Bundan birkaç yıl önce Antalya’da Milli Emlak’ın başında, astığı astık, kestiği kestik bir müdür vardı.
Kimdi o?..
Oğuzhan Sürmeli…
Müdürlüğe gelmesi bir alemdi, gitmesi de aynen öyle oldu…
“Adam yokluğunda dönemin valisi getirip o koltuğa oturttu” diye taa o zaman demişlerdi de inanmamıştım.
Hakikaten, sonradan resmi kaynaklardan öğrendim ki “Tedviren” atanmış…
Tedviren, yani, aranan koşullara, niteliğe sahip vekil kamu görevlisi bulunamadığı için görevlendirme ile getirilip oturtulmuş o koltuğa…
Liyakat hak getire yani…
Neyse, uzatmamayım, Oğuzhan Sürmeli, 14 Ağustos 2018 de dönemin valisinin 17687 sayılı oluru ile ‘Tedviren’ Milli Emlak Dairesi Başkanı yapılmış…
Ben demiyorum…
Atama kararında yazıyor, ‘Tedviren’ diye…
Sürmeli, milli emlak denetmeni iken, valiye beye onu artık kim işaret ettiyse, gökten zembille milli emlak dairesi başkanı olmuş biri…
Göreve geldiği Ağustos 2018’den görevden alındığı 5 Ocak 2022 tarihine kadar geçen 3 yıl 4 ayda, tam 56 personelin yerini değiştirmiş…
Bunlardan 6’sını bir yerlere naklen atamış, birini memuriyetten çıkartmış, diğerlerini de oraya buraya sürgüne göndermiş.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın deyimiyle, sadece memuruna eziyet eden değil, vatandaşa da tepeden bakan, ‘Kibir abidesi’ biri haline gelmiş.
“Adama beylik vermişler önce babasını kesmiş” misali, daha düne kadar arkadaş olduğu memurlardan kendisine kim engel çıkarıyorsa kıyımdan geçirmiş…
Bir amir, emrindeki onlarca kişiyi neden başka birimlere veya ilçelere sürer ki?..
Ya iş yapmıyorlardır ya da amirlerinin dediğini…
…
Aradan bir iki sene geçmiş bir olayı niye yazıyorum?..
Sanıyorum, önümüzdeki Kasım ayında önemli bir dava karara bağlanacak.
Davaya konu iddialardan bazıları kulağıma kadar geldi.
Hiçbiri de yenilir yutulur cinsten değil…
Bunlardan biri Oğuzhan Sürmeli’nin kendisine yakın bazı uzmanları, ilçelerdeki ihale komisyonlarında görevlendirmesi…
Sürgüne gönderilen sonra dava açıp görevine dönen bu memurlardan biri ile konuştum.
Anlattıklarını şaşkınlıkla dinledim.
Şöyle diyor:
“Diyelim ki devletin bir arazisinin satışı veya kiralanması yapılacak. Biz ilçe olarak bir komisyon oluşturup rayiç fiyat belirliyorduk. Başında Oğuzhan Sürmeli’nin bulunduğu Antalya merkez ise, ‘Fiyat çok fazla düşürün’ diye bize baskı yapıyordu. Mesela bunlardan biri Fettah Tamince’ye ait Cakarta Oteli ile ilgiliydi. O tarihte biz rayiç fiyat tespiti yapıp kirayı 14 milyona çıkartmak istedik. Merkez yine, ’Olmaz, indirin’ dedi. Denize sıfır bir turizm alanının satışı için de 724 milyon TL fiyat belirlemiştik, merkez yine müdahale etti, 200 milyon civarına indirtti. Biz bu müdahalelere itiraz edince de önce sürgüne gönderdiler. Sonra da Antalya Milli Emlak’tan gelenlerden oluşan bir komisyonla rayiç belirlemeye başladılar. Biz devre dışı kalmıştık.”
Vay canına de mi?..
…
Ama daha durun, neler neler var.
Devletini, milletini seven memurlara istediğini yaptıramayınca mobing uygulayan, sürgüne gönderen zihniyet, iddiaya göre onlara iftira raporları da düzenlemiş.
Tuttukları raporları sahte evraklarla beslemişler ki, inandırıcı olsun…
Ama Antalya Valiliği İl İdare Kurulu, tabirimi maruz görün; hiçbirini yememiş…
Memurları cezalandırmak için hazırlanan bu raporların, iyi niyet çerçevesinde düzenlenmediğine, somut bilgilere dayanmadığına kanaat getirmiş kurul...
…
Kıssadan hisse, Oğuzhan Sürmeli şürekasının attıkları çamur üzerlerine bulaşmış.
Oğuzhan Sürmeli Antalya Milli Emlak Müdürlüğü görevinden alındıktan bir süre sonra devlet memurluğundan istifa etmişti.
İstifa etmeden önce Antalya Valiliği İl İdare Kurulu ensesine yapışmış.
Sürmeli’nin ifadesini alıp hakkında soruşturma açılmasına izin vermiş.
Memur eskisi Oğuzhan Sürmeli, kurul üyelerinin karşısında ifade verirken kıvrım kıvrım kıvranmış.
Demiş ki, “Personelin yerlerini ben değiştirmedim, bu görev kanunen valilik ile Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü’ne verilmiştir.”
Kurul üyeleri onun gibi ‘Tedviren’ o görevlere gelmiş insanlar değiller.
Hepsi konusunda uzman…
Bir kurul üyesi Oğuzhan Sürmeli’ye Milli Emlak’ın bağlı olduğu bakanlığın yönergesini çıkarıp göstermiş, “Bakın, bu yönergeye göre kanunen siz sorumlusunuz” demiş.
Bir başka kurul üyesi, Sürmeli’nin bir çalışma arkadaşına söylediği, “Başka şehre göndermediğime dua etsinler… Beni nasıl hafife aldılar, hayret’ sözlerini hatırlatmış, “Doğru mu?” diye sormuş.
Sürmeli inkar etmemiş…
İnkar etseymiş, o sözleri söylediğinin belgesini çıkarıp önüne koyacaklarmış…
Kurul üyeleri bununla da yetinmemiş, ‘Tanık’ sıfatıyla Antalya Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürü Tevfik Altınay’ın ifadesini almış.
Altınay son noktayı koymuş, görevlendirme emirlerinin Sürmeli’den geldiğini söylemiş.
…
Şimdi buradan Oğuzhan Sürmeli’ye bir çift lafım olacak.
Devlet memurluğundan istifa etseniz de sürgüne gönderdiğiniz, memurluktan attığınız, mobing uyguladığınız o memurların eli iki yakanızda olacak.
Bu görevden almaların altında yatan düşünce, bazı siyasilere yaranma, bazı iş insanlarını kollama adına devleti zarara uğratmaksa, bu işin peşini de biz gazeteciler olarak bırakmayacağız.
En azından kendi adıma öyle…
Sayın Sürmeli, memurluktan istifa ettikten sonra turizm, inşaat, dış ticaret ve teknoloji alanlarında faaliyet gösteren büyük bir grubun başına geçtiğiniz söylenmişti.
Şaşırmadım.
Milli Emlak’ın başındayken Antalya futbol dünyasından hangi muktedirlere, hangi siyasilere ve onların iş takipçisi marabalarından kimlere yakın olduğunuzu iyi bildiğimden, şu anda başında olduğunuz o gruba kimlerin referansı ile nasıl CEO olduğunuzu merak bile etmedim.
Bugün nasıl siz adalete hesap veriyorsanız, keser dönecek, sap dönecek ve yarın sıra onlara da gelecek…