Kültür Sanat

Kültür Sanat Haberleri

ANTALYALI RESSAMIN SANAT YOLCULUĞU

ANTALYALI RESSAMIN SANAT YOLCULUĞU

ANTALYALI RESSAMIN SANAT YOLCULUĞU
Küçük yaşlardan beri sanatla içi içe büyüyen Antalyalı ressam Zübeyde Yavuz, sanata olan aşkını anlattı. Yavuz, “Resim yapma konusunda yaratılmış bir fıtrat var ancak daha sonrası eğitime dayanıyor” dedi. Sanatın her dalında çocuk, genç ve yetişkinlere özel eğitimler vererek topluma yetenekli bireyleri kazandırmayı ilke edine ressam Zübeyde Yavuz, sanata olan tutkusunu, heyecanını ve sanata olan aşkını şöyle anlattı: “Ben yıllardır resimle uğraşıyorum. Akdeniz Üniversitesi mezunuyum. Yaklaşık 15 yıllık bir atölye geçmişim var. Daha önce de oldu ama profesyonel anlamda 8 sene buradayım. Onun haricinde ebru yapıyorum. Baskı sanatlarıyla uğraşıyorum ve liselere, üniversitelere öğrenci yetiştiriyoruz. Bu konuda iddialıyız. Çünkü öğrencilerimiz çok iyi yerleri kazandılar. Şu anda yaşamış olan ve 1940 sonrası yetişmiş olan, sanatı temsil eden en eski jenerasyon olan bir youtube programım var. Bunlar içinde Devrim Erbil’den Zait Büyükişleyen’e, Ekrem Kahraman’a ve şu anda sanat tarihine geçmiş Türk sanatçılardan oluşan 90 tane yapılmış röportaj var. Köy enstitüsü yıllarında onların yetiştirdiği öğrenciler anlatıyor. Yazmayı çok seviyorum. Yıllarca makalelerim yayımlandı. Son dört yıldır da yerel gazeteler de birkaç makalem çıktı. Akrilik ve yağlı boyayı seviyorum. Resim yapmayı çok seviyorum, rengi çok seviyorum. Genelde lekeciyim.” ‘SANAT FARKINDALIĞI ARTIRIR’ “1940’lardan sonra hatta 70-80’lerden sonra gelişen birçok harekette sanatın toplum için olması gerektiği konusunda bayağı bir mücadele verildi; birçok akım da ondan sonra ortaya çıktı. Ancak şu anda çağdaş sanata, postmodern sanata baktığımızda genelde ‘Sanat sanat içindir.’ Çünkü sanat neyi ifade ediyorsa veya sanatçı hangi malzemeyle hangi materyali kullanmak istiyorsa ilerleme genelde o yöndedir. Ama sanatçı, bunu kullanırken de belli bir anlatım seviyesinde kullanıyor. Bu da sanatın topluma indirgenmesi noktasında yönünü açıklıyor. Örneğin birçok sanatçının toplumsal baskıları ele aldığı çalışmalar var. Bunlar, ‘Sanat toplum içindir’ anlayışını da destekliyor. Aslında sanat birçok şeyin farkındalığının ortaya çıkmasını sağlıyor ama çözüm bulan mecra sanat değildir. Sadece insanların farkındalığının artmasını sağlayan bir koldur. Zaten yeni kurulan toplumlarda sanatı kullanarak birçok ilerleme kaydedilmiştir. Örneğin Rus devriminden sonra sanat kullanılarak insanlarla iletişime geçilmiştir. İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra Picasso veya Dadaistlerde sanat kullanılarak insanların, üretimin veya toplumun farkındalığının oluşmasının sağlandığını görürüz.” ‘FITRAT VAR ANCAK EĞİTİM ŞART’ “Her sanatçı zaman içinde birçok resim yapmıştır. Ben çağdaş Türk resmini incelemiştim. Her sanatçıyı zaman içinde tanıyorsunuz. Bizim yetiştiğimiz koşullarda, Anadolu’da çok fazla eğitmen yoktu. Dolayısıyla yayınlar da hem çok kaliteli hem de ulaşılabilir değildi. Fakat babam da bu konuya çok meraklı bir insan olduğu için bize çok destek verdi. Ben daha çok sanat ansiklopedilerinden yola çıkarak ilk eğitimimi tamamladım. Yani bir Van Gogh’u bir Sezan’ı, Fikret Otyam’ı o dönemde Devrim Hoca’yı ve diğerlerini oradan tanıyorum. Resim yapma konusunda yaratılmış bir fıtrat var ancak daha sonrası eğitime dayanıyor. Her ne kadar ilgi olsa da sonuçta eğitimle bu iş daha da ileri boyutlara ulaşabilir. Resim ne kadar yetenek olarak düşünülse de sonradan kazanılmış bir yetenektir. Dolayısıyla ciddi güzel bir eğitim alan bir kişi, resim yapmayı öğrenip profesyonel anlamda resim yapabilir.” /AKDENİZMANŞET

Kültür Sanat 22.07.2024 08:35:33 0