İBRAHİM UYSAL

Tarih: 14.03.2025 09:24

DEĞERLER BİR BİR YOK OLURKEN

Facebook Twitter Linked-in

Birçok kaynakta "İNSAN" ile ilgili ortak bir tanımlama bulmak gerekirse İnsanın, Evrendeki en us'u gelişmiş varlık olduğunu gösterirler.

Değerlerin oluşması ve bu bilinç ile yaşaması, belirli bir kimliğe sahip olması da insanın diğer canlılardan ayıran en önemli özelliği olarak ortaya çıkar.

Peki doğada yaşayan, neslinin sürmesini sağlayan, bunun için de bir çok şey ile savaşan başka canlılar yok mudur, elbette ki vardır. Yaşamak, her şeyi ile başlı başına bir savaştır.

Bu yüzden İnsan, özgür istençi ile kendini üretebilen, yönetebilen, düşünebilen, duygu ve ön sezileri ile gücünü kullanıp, hakimiyet sağlayan bir varlıktır.

İnsan, ilk olarak genetik kazanımları ile yaşama başlar. Buna "Genetik Kod" deniliyor, bunlar DNA zincirleri aracılığı ile Anne ve Babadan çocuklara nesiller boyunca aktarılıyor. Başlangıçta kişinin yaşamını sürdürmesine, gelişmesine, büyümesine, fiziki olarak sağlıklı olmasına olanak sağladığı gibi; duygu, düşünce, zeka gibi bilinçsel özelliklerinin de temellerini oluşturmaktadır.

Doğada her şey fiziki olarak bir yıpranma ve bozulma süreci yaşarsa da, zihinsel ve bilinçsel olarak bu tam da tersi olabiliyor.

Örneğin STEPHEN HAWKİNG 160 IQ ile dünyanın en zeki insanları arasında ön sıralarda yer alırken, fiziki olarak tek başına hiçbir gereksinimleri yapamamaktadır. Oysa teorik fizikçi ve kozmolog olarak yazdığı "Zamanın Kısa Tarihi" adlı yapıtı ile evrenin işleyişine, en karmaşık sorunlarına ışık tutmuştur.

Günümüz dünyasında İnsan, fiziki özellikleri ile birlikte, ondan daha da özel IQ özelliği ile ön plana çıkmaktadır; toplum olarak da biz buna ZEKA diyoruz.

O zaman sormak gerekir mi, zekâ nereden ve nasıl gelir, olur.

Araştırmalar doğuştan, büyük ölçüde kalıtımın etkisiyle olduğunu, hatta çocuğun zekasının, ana-babasının zekasın ortalamasıdır.

IQ/Zeka bu kadar önemli olduğuna göre, kimde ne vardır?

Normal insanda 90-110 aralığında iken, parlak zekada 111-129, üstün zekada ise 130-160 puan aralığını göstermektedir. Ya dahiler dersek, onlar ise 160 üstünü göstermişlerdir.

Günümüz dünyasında kişisel olarak sağlık dışında fiziki özellikler genellikle bir ayrıcalık değildir. (Tabi Kadınlarda güzel, erkeklerde de yakışıklı olmaya sözümüz olmaz.)

Hoş insanlığın var olduğu süreçten itibaren IQ/Zeka hep önemli olmuştur, bu özelliği kurnazlık olarak kullananlar da olmuştur ama günümüzde IQ/Zeka'nın ayrıcalığı bir başkadır. O halde IQ/Zeka bu kadar önemli olduğunda göre, bunları olumlu ya da olumsuz yönde etkileyen faktörler nelerdir?

En başta çevresel faktörlerdir. Bunlar eğitimden, sağlıklı beslenmeye; hijyenden önyargılara; mahalli kültürden ulusal kültüre; uyku, uyuşturucu ve alkol bağımlılığından; zihinsel hastalıklardan kişisel ve toplumsal strese kadar uzayabilir.

Doymak değil, sağlıklı beslenme bir başka etken grubunu oluşturur.

Bu durumda Isparta SD Üniversitesinden Betül Gürer'in yaptığı bilimsel raştırmanın sonucunda vardığı sonucu paylaşmak isterim.

"Çalışma kapsamında, bireylerin yeterli ve dengeli beslenebilmesi için uzmanlar tarafından yaş ve cinsiyete göre önerilen günlük besin alımı referans değerleri kullanılarak, Türkiye nüfusunun 2019 yılı ve 2025 yılı için .... ne yazık ki toplumun yeterli ve dengeli beslenmesini temin edecek boyutta olmamıştır. ... Türkiye'de nüfus, ağırlıklı olarak tahıla dayalı ve yetersiz hayvansal ürün tüketen dengesiz bir beslenme yapısına sahip olmuştur. Bu açıdan değerlendirildiğinde Türkiye'de gizli açlığın varlığından söz edilebilir. "

Ülkede eğitim sisteminden sağlık sistemine bir şey demeden önce, herkesin kendisinin ya da çevresinin yaşadıklarına bir göz atmasını öneririm.

Bir çok alanda yaşanan bu olumsuzluklar, önce kişilerin sağlıklarını olumsuz etkilediği gibi, zamanla zihinsel ve psikolojik durumlarını da olumsuz yönde etkilemektedir.

Bütün bunların sonucunda, kişilerin, ailelerin, toplulukların, toplumun, sonucunda da milletin, yurttaşların durumları her akşam televizyonların haber kanallarında, magazin programlarının baş köşelerindedir.

Ülkenin iyi ve güzel olması, yönetilmesi için var olan siyaset, başlarındakilerin kendi iktidarlarını sürdürme yarışına dönmüştür.

İnsanların iyi ve güzel olması, sağlık düşünmesi ve yaşaması ise, yaşam koşulları ve olanakları ile doğru orantılıdır.

Beslenme alışkanlığı ve şartları IQ/Zekayı ne yönde etkiliyor ise, toplumun yaşadığı süreçler de ortada, görünmektedir.

Okul çıkışı, otobüs durağında bekleyen öğrenciyi, hiç tanımadığı birisi bıçaklayabiliyor, karşısından gelen bir bayana birisi yumruk çakabiliyor ise, toplumun ruh sağlığı için de bir karar verebiliriz.

Okullarda ulusun bir ve birlik olmasını sağlayacak bilinci oluşturacak "and", resmi kurumlardan bile ülkenin resmi ünvanı kaldırılarak nereye varılabilir ki.

Düşünmeyelim diye beslenmeden eğitime, bir ve birlik olmayalım diye etnik, inançsal durum ve konumlar ne var ise kaşınırken, bütün bunları anlayacak, algılayacak zeka durumumuz ne halde; bizi genelde ve yerelde yönetsinler diye seçtiklerimiz ne kadar bizden yana;

Bir düşünsek mi?

Acaba!..


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —