ÇOCUKLARINIZI BU TİP EĞİTMENLERDEN KORUYUN

Eğitim-İş Sendikası Akdeniz Bölge Toplantısı ve Yönetici Eğitimi Semineri Kemer’de yapıldı.. Eğitim-İş Genel Başkanı ile Antalya Şube Başkanı öyle bir konuşma yaptılar ki.. “Eğitimcilik” adına kahroldum.. “Çocuklarımıza bir şeyler öğretsinler, onları hayata hazırlasınlar, ülke sevgisi aşılasınlar” diye emanet ettiğimiz öğretmenlerimizi bu eğitimciler yönlendiriyorsa –ki öyle- vah halimize.. … Konuşmalara bakın şimdi.. Eğitim İş Genel Başkanı Kadem Özbay diyor ki;  “Türkiye’de Milli Eğitim Bakanlığı diye bir şey kalmadı.. Koridorlarında cemaatler, tarikatlar geziyor.. Bakan yardımcıları değişiyor, bakanlar değişiyor.. Artık gençlerimizin maalesef tarikat yurtlarında öldürüldüğünü ya da tacize uğradığını sık sık duyuyoruz..” … Tek tek gideceğim.. Neymiş, “koridorlarında cemaatler-tarikatlar geziyor”muş, Türkiye’de Milli Eğitim Bakanlığı diye bir şey kalmamış.. O koridorlarda gezenlerin hiçbirinin alnında kim veya ne olduğu, ne düşündüğü yazmıyor.. O koridorlarda her ırk ve cinsten insanlar var, hatta LGBT-İ’liler bile geziyor.. Niye bir tarafı görüyor ve gösteriyorsun da, diğerlerini görmezden geliyorsun? Sen hepsini söyle, bilgilendir, bırak insanlar değerlendirmesini kendisi yapsın.. Çocuklarımızı böyle “tek tarafı göstererek” mi eğitiyorsunuz? … Neymiş, “Artık gençlerimiz tarikat yurtlarında ya öldürülüyormuş ya da tacize uğradığını sık sık duyuyor”muş.. Gençlerimiz bir tek tarikat yurtlarında mı öldürülüyor, bir tek tarikat yurtlarında mı tacize uğruyor? Aslında hiç olmaması gereken yerlerde, örneğin siyasi partilerin teşkilatlarında gençler sık sık cinsel taciz ve tecavüzlere uğruyor.. Niye yurtları hedef gösteriyorsun da, o siyasi partiyi görmezden geliyorsun? Kaldı ki; o yurtlarda yapılan taciz olaylarının hepsinde hakeden, hakettiği cezayı alıyor.. Ama, o siyasi partilerdeki taciz ve tecavüzler saklanıyor ve gizleniyor, sümenaltı ediliyor.. Madem gençleri bu kadar düşünüyorsun, bunları niye söylemiyorsun? Özbay’ın tek taraflı bu tür ifadelerini, bir eğitimciye yakıştırabilir misiniz? … “Daha vahim”i de var.. Şu sözlere dikkat: “Ukrayna’yı Amerika kullanmıştır.. O coğrafyada ve Ortadoğu’da, Amerika’nın ve NATO’nun emperyalist planları bitmek bilmemiştir.. Hatırlarsanız bizim de başımızdaki beyefendi bu projenin eş başkanı olduğunu söylemiştir.. ” Cümlenin içindeki, “başımızdaki beyefendi” ifadesi dikkatinizi çekmiştir sanırım.. Kimi kastedediyor? Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı.. Yani, “halk iradesiyle” seçilmiş, bu ülkenin en üst makamında oturan kişiyi kastediyor ve itibarsızlaştırmaya çalışıyor.. Çocuklarımıza da “Cumhurbaşkanı” yerine “başımızdaki beyefendi” diye öğretiyorlarsa, ya da eğitimcilere öyle öğretmeleri gerektiği empoze ediliyorsa, bunu hoş görmek mümkün mü? Bunu “fikir ve konuşma özgürlüğü” olarak kabul edebilir misiniz? … “İmam osurursa…” diye başlayan deyişimizi biliyorsunuz.. Genel Başkan böyle “tek yanlı” konuşursa, Antalya Şube Başkanı da o yoldan devam eder.. İşte Sadık Acar’ın sözleri: “Sözleşmeli öğretmenlerin aldığı ücret asgari ücretin altında..  Milli Eğitim Bakanlığı resmen gençlerimizi ücretli kölelik sistemi gibi çalıştırmaktadır..” “Yüzünüze-gözünüze dursun” diye beddua edeceğim de, aralarında işlerini adam gibi yapan eğitimciler ve öğretmenler var, susuyorum.. Şu anda öğretmen dahil, 18 yaşın üstünde “ÇALIŞAN” hiçkimse asgari ücretin altında bir ücret almıyor, niye yalan söylüyorsun? Demek ki Sadık Acar “kölelik” görmemiş.. Demek ki Sadık Acar öğretmenlerin geçinebilmek için ikinci bir iş yapmak zorunda olduğu, işportacılık yaptığı, pazarlarda limon sattığı günleri çok çabuk unutmuş.. Şimdi neredeyse bütün öğretmenlerin altında arabası var ve ikinci bir iş peşinde koşmuyor.. “Öğretmenler ücretli kölelik sistemi gibi çalıştırılıyor” derken insan biraz utanır yahu.. … Çok şey söylemek istemiyorum.. Çocuklarınız “adam olsun” istiyorsanız, bu tür eğitmenlerden korumanız gerekiyor.. Aman dikkat..
Orjinal Köşe Yazısına Git