinde, 3 kadının şikayetlerindeki şantaj kanıtları, adli tıp raporları ve eski bir kız arkadaşının tanıklığı etkili oldu.
Dava dosyasına giren kanıtlara göre, O.Ş.K. siyasi konumunu kullanarak genç kadınları evinde alıkoydu, ailesiyle tehdit etti, şantaj yaptı ve özel görüntülerini alıp yayacağını söyleyerek zor kullandı. Şahsın kadınlara yaptığı tehditler dava dosyasına giren Whatsapp mesajlarına da yansıdı.
Antalya Büyükşehir Belediyesi’nde, O.Ş.K. hakkında savcılığa yapılan suç duyurularına ilişkin henüz idari mercilere yansıyan bir incelemenin başlatılmadığı öğrenildi.
AVUKAT VURAL: BU KEZ ELİMİZ ÇOK GÜÇLÜ
Dosyanın avukatı Süheyla Vural, “Elimiz çok güçlü, çok sayıda mağdurun ifadesi, Adli Tıp raporları ve tanıklarla şikayetçi olduk ve dosyanın sonuna kadar takipçisi olacağız. Bu kez adaletten kurtulamayacak. Dosyayı hazırladığımız süreçte yaşananlara yürek dayanmaz. Daha önce ağır şekilde darp edilmiş bir genç kızın annesi, kızından küçük yaştaki yeni mağdurun darp yaralarını görünce ona gözyaşları içinde sarılıyor. Travma tedavisi gören bir genç kızın annesi, diğer genç kıza, ‘Korkma biz senin arkandayız’ diyor. Bu dosyada yıllarca hayatları kararmış aileler var. Bu suçlar cezasız kalamaz” diye konuştu.
DOSYADAKİ İLK VAKA 2018 YILINDAN
Dosyasına giren ifadelere göre cinsel saldırı olayları 2018 yılında başladı. Dosyadaki ilk mağdur özel bir üniversitede eğitim görmüş Z.G., 8 yıl önce cinsel taciz, sistematik tehdit ve şantajla başlayıp istismarla devam eden korku yıllarını şöyle anlattı: “CHP’ye bağlı çalışmalar yürütmek üzere 2018 yılında ‘Bizim Çocuklar’ grubunu kurduğumuzda O.Ş.K. ile tanıştık. Kendisi o dönemde CHP içinde faaldi. Tanıştıktan iki hafta sonra Whatsapp üzerinden bana cinsel içerikli mesajlar atmaya başladı. Mesajların dozu giderek arttı. CHP mitingi dönüşü beni evime aracıyla bırakmak istedi. Bırakırken de aracı boş bir arsaya çekip taciz etti. Kendisine karşı koydum, istemediğimi söyledim. Bu olay olduğunda 17 yaşındaydım. Daha sonraki günlerde beni ailemle tehdit etmeye, ‘Bu şehirde barınamazsın’ demeye başladı. Beni uygunsuz vaziyette görüntülü olarak arıyordu. Tehditlerle aramayı açmaya zorluyordu ve açınca sapkın şeyler yapıyordu. Benden çıplak resim ve video atmamı istedi. Korktuğum için bir süre istediklerini yaptım. Bu 2 yıl kadar sürdü.”
İKİ İNTİHAR GİRİŞİMİ, YILLAR SÜREN TEDAVİ
Korkup şikayette bulunmadığı dönemde O.Ş.K.’nın kendisini Güllük’te bir eve götürüp tecavüz ettiğini söyleyen Z.G., bu olayın ardından ağır travmalar yaşadığını anlattı. Tecavüzün ardından iki kez intihar girişiminde bulunan genç kadın, “Yaşadıklarımı kaldıramadığım için önce tedavi görmek istedim. Sonra dayanamayıp Antalya ve Adana’da iki kez intihar girişiminde bulundum. 8 yıl cehennemi yaşadım. Bir süredir psikolojik tedavi görüyorum. Daha önce de başka kızları taciz ettiği haberlerde yer aldı. Bizim Çocuklar grubunda başka kızlara da cinsel tacizde bulunduğunu biliyorum. Bundan sonra kimse mağdur olmasın. 17 yaşındayken beni sürekli taciz eden, beni korkutarak çıplak resim ve videolarımı alan, bunları ailene gösteririm diyerek şantajda bulunan ve 19 yaşındayken tecavüz eden O.Ş.K.’dan şikayetçiyim” dedi.
‘ŞİKAYETÇİ OLMA, ZOR DURUMA DÜŞERSİN’
Davada O.Ş.K.’nın ikinci hedefi olarak adı geçen Akdeniz Üniversitesi öğrencisi S.Ö., “Büyükşehir Belediyesi Gençlik Meclisi’nde O.Ş.K. başkanken, ben de başkan vekiliydim. Kendisi tarafından bazen etkinliklerde, bazen kapalı mekanlarda defalarca darp edildim. Bunlardan biri telefonunu açmadığım için oldu. En son bu şahıs tarafından çok ağır şekilde darp edildim. Üstüm başım yırtılmış halde kendimi hastanede buldum. İfade verirken başımda B.Ö. ve belediye şirketi yöneticilerinden O.D. vardı. Bu konuyu büyütürsem ailemin meseleden haberdar olup zor duruma düşeceğini söylediler. ‘Bunlar duyulursa ailene ne diyeceksin, bu şehirde nasıl yaşayacaksın’ deyip şikayetçi olmamamı istediler. Olayla ilgili haberler çıkınca, mecliste O.Ş.K. ile yan yana fotoğrafımız çekildi sorun yok anlamında. O an engel olunsa da, ben defalarca yaşadığım sistematik şiddetin cezalandırılması için davacı oldum. O zaman şahıs hakkında uzaklaştırma kararı alındı” diye konuştu.
