ALİ TONGÜLÜS


ALİ TONGÜLÜS yazdı / KÖPEKLERİ ÖLDÜRMEK SİZİ ‘ADİL’ YAPMAZ ‘CANİ’ YAPAR..

ALİ TONGÜLÜS yazdı / KÖPEKLERİ ÖLDÜRMEK SİZİ ‘ADİL’ YAPMAZ ‘CANİ’ YAPAR..


Cumhurbaşkanı Erdoğan Dünya Tütünsüz Günü'nde, 'tütün sadece insanı zehirlemiyor aynı zamanda dünyamızı da kirletiyor' dedi.. Daha önemlisi; “ülkemizde her yıl 85 bin insanımızı tütün canavarına kurban veriyoruz” ifadesini kullandı.. Sigara kurbanı 85 bin insan.. Peki, 1 yılda kaç tane insan “köpek saldırısı” nedeniyle öldü? Türkiye'de  Mart 2022'den Aralık 2023'e kadar, yani 20 ayda sokakta başıboş yaşayan köpeklerden kaynaklı ısırılma, kuduz, trafik kazası gibi nedenlerle 92 kişinin öldüğü “tahmin” ediliyor.. Sigara yüzünden 12 ayda 85 bin kişi, köpekler yüzünden 20 ayda sadece 92 kişi.. “Yok edilmeyi” hangisi hak ediyor; sigara mı, köpekler mi? … Bir de “trafik kazaları kaç can almış”a bakalım.. Bunu, “iyice anlayın diye” bütün Türkiye’de değil, sadece Antalya’da olanlarla sınırlı tutacağım.. Ve “bayram tatili” trafiğini de bu konuya hiç karıştırmayacağım.. … Antalya’da sadece 2024 mayıs ayı içerisinde 2.193 trafik kazasının meydana geldiğini, bu kazalarda 15 insanın hayatını kaybettiğini bizzat Vali Hulusi Şahin açıkladı.. Bu arada,  1.704 vatandaşımız yaralandı, birçoğu da sakat kaldı.. Ve dikkat.. Antalya’da mayıs ayı içerisinde köpeklerin saldırıp yaraladığı veya öldürdüğü 1 tane bile “vaka” yok.. Zaten genelde de köpek saldırıları sonucu yaşamını yitiren veya sakat kalan insan sayısı da neredeyse “yok”  denecek kadar az.. Sadede gelelim.. Trafikte  15 insan öldüğü için, “araçlar yok edilsin” diyen bir tek kişiye rastlamadım.. Ama değil 1 ay, 1 yılda bile bir-iki münferit “köpek saldırısı” olay yaşandı, bir-iki insan hayatını kaybetti diye, niye “köpekler yok edilsin” diye feryat ediliyor? Bunun mantığını açıklayacak biri var mı aranızda? … Şunu iyi anlayın.. Allah insanla birlikte hayvanları ve bitkileri de yarattı.. Bunlara “can” verdi.. Ama, insanı bitkiler ve hayvanlardan daha üstün kılmadı.. Hiçbir kitabında, “ben dünyanın bütün canlı ve cansız varlıklarını insanlar için var ettim” demedi.. Ve sadece insan “düşünebilen, muhakeme gücü olan” bir varlık değildir.. Bilimsel deneyler kanıtladı; hayvanlar, hatta bitkiler de düşünebiliyor, muhakeme edebiliyor, acıkıyor, susuyor, seviniyor, üzülüyor, acı çekiyor, sevilmek istiyor ve korkuyor.. Tıpkı insan gibi.. Dilleriyle konuşamadıkları için düşüncelerini ve duygularını söyleyemiyor belki, ama bakışlarıyla ve hareketleriyle her şeyi anlatıyorlar.. Ve bencil, kendini beğenmiş, çıkarcı, her şeyin kendisi için yaratıldığına inanan insanoğlu bunları görmüyor, görmek istemiyor.. Diğer canlılara kulak vermek yerine “çıkar”ına kulak veriyor.. Bitkileri yok etmekten çekinmiyor, hayvanların yaşam alanlarını ellerinden alıp onları da ölüme mahkum etmekten geri durmuyor.. … Bunu da geçelim.. Sokak canlarını yok etme arzusu içinde olanlara şunu söylemek zorundayım.. İnsan nüfusunu 8 milyardan 500 milyona düşürmenin planlarını yapan, bunun için de salgın hastalık, savaş ve ilaç sanayiini kullanmaktan çekinmeyen, hatta afetler üreten “küresel mafya”dan bir farkınız olmasını istiyorsanız.. Önce insan dışındaki canlı-cansız bütün varlıklarla birlikte yaşamanın bir yolunu bulmak zorundasınız.. “Kötü insan”ların sokaklara atıp aç ve susuz bıraktığı “can”lara kıymak insanı “akil ve adil” yapmaz, “cani” yapar.. Oysa öldürmeden, yok etmeden sokak hayvanları popülasyonunu azaltmak mümkün.. … Sokak hayvanlarının bu kadar çoğalmasının iki nedeni var.. 1- Belediyelerin görevlerini gerektiği gibi yapmaması.. 2- Hayvanları oyuncak zannedenlerin evlerindeki canları sokaklara atması.. … Belediyelerin asli görevlerinden biri de, sokak hayvanları için “rehabilitasyon merkezleri” kurmak.. Ve bu merkezlerde hasta ve sakat hayvanları iyileştirmek, hem de her gün “kısırlaştırma” yapmak.. Belediyelerde çalışan bir veteriner günde en az 8-10 kısırlaştırma ameliyatı yapabilir.. Ama yapmıyorlar.. Başkanlar da milleti eğlendirmekten kafalarını bu tarafa hiç vermiyorlar.. Böylece sokaklardaki başıboş hayvan sayısı sürekli artıyor.. … Çoğalmayı önlemenin bir tek yolu var; belediye-hükümet elele verecek.. Belediyelerdeki veterinerlerin yatmak yerine çalışmasını sağlayacak.. İl ve ilçelerde bulunan veteriner kliniklerine de sokak hayvanlarının kısırlaştırması için bir kota koyacak.. Kırsalda da her köyün veya mahallenin muhtarına belli bir gün içinde belli bir sayıda hayvanı toplatıp belediye veterinerleri tarafından kısırlaştırılması sağlanacak.. Ve ve ve.. Köpek sahiplerine, evdeki hayvanlarını dışarı attıkları takdirde çok ağır cezalar uygulanacak.. Alın size çözüm.. … Şimdi, “ötanazi” ile ilgili yasal çalışma yapanlara soruyorum; Öldürmek yerine, doğumlarını önlemek daha “akılcı” ve daha “insani” bir çözüm olmaz mı? … Yapmayın, “yok etmek” insanoğluna verilmiş bir hak değildir.. Sigara, trafik kazası, köpekler, cinayetler, intiharlar derken.. Her ölen insan için bir suçlu bulup onu yok etmeye çalışırsak, geriye pek bir şey kalmaz..