Tarih: 19.03.2025 11:35

SALGIN GİBİ YAYILMAYA BAŞLADI.. ‘HAYATIMI ZİNDAN ETTİ, PERİŞAN OLDUM’

Facebook Twitter Linked-in

Alerjik rinit sezonu bu yıl beklenenden erken başladı. Uzmanlar, sosyal medyada vaka sayılarındaki artışa dikkat çekerken, kullanıcılar Ekşi Sözlük’te alerjik rinitin hayatlarını nasıl zorlaştırdığını ‘Hayatımı zindan etti’, ‘Perişan oldum’, ‘Yoruldum’, ‘Bıktım’ gibi ifadelerle paylaşıyor. Dahası, daha önce alerjik rinit yaşamamış olanlar bile bu yıl hastalığın etkilerini hissediyor. Bazı besinler ise hastalığı tetikliyor. Konuyu İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Sedat Irmak ile mercek altına aldık.

Alerjik rinit sezonu, bu yıl beklenenden daha erken başladı. Pek çok uzman X’te ‘100 hastadan 50’sine yakınına rinit tanısı koyuyoruz’ şeklinde açıklamalarda bulunarak, durumun ciddiyetine dikkat çekiyor.

Ayrıca Ekşi Sözlük’teki kullanıcılar alerjik rinitin hayatlarını zorlaştırdığını dile getirirken, ‘Hayatımı zindan etti’, ‘Perişan oldum’, ‘Yoruldum’, ‘Usandım’, ‘Bıktım’ gibi ifadelerle duygularını paylaşıyor.

* Gerçekten de bu rahatsızlık, bireylerin yaşam kalitesini önemli ölçüde düşürüyor mu?

* Genellikle alerjik rinit belirtilerinin yoğunluğu nisan sonu veya mayıs başında görülürken, bu yılki erken başlangıcı nasıl yorumlamak gerekiyor?

Alerjik rinit, genellikle bağışıklık sisteminin alerjenlere karşı aşırı tepki vermesi sonucu ortaya çıkıyor. Bu durum, alerjenlere (örneğin, polen, ev tozu, hayvan tüyleri gibi) maruz kalındığında burun akıntısı, tıkanıklığı, hapşırık, gözlerde kaşıntı ve sulanma gibi belirtilerle kendini gösteriyor.

‘YETİŞKİNLERİN YÜZDE 30’UNU ETKİLİYOR, ÇOCUKLARDA DAHA YÜKSEK’

İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Sedat Irmak, “Alerjik rinit toplumda çok yaygın görülen bir sağlık problemi. Yapılan çalışmalarda yetişkinlerin yüzde 30’unu etkilediği tahmin ediliyor. Çocuklarda bu oran daha da yüksek” dedi ve ekledi:

 “Benim de gözlemim alerjik rinite bağlı şikâyetleri olan hastaların başvuru sıklığının son zamanlarda ciddi şekilde arttığı yönünde. Bu sayı artışında en önemli etken alerjik rinit sezonunun başlamış olması. Buna ek olarak basit viral enfeksiyonlar da alerjik rinit tablosunu taklit edebilir veya tetikleyebilir. Bu iki durumun kesiştiği bir dönemde olmamız sebebiyle de alerjik rinit yakınmalarıyla başvuran hasta sayılarında artış yaşanıyor.”

NEDEN ERKEN BAŞLADI?

Genelde bu yoğunluk nisan sonu ya da mayıs başından itibaren başlardı. Bu yıl ise mart itibariyle yoğunluk oluşturdu.

Bu durumun nedenlerine de değinen Dr. Sedat Irmak, “Mevsimsel alerjik rinit ağaç veya çimlerden salınan polenlerle, tozlarla veya dış ortamdaki küflerle tetiklenir. Çevresel etkilerle doğrudan ilişkilidir. Kış mevsiminin son bulması ve sıcaklık artışlarıyla beraber havadaki alerjen miktarı artar. Bu yıl henüz mart ayının ilk yarısında yüksek hava sıcaklıklarına ulaşılması alerjik rinit şikayetlerinin artmasında en önemli faktör gibi görünüyor. Yine bu dönemde ülkemiz üzerinde etkili olan Afrika kaynaklı çöl tozlarının da bu sayı artışı ile ilgili olduğunu düşünüyorum” ifadelerini kullandı.

‘KİŞİLERİN DAHA ÖNCE ALERJİSİNİN OLMADIĞINI BİLDİĞİ BİR ŞEYE KARŞI DA ALERJİSİ ORTAYA ÇIKABİLİR’

Sosyal medyadaki paylaşımlarda daha önce alerjik rinit rahatsızlık yaşamamış olan ve bu yıl ilk kez bu durumla karşılaşan kişilerin paylaşımları da var. Bu durumu nasıl açıklamak gerekiyor?