DAVA TANIĞI, ÇAREYİ ŞEHİR DEĞİŞTİRMEKTE BULDU
Üniversite eğitimi için geldiği Antalya’ya 6 Şubat depremlerinin ardından ailesiyle birlikte yerleşen S.Ö., “Ben o şahısla hiç sevgili olmadım. Ama gençlik meclisi başkanı olarak işlediği ağır suçlar üzerine yönetime yaptığım her şikayet, sevgili kıskançlığına indirgenip kapatıldı. Belediyedeki titriyle kurumları ziyaret eden, kent yöneticileriyle her yerde fotoğraf veren bu şahıs, şiddet ve şantajlara devam edebileceği bir ortam buldu. Eski kız arkadaşıyla da bazen konuşuyoruz. ‘Canımı zor kurtardım’ diyor. Kurtulmak için çareyi şehir değiştirmekte buldu. O da O.Ş.K.’nın yaptığı her türlü insanlık dışı şeye bizzat yaşayan biri olarak tanıklık yapacak. Yakın zamanda nişanlandığı kişiden de şiddet nedeniyle ayrıldıklarını öğrendik.”
‘HERHALDE BURADA ÖLECEĞİM’ DİYE DÜŞÜNDÜM
Mart ayı başında yaşadığı darbın ağır izlerini bugün hala üzerinde taşıyan dosyadaki son mağdur Akdeniz Üniversitesi öğrencisi B.Ç., O.Ş.K.’nın kendisini evine davet ettiğini, kabul edip gittiğini, aralarında bir gerginlik çıkıp gitmek isteyince gitmesine engel olup işkence ettiğini söyledi. Genç kadın, ifadesinde O.Ş.K.’nın kendisini darp edip yerlerde sürüklediği, boğazını sıkıp uzun süre nefessiz bıraktığı ve kapıyı üzerine kilitlediği anları şöyle anlattı: “Ben gitmek için ısrar edince vurmaya başladı. Kendimi korumaya çalışınca da video çekmeye başladı. ‘Bakın beni nasıl darp ediyor’ diye tuhaf kayıtlar yapmaya başladı. Bir yandan kayıt yaparken, bunları aleyhimde kullanacağını söyledi. Gerçekten çok korktum. Bir yandan beni ısırıyor, bir yandan da yerlerde sürüklüyordu. Halen üzerimde derin ısırık izleri var. Tıpkı kuduz gibi saldırdı. Sonra boğazıma yapıştı. Nefes alamadığım o dakikalarda ‘Herhalde burada öleceğim’ dedim.”
VÜCUDUNDA ÇOK DERİN ISIRIK VE DARP İZLERİ VAR
Kolunda ve bacaklarındaki siyaha dönüşmüş morlukları ve diş izlerini gösteren B.Ç., bununla ilgili Adli Tıp raporunun da dosyaya eklendiğini söyledi. B.Ç., şöyle konuştu: “Ben O.Ş.K’yı ilk kez 2023’ün baharında Manavgat’ta ilçe örgütlenmesinde olduğum dönemde, deprem yardımları için yaptığımız toplantılarda tanıdım. Aslında o dönemde Manavgat’taki kermeslerden birinde bir kadın, bu şahsın kızına zarar verdiğini bana anlatıp, ‘Çok tehlikeli, ondan uzak dur’ demişti. O dönemde Manavgat’ta olduğum için zaten çok az görüşüyorduk. Sonra ben Antalya’da üniversiteye başlayınca bu uyarıyı dikkate almayarak büyük hata yaptığımı anladım. Yakın zamanda o da Akdeniz Üniversitesi’nde yüksek öğrenime başladı. Yani bu aralar yeni genç kızlarla tanışıyor, bu onun için yeni kurbanlar demek. Çok endişe ediyorum. Bizim yaşadıklarımızı başkaları yaşamasın.”
GENÇ KADININ DÜĞÜNÜNE SİYAH ÇELENK GÖNDERMİŞ
Davanın tanığı olan O.Ş.K.’nın eski kız arkadaşı, şahıstan şiddet gördükten sonra uzaklaşmak istediğini, şantaj ve tehditler nedeniyle şehir değiştirmek zorunda kaldığını söyledi. Kurtulmaya çalıştığı süreçte O.Ş.K.’nın diğer kadınlara uyguladığı şiddete de tanık olduğunu anlattı. O.Ş.K.’dan ayrıldıktan sonra Antalya’dan uzak bir yerde kendine yeni bir hayat kurmaya çalıştığını söyleyen mağdur kadın, buna rağmen tehdit mesajları almaya devam ettiğini belirtti. Genç kadın, farklı bir şehirde evlilik yaptığını ve O.Ş.K.’nın düğün törenine siyah çelenk gönderdiğini söyledi./DUVAR - Ceren YILMAZ