YATAKTAN RİNGLERE.. YASTIK SAVAŞI DA SPOR OLDU
MAÇIN GALİBİ DAYANIKLILIĞI VE TEKNİĞİ İLE SEÇİLİYOR
İspanya Çin, Britanya ve Fransa gibi ülkelerde adeta bir festival havasında gerçekleşen yastık savaşlarının son durağı ABD’nin Florida eyaletiydi. Geçtiğimiz hafta düzenlenen Yastık Dövüş Şampiyonası “Pound Down”da kadın ve erkeklerden oluşan 40 dövüşçü ringe çıkarak unvan için birbirini kıyasıya yastıkladı.
Yastıklarla yapılan bir dövüş organizasyonunun tehlikeli olmayacağı düşünülse de, çoğunluğu boks ve diğer dövüş sanatlarından yetişmiş olan sporcuların koruyucu giysiler, dizlikler ve dirseklikler ile sahaya çıkması zorunlu. Bir sporcunun diğerini “nakavt” etmesinin oldukça zor olduğu karşılaşmalarda, yarışmanın galibi dayanıklılığı ve rakibi karşısındaki teknik üstünlüğünün puanlanması ile belirleniyor.
Son olarak Florida’da düzenlenen şampiyonada erkekler klasmanında Hauley Tillman, kadınlar klasmanında ise Brezilyalı Istela Nunes şampiyonluk kemerinin sahibi oldu.
YASTIK SAVAŞI NASIL SPOR HALİNE GELDİ?
Elbette ilk akla gelen sorulardan biri böyle bir sporun nasıl çıktığı. İlk olarak 2000’li yılların başlarında Amerikan profesyonel güreş ve eğlence şirketi World Wrestling Entertainment (WWE), tarafından geliştirilen bu spor, kadın güreşçiler arasında yapılan müsabakalarla sınırlı kalmış ve 2008’de sona erdirilmişti.
Ardından bu fikir hızla yerel organizatörler tarafından tutuldu. Örneğin Kanada’nın Toronto şehrinde barlarda “Yastık dövüşü ligi” adı altında yerel müsabakalar düzenleniyordu. Kurallar da buralarda şekillenmeye başlamıştı. Uygunsuz davranışlar olmayacak, çelme takarak düşürmeye izin verilmeyecekti. Lig haline dönüştürülmeye çalışılan bu spor için finansman bulamayınca yeniden müsabakalara ara verildi.
Fakat ne olduysa, iki Toronto Üniversitesi öğrencisi tarafından oluşturulan kolektif bir çalışma ile spor birden popüler bir hal almaya başlamıştı. ABD’de 22 Mart 2008’de düzenlenen bir buluşma bu sporun kitleler tarafından ne kadar benimsendiğini gözler önüne serdi.
Öğrencilerin çağrısıyla New York'ta bulunan Union Meydanı’na ellerinde yastıklarıyla gelen 5 bin kişi aynı anda yastık savaşına girişmişti. İlk profesyonel yastık savaşı ise geride bıraktığımız yılın eylül ayında düzenlen Yastık Dövüş Şampiyonası “Pound Down”da meydana geldi. Şirketler bu sporu standartlaştırılmış kurallar ve puanlama sistemiyle ulusal bir spor olarak geliştirmeyi planladıklarını duyurduklarında, boks ve diğer dövüş sporundaki sporcular da para ödüllerini hiç düşünmeden yastık savaşına girişti.
‘RAKİBİ KOLAY YIKAMAMAK BİR MİKTAR SİNİR EDİCİ’
Yastık savaşları için profesyonel ligin kurulmasıyla birlikte geçmişte boks eğitimi alan 27 yaşındaki Floyd Price, birkaç haftalık denemelerin ardından dövüşlere çıkmaya başladığını söylüyor.
“Yastık savaşı fikrini ilk duyduğumda ilginç ve keyifli olduğunu düşündüm. Kesinlikle eğlenceli olacağa benziyordu. En önemlisi de dövüşlerden sonra kendimi çok yorgun hissetmememdi” diyen Price, rakibini yere kolay kolay yıkamamanın kendisini bir miktar sinir ettiğini de itiraf ediyor.
