Masal gibi bir geçmişe sahip olan Akbaş Köyü, sakinliği ve doğal güzellikleriyle dikkat çeken bir köy. Bu eşsiz köy, tarih kokan sokakları ve M.Ö. Romalılar dönemine dayanan geçmişiyle adeta bir açık hava müzesini andırıyor. Serik merkezinden sadece 28 km uzaklıkta, Kısık Harabeleri'ne doğru devam eden Naneli Yaylası’na giden yol, ziyaretçilere unutulmaz bir tarih yolculuğu vaat ediyor
ROMA İMPARATORLUĞU'NUN GÖZDESİ: AKBAŞ KÖYÜ
Akbaş, Roma İmparatorluğu'nun izlerini taşıyan en eski köylerden biri. M.Ö. Romalılar döneminde varlığı belgelenmiş olan bu köy, zaman içinde birçok medeniyetin etkisi altında kaldı. Sokaklarında dolaşırken geçmişin izlerini hissetmek adeta mümkün.
TARİHİ KALELERİN ARDINDA: KISIK HARABELERİ
Akbaş Köyü'nün mistik atmosferini tamamlayan unsurlardan biri de Kısık Harabeleri'dir. 600 metre civarında yüksekliği bulunan Kısık bölgesinde yer alan bu harabeler, Roma dönemine ait geniş bir kale yerleşim yerini günümüze taşıyor. Harabeler, zamanın yıpratıcı etkilerine rağmen, antik dönemin ihtişamını hala koruyor.
ASPENDOS'A SU TAŞIYAN EFSANEVİ YAPI
Akbaş Köyü'nün sularıyla ünlü olan başka bir tarihi değeri ise Kısık Deresi üzerindeki 40-50 metre yüksekliğindeki su kemeri. Bu muazzam kemer, Aspendos Antik Kenti'ne su taşıyan ve efsanevi hikayelere konu olan kemerlerin bir uzantısı. Kemer, adeta zamanın ta kendisiyle sohbet eder gibi.
Akbaş Köyü ve çevresindeki tarihi zenginlikler, bir zamanlar yaşananların izlerini taşıyan, adeta bir tarih kitabı gibi. Her bir taş, her bir kalıntı, ziyaretçilere geçmişin derinliklerinde unutulmaz bir yolculuk vadediyor. Akbaş Köyü ve Kısık Harabeleri, tarih tutkunları için adeta bir hazine sandığı, beklenmedik sürprizlerle dolu bir maceranın kapılarını aralıyor. /EKSPRES - Erendiz ÖZKURT
