KADRİYE CİRİTCİ


ASANSÖRÜN TARİHİ GEÇMİŞi

Günlük hayatımızda vazgeçilmez bir yeri olan asansörün yazılı geçmişi M.Ö. 3. yüzyıla kadar gitmektedir. Arşimet tarafından tasarlanan ilk asansör Roma saraylarında hizmet vermiştir.


Değerli okurlarım bu hafta yine tarihin derinliklerine yolculuk yapalım istedim. Günümüzün vazgeçilmez araçlarından asansörü ve tarihçesini köşeme taşıdım. 

Günlük hayatımızda vazgeçilmez bir yeri olan asansörün yazılı geçmişi M.Ö. 3. yüzyıla kadar gitmektedir. Arşimet tarafından tasarlanan ilk asansör Roma saraylarında hizmet vermiştir. Tarihte taşıma, şato ve kalelerde merdiven kapı yerine savunma amaçlı olarak kullanılarak 17. yüzyıla kadar gelmiştir. 

O dönemlerde kendir halatlı bu sistemlerde insan ve hayvan gücünün kullanıldığı bilinmektedir. 17. yüzyılda sanayi devriminin başlaması ile binalar yükselmeye başlamış, fabrikalarda asansör kullanılmasına gereksinim artmış ve asansörlerde karşı ağırlık kullanılmasına geçilmiştir. Konutlarda ilk asansör 1857 yılında Newyork'ta kurulmuştur. Buharla çalışan bu asansörden sonra gelişim çok hızlı olmuş, 1880 yılında asansörlerde elektrik motoru kullanılmaya başlanmıştır. Eyfel kulesine kurulan asansörde bu ilklerden biridir. Bir diğer asansör Elevador de Santa Justa, Santa Justa Asansörüdür. Portekiz'in başkenti Lizbon'da bulunan ve 1900'lü yıllarda Baixa ve Bairro Alto'yu birbirine bağlamak için kurulan Neogotik tarzdaki asansördür. Aynı zamanda Carmo Lift olarak da bilinir. 

Yolcu taşıyan ilk asansör, Tarihtede ki ilk asansör, 1743 yılında Versailles Sarayı’nda, Kral XV. Louis’nin özel dairesine monte edilmiştir. Hikayesi bir hayli ilginç. Kral, ikinci katta metresi Bayan Chateauroux için bir daire hazırlatır kendi dairesi ise bir alt kattadır. Canı istediğinde kolayca ve çabuk biçimde bir üst kata çıkabilmek için bu asansör projesini gerçekleştirilir. Binanın dışında olan asansöre kral, dairesinin balkonundan binirsek üst kata ulaşır. “Uçan iskemle” diye adlandırılan bu ilk asansör, bazı ağırlık dengeleriyle hareket eder ve insan gücüyle çalışır. Oda, uçan iskemle gibi isimlerle anılan bu sisteme zaman içinde 1867 yılında asansör ismi verilmiştir. Bir iş merkezine yerleştirilen ilk asansör ise Elisha Graves Otis tarafından yapıldı. Bu asansör, 23 Mart 1857 günü, New York’un Broadway semtinde beş katlı bir binaya takıldı. Daha önceleri yük taşıyan asansörler yapan Otis, aynı zamanda insan taşıyan ilk asansörleri de üretti. Broadway’e yerleştirilen ilk asansörün maliyeti 300 doları bulmuştu. Asansör takılan ilk otel ise, yine Amerika’da New York’taki altı katlı “Fifth Avenue Hotel”dır. Asansör, 23 Ağustos 1859 günü Bostonlu O.Tuft tarafından takılmıştır. Yine takip eden yıllarda, 1868 yılında, New York’taki Equitable Life Assurance Building’e asansör takıldı ve bu, bir işhanına takılan ilk asansör olmuştur.

Yüksek hızlı asansörlerin bulunması, ABD’de şehircilik ve mimarinin yeni boyutlar kazanmasına neden oldu. O güne değin, yatay olarak büyüyen kentler, dikey olarak büyümeye başladılar. Başta New York olmak üzere birçok kentte çok katlı binalar hızla çoğaldı.Teknik olarak çok uzun yıllar önce düşünülen gökdelenler, yüksek hızlı asansörün bulunuşuyla hayata geçirildi. 

Türkiye tarihinde ilk asansör sistemi, İstanbul'un Beyoğlu ilçesindeki Pera Palace Hotel de yapılmıştır. Pera Palace hotelinin inşası 1892 yılında Fransız mimar Alexeander Vallaury tarafından gerçekleştirilmiştir. Bu asansör 1895 yılında faaliyete geçmiş ve asansör tarih sayfalarında yerini almıştır. Türkiyede de asansörün geçmişe uzanan güzel hikayeleri vardır. Bu bağlamda, İzmir’de bulunan tarihi asansörden söz etmeden geçmek olmaz. İzmir'in Karataş bölgesi tarih boyunca taş ocağı olarak kullanıldığından, sahil şeridi, bugünkü Mithatpaşa Caddesi ile yukarıdaki Halil Rıfat Paşa semti uçurumlarla birbirinden ayrılmıştı. İki semt arasına Türklerin “Karataş Merdivenleri”, yukarıdaki semte yerleşen Yahudilerin “Devidasların Merdiveni” adını verdikleri merdivenler yapıldı. Merdivenlerin üst kısmındaki Devidas ailesinin evi, aşağıdaki en büyük evde ise Nesim Levi (Bayraklıoğlu) adlı tüccarın evi bulunuyordu. Baba Devidas'ın bir gün merdivenlerde düşüp ayağını kırmasından sonra dostu Nesim Levi'nin Avrupa şehirlerinde gördüklerine benzer bir asansör yapma fikrini geliştirdiği anlatılır. Asansör kulesi Marsilya'dan getirtilen tuğlalar ile yapılmış, inşaatı 1907'de tamamlanmıştır. 1942 yılında satılıncaya kadar geliri Karataş Musevi Hastanesi'nin giderlerini karşılamakta kullanılmıştır. Seyir terasları ve cafeler bulunan asansör tarihi dokusuyla da ziyaretçilerini büyülemeye devam etmektedir. 

Antalya’da yapılan ilk asansörlü bina, 1950’li yıllarda dönemin ileri teknolojisi olarak inşa edilen ve Antalya’nın modernleşme yolunda attığı büyük bir adımı simgeleyen “Atatürk Caddesi’ndeki Üçgen Apartmanı” olarak biliniyor.

1957 yılında inşa edilen Üçgen Apartmanı, Antalya’nın ilk asansörlü binası olarak kayıtlara geçti.

Gelelim Ankara’da bulunan ilk asansörlü apartmana. Erzurumlu Nafiz Bey Apartmanı; Ankara'nın Altındağ ilçesinde bulunan tarihi bir apartmandır. 1922 yılında, dönemin önde gelen müteahhitlerinden olan Nafiz Kotan tarafından yaptırılan bina, şehirdeki ilk kaloriferli ve asansörlü apartman olma özelliğine de sahiptir.

Peki Nafiz Kotan kimdir?Erzurumlu Nafiz Bey, 1913’te ailesiyle birlikte İstanbul’a yerleşmiş, İstanbul ve Ankara’da tüccarlık, müteahhitlik yapmış. Milli Mücadele döneminde Atatürk’ün en büyük destekçilerinden olmuş. İtalya’dan uçak alıp getirtmiş bu uçakları orduya hibe etmiş, İstanbul’dan Anadolu’ya yapılan sevkiyatlarda etkin rol oynamış ve tüm mal varlığını satarak Atatürk istediği zaman kullanabilsin bir bankaya yatırmış. Türkiye İş Bankası, Ankara Palas, Marmara Köşkü ve Etnografya Müzesi gibi yapıların da müteahhitliği yapan Nafiz Kotan’ın (Erzurumlu Nafiz Bey) ismini taşıyor. 

Şimdilerde bina camları kırık, çürümeye bırakılmış atıl haldedir. Umarım müze yapılması ilgili çalışmalar en kısa zamanda başlatılır ve tarihi değerlerimiz korunur. 

Saygılarımla