Hızla gelişen sporun milyonlarca izleyiciye ulaşma potansiyelinin olduğunu söyleyen Price, maç başında aldığı 5 bin dolarlık kazançtan da oldukça memnun olduğunu belirtti. Genç sporcunun yapması gereken tek şey ise ağırlık ve kondisyon antrenmanları yapmak.
‘İLK DÜNYA ŞAMPİYONU OLMAK İSTİYORUM’
Fikri çevresindekilere anlattığında insanların kendisine güldüğünü söyleyen Price, “Fikri beğenseler de ilk verdikleri tepki gülmekti. Benim için daha çok yeraltı savaşlarını hatırlatıyor” dedi. Spora alıştıktan sonra çıplak elle dövüşmeye benzediğini söyleyen Price, ilerideki hedeflerini açıklarken “İlk dünya şampiyonu olmak istiyorum” ifadesini kullanıyor.
ABD’deki Virginia Üniversitesi'nde bir dönem voleybol oynayan 32 yaşındaki Kendahl Voelker, ayrıca iyi de bir jiu-jitsu ustası. Yastık savaşlarına katılan genç kadın, “Üstesinden gelebileceğim bir dövüş sporu olarak görünüyordu. Ayrıca dövüş sporlarını da seviyorum ve yastık savaşı da gerçekten eğlenceli bir spor olarak görünüyordu” dedi.
Voelker, ringe çıktığında aklında tek düşünce olduğunu söylüyor; o da rakibini nasıl yere indireceği. İlk başlarda bu mümkün görünmese de Voelker oldukça iddialı:
“Birini gerçekten nakavt eden ilk kişi olmak istiyorum. Voleybol oyuncusu olmanın da yardımcı olduğunu düşünüyorum çünkü çok yönlüyüm ve her iki kolumla da yastığı sallayabiliyorum.”
'HEP OLİMPİYAT ŞAMPİYONU OLMAK İSTEMİŞTİM'
Uluslararası ticaret alanında yüksek lisans derecesine sahip olan Voelker, “Gençken hep olimpiyat sporcusu olmak istemişimdir. Bir dönem bunun için atletizm yaptım ama bir süre sonra kafamda şüpheler belirmişti. Buna karşın, dövüş sporundan gerçekten keyif alıyordum” diyor.
Voelker ile karşılaşmaya hazırlanan Meriah Hall (31) ise bu yeni sporla ekim ayında tanıştığını söyledi. Evinin odalarını kiraya vererek geçimini sürdüren bir çocuk annesi Hall, “Evimin dışında yapacak bir şeyler arıyordum. Daha önce koşu yapıyor ve bisiklete biniyordum; rekabetçi bir sporun içinde hiç yer almamıştım” dedikten sonra şunlar ekliyor.
“Her karşılaşma öncesi oldukça gergin oluyorum. Farklı kadınlar var; fizik özellikleri ve stratejileri birbirine benzemiyor. Bu spor bana adrenalin katıyor. Zorlu olduğunu da kabul ediyorum.”
İlk kavgasını anlatan Hall, kazanmanın hiç de kolay olmadığını ama ringe çıktığında hareket etmeyi ve nefes almayı sürdürmesi gerektiğini kendisine hatırlattığını söylüyor. Dövüş sanatları geçmişi olmayan Hall, “Birini yastığımla uyutmaya, nakavt etmeye çalışıyorum” diyor.
‘BU SPORU DÜNYANIN HER YERİNE GÖTÜRMEYİ PLÂNLIYORUZ’
Yastık savaşlarının organizatörlüğünü üstlenen Steve Williams ise ilk olarak kardeşinden gelen bu projenin içinde yer almak istemiş.
