Gezegenimizdeki kıtaları saymanız istendiğinde ne cevap veriyorsunuz? Asya, Avrupa, Afrika, Amerika ve Antarktika, Okyanusya'yı hepimiz coğrafya derslerinden hatırlıyoruz. Peki ya kayıp kıta Zelandiya'yı biliyor musunuz?
Maori dilindeki adıyla Te Riu-a-Maui veta Tazmantis olarak da bilinen Zelandiya'nın varlığına dair iddialar asırlardır gündemdeydi ama ancak 8 yıl önce kesinleştirilebildi.
Peki "Büyük Güney Kıta" olarak da bilinen ve Antarktika'nın batısıyla Avustralya'nın doğusunu birleştiren bu ada neden kaybolmuştu ve nasıl bulundu?
TASMAN ELİ BOŞ DÖNDÜ
Doğrusunu söylemek gerekirse Zelandiya'nın hikâyesi 1600'lü yıllarda başladı.
Hollanda Doğu Hindistan Şirketi adına çalışan Abel Tasman, takvimler 1642 yılını gösterirken bu kıtayı bulmak için Endonezya'dan yola çıktı.
Aynı zamanda Avustralya'nın Tazmanya eyaletinin isim babası olan Tasman, nihayetinde Yeni Zelanda kıyılarına vardığında yerli halk Maorilerle karşılaştı.
Ancak Maoriler bu beyaz Avrupalıyı ve adamlarını gördükleri için çok mutlu değillerdi. Hatta Tasman'ın beraberindekilerinden dördünü katletmişlerdi.
Bu durum Tasman'ın ardına bakmadan Yeni Zelanda topraklarından kaçmasına neden oldu. Tasman'ın elinde sekizinci kıtayı bulduğuna dair dünyaya gösterecek bir kanıt da yoktu. Sözün kısası yaptığı gezi başarısızlıkla sonuçlanmıştı.
Tasman Ekim 1659'da 56 yaşındayken hayatını kaybetti.
BİLİM İNSANLARI SEBEBİNİ HÂLÂ ANLAYAMIYOR
Hayalet kıtanın gizeminin çözülebilmesi için ise 400 yıl daha geçmesi gerekecekti.
Yeni Zelanda Kraliyet Araştırma Enstitüsü bünyesinde bulunan Jeolojik ve Nükleer Bilimler Kurumu (GNS Science), 2017 yılında Zelandiya'nın keşfini duyurdu.
Yaklaşık 4.300 kilometre uzunluğunda olan ve 4,9 milyon kilometrekarelik bir alanı kaplayan Zelandiya'nın önemli bir kısmı suyun altında bulunuyor.
500 milyon yılı aşkın zaman önce Zelandiya, Gondwana adı verilen bir süper kıtanın parçasıydı. Ancak bir noktada Zelandiya jeologların halen anlayamadığı bir sebepten ötürü "uzaklaşmaya" başladı.
Bunun sonucunda kıtanın yüzölçümünün yaklaşık yüzde 95'i deniz sularının altında kaldı.
Zelandiya'yı keşfeden ekipteki bilim insanlarından Andy Tulloch, o dönemde yaptığı açıklamada, "Bu, çok aleni bir şeyin ortaya çıkarılmasının zaman alabileceğini gösteren bir örnek" dedi.
Araştırmanın baş yazarı Nick Mortimer ise Zelandiya'nın kendini dünyaya yeniden göstermek için bu kadar beklemesinin havalı bir şey olduğunu belirterek, "Baktığınız zaman gezegenimizdeki tüm kıtalarda çeşitli ülkeler bulunuyor ama Zelandiya sadece üç bölgeye ev sahipliği yapıyor" dedi.
EN GENÇ KITA
Amerikan Jeoloji Topluluğu'nun Nisan 2017 tarihli raporunda, "En büyük yedinci jeolojik kıta olmanın yanı sıra Zelandiya en genç, en ince ve suya en batık kıta" ifadeleri kullanıldı.
Rapor şöyle devam etti: "Zelandiya'yı bir kıta olarak sınıflandırmanın bilimsel değeri listeye bir isim daha eklemekten çok daha fazla. Bir kıtanın suya batmış ama parçalanmamış olması, kıtasal kabuğun kohezyonu ve kırılmasının araştırılması adına faydalı ve merak uyandıran bir jeodinamik."
Bu araştırmanın yayımlanmasından kısa süre önce, çeşitli ülkelerden bilim insanlarının oluşturduğu bir ekip, Kuzey Zelandiya'dan deniz dibi kaya örnekleri almak için Yeni Kaledonya yakınlarına bir sefer düzenledi. Sonuçları da Ekim 2023'te yayımlanan bu sefer sayesinde Zelandiya'yla ilgili üç önemli keşfe imza atıldı.
