Son yıllarda Antalya’nın Korkuteli, Demre, İbradı, Akseki, Kaş, Gazipaşa, Kumluca ve Finike ilçelerinde açılmak istenen mermer ocaklarına verilen ÇED raporları olumlu sonuçlanırken, sıra Gündoğmuş'a geldi. Gündoğmuş ilçe sınırları içinde yer alan Serinyaka Mahallesi’nde yapılması planlan kalker ocağına ‘ÇED gerekli değil’ kararı verilmesi bölge halkını isyan ettirdi.
Antalya’nın pek çok doğal ve eşsiz yerleri mermer ve kalker ocaklarıyla ranta kurban ediliyor. 2013 yılından 2025 yılına kadar Antalya’da 3 bin 813 tane tane ÇED raporu istendi ve bunlar olumlu sonuçlandı. Antalya’nın üzerindeki baskı her geçen artıyor. Son yıllarda Antalya’nın Korkuteli, Demre, İbradı, Akseki, Kaş, Gazipaşa, Kumluca ve Finike ilçelerinde açılmak istenen mermer ocaklarına verilen ÇED raporları olumlu sonuçlanırken, sıra Gündoğmuş'a geldi. Son olarak Antalya’nın Gündoğmuş ilçesinde yer alan Serinyaka Mahallesi’nde i Manav Oğlu İnşaat Nakliyat Madencilik ve Tic. Ltd. Şti. tarafından yapılması planlanan II-A Grubu Kalker Ocağı ve Kırma Eleme Tesisi projesi Antalya Valiliği tarafından 'Çevresel Etki Değerlendirmesi Gerekli Değildir' kararı verilmişti. Söz konusu proje bölgede tahribata neden olurken mahalle sakinleri projeye karşı çıkıyor. Bölge halkı söz konusu projenin yerleşim ve tarım alanlarına yakınlığıyla risk taşıdığını ifade ederek hukuki mücadele başlatmaya hazırlanıyor.
PROJEYE DAVA AÇILACAK
Gündoğmuş ilçesine bağlı Serinyaka Mahalle Muhtarı Nadir Şahin, konuşmasında şu ifadelere yer verdi:
“ÇED raporuna gerek yoktur şeklinde bir yazı geldi. Ancak bu durumla ilgili öncesinde hiçbir bilgi verilmedi. Biz, orada yerel halktan insanlar olarak bu karara dava açacağız. Bu konuda bir arabuluculuk vardı ve vekaletleri de verdik.”
DİNAMİT PATLATILINCA EVLER SALLANIYOR
Projenin yerleşim alanına oldukça yakın olduğunu söyleyen Muhtar Şahin, “Köyün içinde 500-600 metre mesafede ve çevresi tamamen tarım arazileri ile çevrili bir bölge. Toz ve duman nedeniyle durum daha da kötüleşiyor. Karşı köyde sınır komşumuz olan bir yer var. Orada dinamit patlatmaları yapılıyor. Patlamalar sırasında evler deprem oluyormuş gibi sallanıyor. Bu toz ve duman nedeniyle ne meyve yetişiyor ne de insanlar bu gürültüden rahat edebiliyor” diye konuştu.
ÇEVREYE VE İNSANLARA VERİYOR
Ayrıca, “Bölgedeki su kaynakları da etkileniyor” diyen Muhtar Şahin, “Kıyıdan gelen su kaynaklarının bulunduğu yere değil ama yakın bir alanda bu olumsuzluklar yaşanıyor. Bu durumun çevreye ve insanlara verdiği zarar gerçekten çok büyük” sözlerine son verdi. /ANTALYAGÜNDEM
