Çağrı Yılmaz, “Gazipaşa’da meydana gelen depremler Antalya körfezine doğru kayarsa burada meydana gelen depremler daha yıkıcı olacak. Özellikle falezlerin üzerindeki yapıların denize kayma ihtimali çok yüksek” dedi
Antalya'da antik çağlardan günümüze meydana gelen depremleri inceleyen ve önemli belgeler elde eden Uzman Tarihçi Çağrı Yılmaz, Antalya’da 4 gün arayla meydana gelen iki büyük depremi değerlendirdi. Yılmaz, “Gazipaşa’da meydana gelen depremler Antalya körfezine doğru kayarsa burada meydana gelen depremler daha yıkıcı olacak. Özellikle falezlerin üzerindeki yapıların denize kayma ihtimali çok yüksek” dedi
Antalya'nın Gazipaşa ilçesi açıklarında geçtiğiminiz günlerde 4.8 büyüklüğünde deprem meydana gelmişti. Deprem yerin 34 kilometre derinliğinde meydana geldi. Depremin ardından vatandaşlar sokaklara dökülürken, otellerdeki müşteriler de kendilerini dışarı attı. Deprem Alanya, Manavgat, Serik ilçelerinde de hissedildi. Bu depremin üzerinden 4 gün geçmeden aynı nokta üzerinde bir deprem daha meydana geldi. Gazipaşa ilçesinde 32.69 kilometre derinlikte 4.6 büyüklüğündeki deprem şehir merkezinde ve çevre ilçelerde hissedildi. Vatandaşlar kısa süreli panik yaşayarak dışarı koştu. Depremin ardından yapılan saha taramasında herhangi olumsuz bir duruma rastlanmadı.
BÜYÜK DEPREM ETKİSİ
Antalya'da antik çağlardan günümüze meydana gelen depremleri inceleyen ve önemli belgeler elde eden Uzman Tarihçi Çağrı Yılmaz, 4 gün arayla meydana gelen depremler üzerinden büyük yıkıma neden olan Hatay depremine dikkat çekti. Yılmaz, Hatay, Kahramanmaraş ve Adana bölgelerinde meydana gelen büyük depremlerin ardından Antalya'da da depremlerin yaşandığını söyledi. Yılmaz, tarih boyunca yaşanan depremlerin ardından çıkan tsunamilerde ise 3 antik kentin sular altında kaldığını hatırlattı.
İLK DEPREM KARAİN MAĞARASINDA
Antalya Körfez Gazetesi muhabiri Ertuğrul Gün'ün haberine göre; meydana gelen depremlerde Antalya'da büyük yıkımlar tespit ettiğini belirten Yılmaz, “Çalışmalarımda Antalya'nın deprem tarihinin çok sığ incelendiğini gördüm. Arşiv belgeleri, Antalya'yı ziyaret eden seyyahlar sadece Osmanlı arşivi değil Ermeni kaynaklarını da incelemek açısından tarihçilerin kaynaklarını araştırdığımda çok fazla deprem olduğunu belirledik. Çalışmaya antik çağlardan başladım. İlk olarak Antalya'da depremi Karain Mağarası'nda görüyoruz. Bu depremde Karain Mağarası'nda üzerine kaya parçası düşerek ölen bir kadın cesedi bulunuyor. Yine incelemelerimizde Rodos merkezli Akdeniz'de meydana gelen bir depremde Myra Antik Kenti, Simena, Aperlai antik kentlerinin tsunami sonucu denizin altında kaldığını görüyoruz” dedi.
1741 DEPREMİ YIKTI GEÇTİ
Bizans İmparatorluğu kaynaklarında 500'lü yıllarda Antalya'da başka bir depremle karşılaştıklarını belirten Yılmaz, “Bu depremde özellikle can kayıplarının yaşandığı açıkça yazılıyor. Günümüze yaklaştığımız zaman Kıbrıs'ta 1222 yılında gerçekleşen bir deprem yine özellikle Antalya'yı derinden etkilemiştir. Daha yakın tarihe geldiğimiz zaman 1468 yılında ufak çaplı bir deprem meydana geldiğini gördük. Bugünkü liman bölgesinde gerçekleşen büyük bir depremde Leonardo da Vinci kendi notlarında denizin yarıldığını, denizin 3 saat boyunca yok olduğunu not almıştır. Antalya'nın en büyük depremi 1741 yılında Rodos merkezli olmuştur. Bu depremde Finike bölgesinde büyük yıkım olmuştur. Bu depremin yaraları sarılmadan 1743 yılında büyük bir deprem oluyor. Depremlerin şiddeti ölçülemiyor ama 7'nin üzerinde olduğu tahmin ediliyor. Fransa Büyükelçiliği bunu not almıştır. Bu depremde konsolosluk yıkılarak konsolos ölmüştür” sözlerine yer verdi.
BÜYÜK DEPREMLER VAR
1926 yılında yine Antalya'da büyük bir deprem meydana geldiğini belirten Yılmaz, “Biz bu belgeleri incelerken Türkiye'nin tarihsel sismik yapısını da inceledik. İlginç bir detayla karşılaştık. Biz yakın zamanda yaşadığımız büyük Kahramanmaraş depremine bir de tarihsel açıdan bakmak istedik. Araştırmamızda bu bölgede meydana gelen 3 büyük depremin ardından Antalya'da 3 ve 15 senelik zaman aşımıyla büyük Antalya depremlerinin gerçekleştiğini gördük. Örnek olarak 526 yılında meydana gelen Hatay depreminden 17 yıl sonra Antalya'da büyük bir deprem meydana geliyor. 1222 yılında meydan gelen Kıbrıs depreminden 10 yıl önce Adana, Hatay bölgesinde çok büyük bir deprem var. Yakın zamanda ise bizi de korkutan 1738 yılında büyük bir Malatya, Hatay, Adana bölgesini etkileyen ciddi bir depremin 3 yıl ardından 1741 yılında Antalya'da deprem meydana geliyor. 1743 yılında gerçekleşen çok büyük bir depremle karşılaştık. Biz bunu 3 noktada tespit ettik” ifadelerini kullandı.
FALEZLER DENİZE KAYACAK
Antalya’da 4 gün arayla meydana gelen 2 büyük depremi değerlendiren Yılmaz, “Deprem tahminlerinde kullanılan yöntemlerin bir tanesi de tarihi depremlere bakmaktır. Tarihi depremlere bakıldığı zaman depremin de bir genetiği olduğu için aynı şekilde tekrarlanabileceği ön görülüyor. Bu kapsamda bakarsak büyük Hatay ve Malatya depreminin arkasından biriken enerjinin devamının ya Ölüdeniz ya da Helen fayına kayması düşünülüyordu. Gazipaşa, Alanya, yavaş yavaş Antalya Körfezi'ne doğru gelen depremlerin Helen fayına doğru kaydığı görülüyor. Bu kayma devam edip Antalya'ya daha yakın kesimlerinde deprem olursa bu daha yıkıcı olacak. Bunun örneğini 1741 yılında yaşadık. Uzun yıllar böyle büyük bir deprem olmadı. Bugün Antalyalıların kadın yarı olarak bildiği yer aslında bir faydır ve Güver Uçurumuna kadar devam eder. Benzer bir deprem olursa özellikle falezlerin üzerindeki yapıların denize kayma ihtimali çok yüksek” diyerek açıklamalarına son verdi.