Bilindiği üzere Dünya'daki tüm kıtaların belli bölgeleri deniz suyunun altında kalıyor. Bu nedenle bu kıtaların keşfedilmesi ve haritalanmasında güçlükler yaşanıyor. Bu nedenle birçok kıta sahanlığının jeolojisi bilinmiyor, jeolojik haritalarda bu bölgeler gri alanlar olarak gösteriliyor.
NEREDEYSE TAMAMI KITA SAHANLIĞI
Zelandiya'nın keşfinde de benzer sorunlar yaşandı. Ne var ki bu kıta diğerlerinden daha farklı. Suyun üzerinde kalan kısım Zelandiya'nın sadece yüzde 5'ini oluşturduğundan kıta sahanlıkları çok daha geniş.
2023 yılında tamamlanan araştırma, bu kıta sahanlıklarının jeolojisini anlamaya yönelikti. Araştırma sayesinde kıtanın jeolojisi, volkanları ve çökelti havaları tam anlamıyla haritalandırıldı ve su altında kalan sınırlar belirlenmiş oldu.
2019'da GNS araştırmacılarının yürüttüğü ve sonuçları Tectonics dergisinde yayımlanan bir araştırmada, Güney Zelandiya'nın 1,5 milyon kilometrekarelik kısmının jeolojisi haritalandırılmıştı. Bu araştırmanın bulguları Gondwana'dan ayrıldığı sırada kıtanın kabuğunda yaşanan esneme, bükülme ve incelmelerin kapsamını gözler önüne sermişti.
2023 tarihli araştırma da Tectonics dergisinde yayımlandı ancak Kuzey Zelandiya'ya odaklandı. Araştırmacılar Yeni Zelanda, Yeni Kaledonya ve Avustralya arasında kalan bölgenin jeolojisini haritalandırdı.
2023 tarihli araştırmanın bir diğer önemli bulgusu da dev bir volkanik bölgenin keşfi oldu. Araştırmacılar 60-100 milyon yıl önce Gondwana'nın kıyısında bulunan bu volkanların patladığını tespit etti.
Mortimer, gerçekleştirdikleri bu çalışmayla ilgili açıklamasında, "Çeşitli çağlarda yaşanmış ve Zelandiya'nın çeşitli bölgelerinde iz bırakmış magma püskürmelerinin boyutlarına ilk kez şahit oluyoruz" dedi.
TAMAMEN HARİTALANDIRILMIŞ İLK KITA
Araştırmanın yazarlarından Wanda Stratford ise, "Şu ana kadar Gondwana'nın parçalanmasında magmanın rolü azımsanıyordu. Şu an bu lavların kıtada 250 bin kilometrekarelik bir alana yani neredeyse Yeni Zelanda kadar bir bölgeye yayıldığını görebiliyoruz" ifadelerini kullandı.
Çoğunluğu suyun altında gizli olan volkanik alanlar güçlü manyetik imzaları sayesinde keşfedildi. Bölgede yaşanan manyetik anomaliler kaya tarakları tarafından yüzeye çıkarılan bazalt lav kayalarıyla benzerlik gösteriyordu.
Aynı manyetik lav kayaları Cape Reinga, Blenheim, Hokitika ve Ashburton'ın yanı sıra Yeni Kaldedonya, Chatham Adaları ve Auckland Adaları'nda bulunuyor. Bu dev volkanik bölge ile geride kalan manyetik lav kayaları, Zelandiya'nın 60-100 milyon yıl önce Gondwana'dan ayrılışının bir sonucu.
Yen Kaldedonya yakınlarındaki Fairway Sırtları'ndan toplanan kaya örnekleri arasında bir başka magmatik kaya türü olan ve 4.000 kilometrelik kıtalar arası kuşağa ait olan granitler de bulundu. Bu örnekler sayesinde kıtanın su altı ve karasal bölgelerinde bulunan granitler arasındaki bağlantılar tarihlendirme ve kimyasal analiz çalışmalarıyla kurulmuş oldu.
Jeologlar, Zelandiya'nın granit omurgasına Medyan Batoliti adı veriliyor. 2023'teki keşifler sayesinde 100-250 milyon yaşındaki bu granit omurganın kıvrımları tam anlamıyla haritalandırılabildi.
Bu çalışma sayesinde Zelandiya Dünya üzerinde tamamen haritası çıkarılmış ilk kıta olma özelliğini de elde etti. Mortimer, "Zelandiya, deniz altındaki sınırları dahil tamamen haritalandırılmış ilk kıta olmakla birlikte daha yapılacak çok keşif var. Neyin ne olduğundan öte kıtamızı şekillendiren büyük jeolojik olayların ne zaman nasıl ve neden yaşandığı da keşfedilmeli" ifadelerini kullandı. /HÜRRİYET.COM.TR