“İlk başta bu fikrin gerçekten çok saçma olduğunu düşünmüştüm. Normal yastıklarla test ettik; istenen sonucu vermeyince biz de yeni bir yastık tasarımı geliştirmeye başladık” diyen Williams, içi sıkıştırılmış hava dolu ve bir miktar ağır olan bu yastığın oyunun görünümünü değiştirdiğini söylüyor.
Ayrıca Williams, bu sporu şov dünyası ile buluşturduklarında, dövüşleri seyretmeye gelen insanların büyük bir keyif almaya başladığını da belirtiyor. İleriye dönük plânlarını açıklayan Williams, “Yastık savaşları konusunda gerçekten çok heyecanlıyız ve onu dünyanın her yerine götürmeyi plânlıyoruz” ifadesini kullanıyor.
BOKS RİNGİNDE HEM DÖVÜŞÜP HEM DE SATRANÇ OYNAYABİLİR MİSİNİZ?
Daha önce de söylediğimiz gibi dünyadaki tek “sıra dışı” sporu yastık savaşı değil. Satranç boksu, Bisiklet futbolu ve Ayak voleybolu da “sıra dışılık” konusunda yastık savaşlarıyla yarışır.
Satranç boksu hem gücü hem de zekâyı içinde barındıran sıra dışı bir spor. Dünya üzerinde binden fazla turnuvası düzenlenen bu sporun, oldukça tuhaf bir ortaya çıkış öyküsü var. 2019 yılında Türkiye’de de federasyonu kurulan Satranç Boksu, Fransız-Yugoslav sanatçı Enki Bilal’in 1992’de çizdiği “Froid Equateur” adlı çizgi romandan esinlenerek ortaya çıkmış.
Sadece 17-35 yaş arası sporcuların katılabildiği satranç boksu, 6 raunt satranç ve 5 raunt boks ile toplamda 11 raunttan oluşuyor. Rauntlar üç dakikadan oluşsa da, normal bir satranç oyununda olduğu gibi süreniz biterse müsabakayı da kaybetmiş sayılıyorsunuz.
Bu sporun en zor kısmı ise boks rauntlarında yaşanan yüksek adrenalinin ardından satranç masasına oturup sakinleşerek oyuna konsantre olunması. Bu nedenle Satranç boksu, bir spor olmanın ötesinde hayatta kalma stratejisi olarak görülüyor.
PEDAL ÇEVİRİP GOL ATMAK DA MÜMKÜN!
Futbol tüm dünyayı bir araya getiren ve oldukça popüler bir spor. Peki ya futbolu bisikletle oynamaya ne derdiniz? 1893'te Alman-Amerikalı Nicholas Edward Kaufmann tarafından geliştirilen bu sporda amaç, bisikletin tekerlekleri ve kafa kullanılarak topu karşı kaleye atmak. Her takımda iki kişinin bulunduğu bisiklet futbolunda, kaleci bulunmuyor. Oyuncular sadece savunma sırasında ellerini kullanabiliyor.
Bisiklet futbolu, 1929 yılında düzenlenen ilk dünya şampiyonası sonrasında Avusturya, Belçika, Çekya, Fransa, Almanya, Japonya, Rusya ve İsviçre gibi ülkelerde popüler hale gelmişti.
DÖVÜŞ SANATLARI, FUTBOL VE VOLEYBOLUN BİR KARIŞIMI
Ayak voleybolu (Sepak Takraw) ilk kez 1829'da ortaya çıkan ve resmi adı 1965'te konulan bir spor. Çeşitli ülkelerde yaygın olarak oynanan ama Türkiye’de henüz bilinmeyen bir spor dalı.
Uzakdoğu dövüş sanatları ile futbol ve voleybolun karışımı gibi görünen Ayak voleybolu, Tayland ve Malezya’da oldukça popüler bir spor. Üçer kişilik iki takım arasında oynanan, el dışında vücudun bütün kısımlarının kullanılabildiği bu sporda özellikle ayak, kafa, omuz ve diz kullanılıyor. Maçlar sert bambu bitkisinden yapılan bir topla oynanıyor. /HÜRRİYET.COM.TR - Gürer Mut
