Uzun süredir duyulan gizemli ‘gök depremleri’, bilim insanlarını düşündürmeye devam ediyor. Belçika’dan Japonya’ya kadar geniş bir alanda hissedilen bu tuhaf sesler, silah atışları ve araba patlamalarıyla karıştırılabiliyor.
Uzun süredir duyulan gizemli ‘gök depremleri’, bilim insanlarını düşündürmeye devam ediyor. Belçika’dan Japonya’ya kadar geniş bir alanda hissedilen bu tuhaf sesler, silah atışları ve araba patlamalarıyla karıştırılabiliyor. Peki, bu seslerin ardındaki gerçek ne?
Dünyanın dört bir yanında 200 yıldan uzun süredir duyulan gizemli ‘gök depremleri’, bilim insanlarının çözümlemekte zorlandığı tuhaf seslerin kaynağı olmayı sürdürüyor. Bu sesler, silah atışları veya araba patlamalarıyla karıştırılabiliyor ve Belçika’dan Japonya’ya, New York’taki Finger Lakes bölgesine kadar geniş bir alanda duyulabiliyor.
Bilim insanları, bu yankılanan patlamaların kökenini belirlemek için atmosferde patlayan meteorlar, askeri tatbikatlar, taş ocağı patlamaları ve uzak fırtına veya depremler gibi çeşitli teoriler ortaya koyuyor.
Peki gerçek tam olarak ne?
İLK OLARAK 7.2 BÜYÜKLÜĞÜNDEKİ BİR DEPREM SIRASINDA BELGELENMİŞTİ
İlk olarak 1811 yılında ABD’de Missouri eyaletine bağlı New Madrid kentinde, 7.2 büyüklüğündeki bir deprem sırasında belgelendiği kaydedilen bu sesler, bölge sakinleri tarafından şaşkınlıkla karşılanmıştı.
Ağustos 1886’da ise Güney Carolina’nın Charleston kentinde meydana gelen 7.3 büyüklüğündeki depremde de benzer sesler duyulmuş ve bu sesler depremden haftalar sonra bile hissedilmeye devam etmişti.
‘AĞIR BİR TOPUN PATLAMASINA BENZEYEN BİR SESE BENZİYOR’
Gök depremleri, ‘kükreyen ses’ veya ‘yüksek patlamalar’ olarak tanımlanıyor. New York eyaletinin merkezindeki Seneca Gölü'nden yaşayan yazar James Fenimore Cooper, bu deneyimi ‘Göl Silahı’ adlı kısa öyküsünde kaleme almıştı.
Cooper, öyküsünde seslerin “Bilinen hiçbir doğa yasasıyla açıklanamayan, ağır bir topun patlamasına benzeyen bir ses” olduğuna vurgu yapmıştı.
SESLERİN DEPREMLERDEN KAYNAKLANDIĞI DOĞRU MU?
Bilim insanları, 2013 yılından bu yana EarthScope Transportable Array’dan (ESTA) elde edilen sismik verileri 2020 yılında kullanmaya başladı. ESTA, ABD genelinde depremleri, volkanları ve heyelanları tespit eden 400’den fazla sismik istasyondan oluşan bir ağ.
Kuzey Carolina Üniversitesi Chapel Hill’deki bir araştırma ekibi, bu seslerin depremlerden kaynaklanıp kaynaklanmadığını belirlemek için ESTA’nın verilerini çeşitli kayıtlarla karşılaştırdı.
Çalışmaya katılan araştırmacılardan Eli Bird, genel olarak bunun atmosferik bir fenomen olduğuna inandıklarını ve sismik aktiviteden kaynaklandığını düşünmediklerini belirtti. Araştırmacılar, seslerin yerden değil, atmosferden yayıldığını varsayıyor.
Bir diğer olasılık olarak, atmosferde patlayan uzay kayaları olan bolidler veya okyanus üzerinde çakan gök gürültüsü gibi okyanus olayları da gündeme gelmiş olabilir.
Bird, “Atmosferik koşullar, bu durumun belirli bir yönde artmasına veya bu yerel bölgeyi etkilemesine neden olabilir” dedi. Ancak sismologlar, tüm çabalarına rağmen gök depremlerinin kesin olarak nereden geldiğini belirleyemedi.
Kasım 2017'de Alabama'daki sakinler, yaşanan patlamalarla şok olmuş ve korkuyla yetkilileri aramıştı. Birmingham Ulusal Hava Durumu Servisi, bölgede meydana gelen gürültüyü tam olarak açıklayamadıklarını, uydu görüntüleri ve radar taramalarında patlama belirtilerinin görülmediğini bildirdi.
Ajans, o dönem sosyal medyada benzer düşünceleri paylaşarak "Bir cevabımız yok ve sadece varsayımlarda bulunabiliriz" ifadesini kullandı. Uzmanlar, bu seslerin nedeninin tam olarak belirlenememesi nedeniyle halk arasında farklı spekülasyonların yaygınlaştığını belirtiyor.
ÇEŞİTLİ KOMPLO TEORİLERİNE ZEMİN HAZIRLIYOR
Bazı bölgelerde insanlar gök depremlerinin varlığını doğaüstü fenomenlerle ilişkilendirirken, bazıları da bu durumu askeri faaliyetler sonucu yaşandığını düşünüyor. Bu durum, hem toplumda merak uyandırıyor hem de çeşitli komplo teorilerine zemin hazırlıyor.
Dünyanın farklı bölgelerinde benzer seslerin duyulması, araştırmaları uluslararası bir boyuta taşıyor. Bilim insanları, bu sesleri daha kapsamlı bir şekilde incelemek için uluslararası iş birlikleri kurmaya çalışıyor.
Gök depremleri ile ilgili yapılacak daha fazla araştırma, bu olguların doğasını anlamamıza yardımcı olabilirken, halk sağlığı ve güvenliği açısından da önemli sonuçlar doğurabilir. Uzmanlar, bu seslerin kaynaklarının belirlenmesinin, toplumları bilgilendirme ve olası tehlikeleri önceden haber verme açısından kritik bir öneme sahip olduğunu vurguluyor. /HÜRRİYET.COM.TR
(Daily Mail’in ‘Terrifying 'skyquakes' are being heard around the world including the US - and scientists don't know what they are’ başlıklı haberlerinden derlenmiştir.)