Bu soruma “Genel olarak alerjiler herhangi bir yaşta, herhangi bir kişide, herhangi bir alerjene karşı başlayabilir. Kişilerin daha önce alerjisinin olmadığını bildiği bir şeye karşı da alerjisi ortaya çıkabilir” cevabını veren Dr. Sedat Irmak, şöyle devam etti:

“Rinit üzerine yapılan çalışmalar gösteriyor ki tüm dünyada 90’lardan bu yana vaka sayılarında bir artış eğilimi mevcut. Sağlık hizmetlerine ulaşımın kolaylaşması, tedavi seçeneklerinin artması, rinit konusunda toplumsal farkındalığın artması gibi sebeplerden dolayı rinit tanısı alan hasta sayısı artıyor. Buna ek olarak küresel ısınma, özellikle büyük şehirlerde artan hava kirliliği, iklim değişikliği gibi sebeplerle de alerjik rinit vakalarının artma eğiliminde olduğu düşünülüyor.”

BU BELİRTİLERE DİKKAT!

Bu rahatsızlığın yaşam kalitesini ciddi şekilde etkilediğine dikkat çeken Dr. Sedat Irmak, alerjik rinite bağlı en yaygın belirtileri şöyle sıraladı:

 “Burun akıntısı, burun tıkanıklığı, hapşırık, gözlerde yanma veya kaşıntı en sık karşılaştığımız bulgular arasında. Bunlara ek olarak, boğazda yanma veya kaşıntı hissi, kuru öksürük, göz kapaklarında şişlik gibi şikayetler de hastaların hayatını zorlaştırabiliyor.”

Gün içinde peş peşe gelen hapşırık ataklarının kişileri zorladığını da söyleyen Dr. Irmak, “Burun tıkanıklığı, kişilerin fiziksel performansını belirgin şekilde düşürerek çabuk yorulmalarına sebep olur. Ayrıca gece uykusunda, tıkanan burun nedeniyle ağızdan nefes almak zorunda kalan hastalar horlamaya başlar. Bu da uyku kalitesini olumsuz etkileyerek, dinlenmemiş bir şekilde uyanmalarına ve gün boyunca sürekli yorgun hissetmelerine yol açar. İlk bakışta basit bir sorun gibi görünebilir ancak yaşam kalitesini büyük ölçüde bozabilir” ifadelerini kullandı.

ÜÇ TİP ALERJİK RİNİT BULUNUYOR

Alerjik rinitin üç farklı tipi olduğunu söyleyen Dr. Sedat Irmak, “İlki mevsimsel alerjik rinit. Bu tip rinit, özellikle ilkbahar mevsimiyle birlikte, havadaki polen miktarının artışıyla ortaya çıkar ve şikayetler yaz boyunca devam edebilir. Sonbahar mevsimiyle birlikte ise şikayetler azalmaya başlar” dedi.

“İkinci olarak, mesleki alerjik rinit söz konusu. Bu tip alerji, kişinin çalışma ortamındaki alerjenlere bağlı olarak tetiklenir ve mevsimsel faktörlerden bağımsız olarak ortaya çıkar. Şikayetler yalnızca çalışırken görülür” diyen Dr. Irmak, son olarak şunları söyledi:

“Üçüncü tip ise yıl boyu süren rinit. Bu türde, ev akarı, ev tozu veya hayvan tüyleri gibi alerjenler ana tetikleyicilerdir. Alerji tiplerini ayırt etmek için, alerjinin ne zaman başladığı ve ne kadar sürdüğü önemli bir gösterge olacaktır.”

Salgın gibi yayılmaya başladı 100 hastadan 50’sine yakınına teşhis konuyor… ‘Hayatımı zindan etti, perişan oldum’ | BU BESİNLERE DİKKAT

BU BESİNLERDEN UZAK DURMAK GEREKİYOR

“Bu dönemde histamin salınımını artıran veya histamin içeren besinlerden uzak durmak fayda sağlayabilir” diyen Dr. Sedat Irmak, “Alkol, çilek, domates, kuruyemişler, gıda boyası veya katkı maddesi içeren hazır gıdalar, muz, inek sütü gibi histamin salınımını artıran besinlerden uzak durulmalı” dedi.

Şikayetleri azaltmak için tüketilmesi gerekenlere de değinen Dr. Irmak, “Taze zerdeçal, taze zencefil, ıhlamur, sarımsak, ısırgan otu çayı, papatya çayı gibi besinler ve çaylar tüketmek hastaların şikâyetlerini azaltmaya yardımcı olabilir” şeklinde konuştu.

İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Sedat Irmak’a göre; “Alerjik rinit tedavisinin temelini anti histaminik denilen halk arasında alerji ilacı olarak bilinen ilaçlar oluşturur. Bu ilaçlarla histamin salınımının azaltılması hedeflenir. Ek olarak burun içine uygulanan kortizon içeren spreyler tedavide fayda sağlarlar. Dirençli veya ağır vakalarda ise sistemik kortizon tedavileri uygulanıyor. Bu tip ilaçları kullanmadan önce hastaların mutlaka hekimleri ile görüşmesinde fayda var.” /HÜRRİYET.COM.TR




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —