Kurban Bayramı geliyor, kentimizin nüfusu yine katlanacak...
Ama Büyükşehir Belediyesi ve valilik tarafından yapılan çalışmalar nedeniyle artık umudumuz var....
Biliyorsunuz uzun yıllar Antalya trafiğini yöneten, yani kentimizin trafiğini çok yakından tanıyan Emniyet Müdürü Nurettin Şengül emekli olmasının ardından Antalya Büyükşehir Belediyesi’nde göreve başlamıştı.
Şengül artık 25 yıllık tecrübesiyle BBŞ’nin Ulaşım, Planlama ve Raylı Sistem Dairesini yönetiyor.
Takip ettiğimiz kadarıyla Şengül’ün göreve gelmesinin ardından ulaşımda, gerek teknolojik anlamda, gerekse planlama anlamında önemli gelişmeler yaşandı.,
Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, ateşten bir gömlek olan, ulaşım planlama sorununu işin erbabı olan Nurettin Şengül’e teslim ederek bu yolda önemli bir adım atmış oldu.
Şengül’ün hayata geçirdiği önemli çalışmalardan biri kentimizin tüm kavşaklarının akıllı kavşak sistemleriyle donatılmış olması...
Bu sistem araç yoğunluğuna göre trafik lambalarının “yeşil ışık sürelerinin” otomatik olarak belirliyor ve trafiğin tıkanmasının önüne geçiyor.
Antalya trafiği, yükünün büyüklüğü, kent nüfusunun ve araç sayısının giderek artışı, yolların yetersizliği gibi nedenlerle büyük bir sorun yumağıydı. Ulaşımı bir taraftan düzeltiyorsunuz öbür taraftan patlıyor. Trafikte yapılan düzenlemeler işe yaradığında daha önce toplu taşımayı kullanan vatandaş, “Aha trafik açıldı” deyip, tekrar özel aracına atlayıp kente geliyor, yığılma tekrar yaşanıyor. Ama artık Büyükşehir Belediyesinin ve Valiliğin yatırımlarıyla, büyük kavşaklarla, yeni tramvay güzergahlarının açılmasıyla, akıllı kavşak sistemleriyle, toplu ulaşımın yeniden dizayn edilmesiyle sorunlar düzeliyor...
***
Elbette Şengül’ün başında olduğu Ulaşım, Planlama, Raylı Sistem Dairesinin görevleri sadece trafikle sınırlı değil. Yayalardan otoparklara, tramvaylardan toplu taşımaya çok geniş bir yelpazeyi kapsıyor. Bu planlama hizmetleri karayollarıyla tarım alanlarının nasıl buluşacağını dahi dikkate alıyor. Milyonlarca kişinin yaşadığı koca bir turizm kentinin ulaşım ve koordinasyonunu sağlamak, hem sorumluluk hem de liyakat açısından donanımlı olmayı gerektiriyor. Antalya ulaşımının ruhunu tanıyan ve ‘Proje adamı’ olduğu bilinen Nurettin Şengül’ün ve ekiplerinin çalışması, Antalya’yı güzel bir geleceğe taşıyacak gibi gözüküyor.
Unutmadan hatırlatayım; Bayram boyunca Büyükşehin Belediyesinin otobüsleri ve tramvay bedava. Vatandaşımız evde oturacağına çıksın, çıksın gezsin...
***
Bu arada ABB Başkanı Muhittin Böcek’in de bir Antalya profesörü olduğunu yazmak gerekiyor. Ekibini liyakatli isimlerden seçmesinin yararları göülüyor, dediğim gibi kentimizle ilgili umutlarımız artıyor.
Liyakat demişken;
Devlet kadrolarında eşe dosta kapı açmak ve makam sahibi yapmak gibi, sonrasında büyük sorunlar yaşatan tercihler ülkemizde can sıkıcı boyutlara ulaşmış durumda... Bu nedenle ülkenin hali harap.
Bunun siyaseten yapılmasına bir de kılıf uydurulmuyor mu insan diyecek söz bulamıyor.
Neymiş efendim, “Ben istediğimle çalışırım / Elbette güvendiğim kadrolarla çalışacağım / Kimi göreve getireceğimi size mi soracağım? Vs...
Böyle diye diye, köyden amcasını yeğenini çağırmak, damada, eşe dosta icraatçı kamu kurumlarının makamlarını açmak artık kanıksanmış durumda...
“Aloo, nidiyon len? Gel hele sana iş buldum bak bu kıyağımı unutma!”
Elbette devlet dairelerinin kapıları bu ülkedeki her vatandaşa açık...
Hatta keşke tüm insanlarımız her türlü eğitime yeterince ulaşabilse de, ülkemiz ithal yöneticilerden, danışmanlardan, para için oradan oraya zıplayan sözde devlet adamlarından kurtulsa...
Ama oturduğu makamla uzaktan yakından alakası, yeterli eğitimi ve tecrübesi olmayanların , emir eri gibi önemli bir makama oturtulması, sadece birilerinin çıkarlarını korumak için o görevlerde milyonlarca lira maaşla istihdam edilmesi halkın çok ağrına gidiyor.
Hele onca yıl eğitim aldıktan ve isminin başına önemli sıfatlar ekledikten sonra çoluğuna, çocuğuna ekmek dahi alabileceği işlere kavuşamayanları, gözyaşları dökenleri gördüğünüzde insan ağlayacak hale geliyor.
Geçenlerde de yazmıştım; Hakkını alabilmek ve adalete ulaşabilmek insanın üzüntüsünü
hafifleten, yüreğini soğutan bir final... Bunun tam tersi olduğunda zulüm başlıyor ki, bu da dünyanın en ağır duygularından biri...
TV’lerde insanların, annelerin, babaların, evlatların hüngür ağlaması işte bu yüzden...
Onlarla birlikte tüm Türkiye’de ağlıyor, ama ne fayda!
Bir ülkenin kalkınmasının önündeki en büyük engel bana kalırsa liyakatsizliktir... Bilgisiz, tecrübesiz, eğitimsiz kadroların işbaşında olmasıdır. Yolsuzluk sorununun da, Liyakatsizlik sorununun amcaoğlu olduğu yıllardır görüldüğü gibi ortadadır.
Ülkemiz kamu kurumlarında işinin ehli olan herkese iyi çalışmalar diliyorum
Esen kalın...