Epeydir var da, son günlerde daha bir sıklaşmaya başladı..
Türkiye’yi –kafalarına göre- herhangi bir konuda aşağılamak için..
Ama özellikle de “insanımızın inancını sarsmak” için..
Birileri, “başka ülkelerle” kıyaslayacak veya olayları “din”e bağlayacak bir konu buluyor ve başlıyorlar attırmaya..
…
Örneğin;
“Yaşadığın Yerde Deniz Olacak ve Balık-Salata-Rakı” isimli hesap şöyle bir paylaşım yapmış:
“70 yıl önce yardıma gittiğimiz Kore Hyundai, Kia, Samsung ve LG gibi markaları üretti ve pazarladı.. Biz de yıllardır Nihat Hatipoğlu’ndan, ‘götümüze su kaçarsa orucumuz bozulur mu’yu öğrenmeye çalışıyoruz..”
…
Bak bak bak..
Herhangi bir ülkenin dini ile kendi ülkesindeki dini karşılaştırsa, eyvallah..
Ama, Kore’den söz ederken “teknoloji”yi koyuyor ortaya, Türkiye’den söz ederken “dini”..
Zaten adı, “Yaşadığın Yerde Deniz Olacak ve Balık-Salata-Rakı” olan bir hesaptan da çıka çıka böyle bir “dini kötüleme ve itibarsızlaştırma” çabası çıkabilirdi ancak..
…
Şimdi ben bu paylaşımı yapan “zottirizolli”ye, “Koreliler hangi dine inanıyor ve bunun gereklerini nasıl yapıyor, yapıyor mu” diye sorsam cevap veremez..
Çünkü, bunların derdi kimin hangi dine inanıp-inanmadığı değil, Türkiye’de İslamiyete olan inanç..
İçeriden-dışarıdan bütün güçleriyle bu inancı parçalamaya çalışıyorlar..
…
Ülkemizde gündemden düşmeyen “Narin’in öldürülmesi” olayını hatırlayın..
Adam meyhaneden çıkar, sarhoştur ve bir araba çarpar ölür, haberini yapanlar “meyhaneden çıktığını” hiç konu etmezler..
Ama, Narin’in haberi yapılırken defalarca “Kuran kursundan çıktı, evine giderken kayboldu” diyerek, “Kuran kursu”nu üstüne basa basa tekrar eder durur ve Kuran’a da kursuna da tepki duyulması için ellerinden geleni yaparlar..
…
Başka örnekler de var..
Birileri Çin’de yapıldığını iddia ettiği (var mı yok mu belli değil) köprünün fotoğrafını koyup, “adamlar yapmış be, 1500 metre uzunluğunda ve sadece iki ayağı var” diyor paylaşımında..
Subliminal bir mesaj veriliyor aslında..
Yani; “Türkiye’de övdüğünüz o köprü, tünel ve kavşaklar da neymiş, bakın neler yapıyor adamlar” diyerek, bu tür örneklerle ülkemizde yapılanları gölgelemeye, iktidarı da itibarsızlaştırmaya çalışıyor..
Çünkü, dünyanın en modern otoyol, köprü, tünel ve kavşaklarını ülkemizde planlayıp yapanların hepsi de “inançlı” kişiler..
“İnançlı olmak” birileri için kabul edilemez bir özellik..
…
İşte bu adamlar, defalarca düzenledikleri “Haçlı seferleri” ile Türkleri dize getiremediler..
Sonunda, “biz Türkleri ancak inançlarını yıkabilirsek yenebiliriz” sonucuna vardılar..
…
Ve başladılar çalışmaya..
Yüzyıllardır Türklerin inancını yıkabilmek için içimize “Gavur Hocalar” yerleştirip “batıl inanç”lar ürettiler, yenilikleri “şeytan icadı” diye kullandırtmadılar, içimizdeki hainlerle bir olup hiçbir şey ürettirmediler..
“Yeşilçam”da yaptırdıkları hemen bütün filmlerde hocaları ve din adamlarını, “güvenilmez, üçkağıtçı, çıkarcı, hileci, rüşvetçi, tacizci” olarak gösterttiler..
Bununla da, “Müslümana inanılmaz, Müslümanlık kötülüktür” imajını birkaç kuşağın beynine adeta kazıdılar..
…
Şimdi bunu “sosyal medya” ile devam ettiriyorlar..
Bizim gençlerimiz ve Kemalistlerimiz de –maalesef- araştırmadan, okumadan, işin doğrusunu öğrenmeden bunların peşinden gidiyor..
“Gavur hocalar” o kadar çoğaldı ki; neredeyse her dindara bir tane falan düşüyor..
…
Hadi bu “hıyar”lar cukkasını alıyor görevini yapıyor tamam da, araştırmadan-öğrenmeden buna inanan içimizdeki “geri zekalı”lara ne diyelim?
…
Avrupa’da bir başrahip, manastırdaki kitapları ateşe verir..
Ve şöyle der:
“İnsanlar okursa öğrenir, öğrenirse içindeki korkuyu öldürür, o zaman kilise de ölür..”
…
Kıssadan hisse;
“Oku” diye başlayan bir kitaba inananlar, “ölüm” dahil Allah’tan başka hiçbir şeyden korkmazlar ve inançlarını da asla kaybetmezler..
Boş verin papazı, siz her şeyi okuyun, öğrenin..
Ve “dinci”lere değil “dindar Müslümanlara” inanın..
Unutmayın, başka Türkiye yok..