A.İ.A suç örgütü soruşturması kapsamında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın hazırladığı iddianamede, Antalya merkezli Y.Y.'ye ait paravan şirketler aracılığıyla kamu ihalelerine fesat karıştırıldığı, sahtecilik ve rüşvet yoluyla milyonlarca lira kamu zararı oluşturulduğu ortaya kondu.
Beşiktaş Belediyesi'ne yönelik İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen “çıkar amaçlı suç örgütü” soruşturması kapsamında hazırlanan iddianamede, Antalya merkezli firmaların yasa dışı ihalelere nasıl yön verdiği ortaya çıktı. İddianamede A.İ.A liderliğinde kurulduğu öne sürülen suç örgütü, kamu ihalelerinde sahtecilik, rüşvet ve dolandırıcılıkla suçlanıyor. Antalya’da faaliyet gösteren Y.Y.'ye ait olduğu iddia edilen çok sayıda şirket, örgütün paravan yapıları arasında gösterildi. Başsavcılığın ağır ceza mahkemesine sunduğu iddianamede, “suç işlemek amacıyla örgüt kurma ve yönetme”, “ihaleye fesat karıştırma”, “resmi belgede sahtecilik”, “kamu kurumlarını dolandırma”, “rüşvet”, “suçtan elde edilen malvarlığını aklama” gibi 12 ayrı suçlamadan kamu davası açıldı.
KAĞIT ÜZERİNDE SAHİPLER
İddianamede yer alan tanık beyanlarına göre, Antalya merkezli birçok şirketin resmi sahiplerinin kağıt üzerinde olduğu ortaya çıktı. Gerçek yöneticinin A.İ.A. olduğu, şirketlerin çalışanlar veya güvendiği şahıslar üzerine geçirilerek örgütün faaliyetlerinin gizlendiği aktarıldı. M.G. ifadesinde, “Y.Y. bana güvendiğini ve firmaları üzerime yapacağını söyledi. Ben de kabul ettim. Bu firmalarda imza yetkisi bende olsa da sadece maaş alıyordum, kararları A.İ.A. ve Y.Y. veriyordu” dedi.
SAHTE REKABETLE SÜRE KAZANMA PLANI
İddianamede örgütün ihalelerde rekabet ortamı varmış gibi davranarak ihalelere ‘yan teklif’ veren firmalarla birlikte hareket ettiği belirtildi. Bunlar arasında Y. ailesi ve A.İ.A'ya ait firmalar yer aldı. Sözde rakip gibi görünen şirketlerin aslında birlikte hareket ettiği, ihalelere itiraz dilekçeleriyle süreci uzatıp, eksik belgelerin tamamlanması için zaman kazandırıldığı kaydedildi.
FİRMALAR YILLARCA EL DEĞİŞTİRDİ
Antalya’da kurulan şirketlerin, zaman içinde çalışanlar veya düşük profilli şahıslar üzerine geçirilerek dikkat çekmemesi sağlandı. İddianamede yer alan B.N., F.Y., Ü.Y. gibi isimlerin yer aldığı şirket listeleri ortaklık devirleri, sahte vekaletler ve ani hisse değişimleriyle dolu olduğu görüldü. İddianameye göre bu durum, örgütün izini kaybettirmek ve sorumluluktan kaçmak için bilinçli bir taktik olarak değerlendirildi.
SAHTE İMZA İDDİASI
Soruşturma kapsamında ifadesi alınan E.C., bir firmanın resmi olarak kendi adına kayıtlı olduğunu, ancak fiilen Y.Y. tarafından yönetildiğini söyledi. E.C. ayrıca, Beşiktaş Belediyesi’ne sunulan yaklaşık maliyet teklifinde yer alan imzanın kendisine ait olmadığını, imzasının taklit edildiğini öne sürdü.
"HATIRLAMIYORUZ VERMİŞ OLABİLİRİZ"
Tanık ifadelerine göre, teklif veren bazı firmaların temsilcileri ifadelerinde, tekliflerin kim tarafından ve nasıl gönderildiğini hatırlamadıklarını söylerken, bazı şüphelilerin yönlendirme yaptığı da iddialar arasında. Y.Y.'nin ifadesine göre, H.Y. tarafından kendisine “Hatırlamıyoruz, vermiş olabiliriz” şeklinde ifade vermesi yönünde telkinde bulunulduğu belirtildi.
ESENYURT İHALESİNDE SAHTE TEKLİF
Beşiktaş Belediyesi iddianamesinin yayımlanmasının ardından, Y.Y.'ye ait Antalya merkezli bir firma üzerinden Esenyurt’taki bir çöp ihalesine sahte teklif verildiği ortaya çıktı. Esenyurt Belediyesi’nin çöp toplama ihalesine dair soruşturmada, ihalenin önceden A.İ.K.'ın firmasına verileceğinin planlandığı, diğer teklifin ise sadece usulen sunulduğu belirtildi.
Firma yetkilisi O.Ç., teklifin kendilerine ait olmadığını, imzanın ise sahte olduğunu belirtti. İddianamede, bu yöntemle ihalelerin hem daha ekonomik göründüğü hem de kazanan firmaya zaman kazandırıldığı kaydedildi. Yaklaşık maliyet tekliflerinin firmalardan değil, üçüncü kişilerden temin edildiği ve tekliflerin aynı gün içinde ıslak imzayla verildiği tespit edildi. Tüm bu uygulamaların, ihalenin rekabetçi bir ortamda yapılmış gibi gösterilmesini sağladığı vurgulandı.
"İHALEYE GİRME"
Soruşturma kapsamında ifadesi alınan iş insanı Y.Y., 30 Haziran 2021 tarihinde İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) tesislerinde İ.B. ile yaptığı görüşmeye dair çarpıcı iddialarda bulundu. Y.Y., İ.B.'nin kendisine “ihaleye girme” dediğini ve görüşmenin ardından ihalelere alınmadığını belirtti.
Y.Y. görüşmenin ardından binadan çıkan Ekrem İmamoğlu'nun, o sırada yukarı katta bulunan kişi olduğunu oğlunun çektiği video kaydıyla tespit ettiğini ileri sürdü.
"İHALE HAVUZU OLUŞTURULMASI İSTENDİ"
Y.Y.'nin kardeşi F.Y. ise 2021 yılında Florya’daki İBB Başkanlık Konutu’nda yapılan bir toplantıya katıldığını, toplantıda İ.B.'nin Ekrem İmamoğlu tarafından yetkilendirildiğini söylediğini ve "İş almak isteyen firmaların oluşturulacak havuza katkı sağlaması gerektiği" şeklinde baskı yapıldığını iddia etti.
F.Y.'ye göre, havuza katkı sunmayan firmalara ihale verilmediği gibi mevcut işler de zora sokularak hak ediş ödemeleri engellenmiş oldu.
84 MİLYONLUK PARA TRAFİĞİ
Bu kapsamda, Y.Y.'nin bir şirket ile birlikte ortak girişim kurmak istediği, kendi firması üzerinden teminat ve teklif mektupları sunulduğu, ihaleler sonucunda toplamda 84 milyon 857 bin 500 TL tutarında para ödemesi yapıldığı bilgisi dosyaya yansıdı. Paraların Ö.G. ve başka kişiler üzerinden teslim edildiği de soruşturmaya konu oldu. /LİDER
