Dursun Gündoğdu
Tarih: 29.05.2024 09:24
DURSUN GÜNDOĞDU yazdı / ERDOĞAN GİTTİ, VANTİLATÖR GELDİ
Bundan önceki yazımın konusu Ak Parti’nin Serik İlçe Başkanı Ahmet Söker’di…
Bugünkü konu yine o…
Sevgili başkan, bir kişi genelde benim köşeye üst üste konu olmaz.
Eğer olduysa da durum vahim demektir.
Neyse, önce sizlere geçtiğimiz yazıdan mini bir hatırlatma yapayım, sonra başkanın yeni hikayesini yazayım.
İlçe başkanımız, yerel seçim yenilgisinden ders almamış, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, ‘Kibir’ hatırlatması bir kulağından girmiş, diğerinden çıkmış, seçimin hemen ardından devletin memuru, amiri, müdürü kim varsa, makamına çağırıp brif almıştı.
Ben de ilk yazıda bunu eleştirmiştim.
Kısaca demiştim ki:
“Adam, 31 Mart’ta ilçe başkanı olduğu Serik’te seçimi kaybetmiş, Ak Parti’li belediye başkanı koltuğundan olmuş, yerine CHP’li aday başkan seçilmiş ama o sanki seçim kazanmış havasında…
Kibrinden yanına yaklaşılmıyor.
Beyefendi, bir vali veya Serik’in kaymakamı gibi, bürokratları makamına çağırıyor, tek tek sıraya diziyor, brif alıyor.
Ve, sonra da bu anları fotoğraflatıp sosyal medya hesabından paylaşıyor.”
Aynen böyle yazmışım…
Aradan 15 gün geçti geçmedi, bu zat-ı muhterem yine yazıma konu olmayı başardı.
Bravo vallahi…
İlçe Başkanı Ahmet Söker, partideki makamının dışında, Belek’te sahibi olduğu saatçi dükkanının üstündeki makamı da çokça kullanıyor anlaşılan…
En son Gündoğmuş kaymakamını ağırlamıştı dükkandaki makamda, şimdi de önce belediye meclis üyesini ve sonrasında bir çifti konuk etmiş.
Ve, bu görüşmelerin fotoğraflarını da diğerleri gibi sosyal medya hesabından paylaşmış.
Şimdi her iki fotoğrafı da yan yana koyuyorum ve size soruyorum.
Fotoğraftaki farkı bulun…
Duvara bakın…
Gördünüz mü?..
Solda, Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul’a girişinin temsili bir resmi var.
Ortada ise klima…
Soldaki paylaşımda duvarın sağ üst köşesinde yer alan Erdoğan’ın cumhurbaşkanlığı forsu ile Türk bayrağının da bulunduğu fotoğrafı, sağdaki paylaşımda uçmuş…
Yani, duvardan kaldırılmış…
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın fotoğrafının yerinde ne var şimdi?..
Banyo aspiratörü, banyo fanı veya banyo vantilatörü denilen bir aparat…
Erdoğan’ın fotoğrafı gitmiş, yerine vantilatör gelmiş.
İlçe binasındaki Erdoğan fotoğrafı duruyor mu bilmiyorum ama ilçe başkanının dükkandaki makam koltuğunun arka duvarından kaldırıldığı apaçık ortada…
Sayın başkana şimdi sormak lazım?..
Kaymakam beyi ağırladığınız 30 Nisan’da Erdoğan’ın fotoğrafı duvarda var.
Serik belediye meclis üyesini ağırladığınız 15 Mayıs’ta da Erdoğan’ın fotoğrafı var.
Peki, Güngör Yılmaz ve eşi Mine hanımı ağırladığınız 24 Mayıs’taki fotoğrafta Erdoğan niye yok?..
Siz mi kaldırdınız, yoksa dükkandaki işgüzar bir tezgahtarın işi mi bu?..
Siz kaldırdıysanız neye kızdınız, nereye kaldırdınız?..
Görevden alınacağınızı mı duydunuz yoksa?..
Veya, parti büyükleriniz tarafından 3-4 ay sonra ki kongrede yeniden aday gösterilmeyeceğiniz mi kulağınıza fısıldandı?..
Siyasetten mi soğudunuz, ilçe başkanlığından mı sıkıldınız?..
Bir şeye mi incindiniz mi?..
Daha bu koltuğa oturalı topu topu 3 ay oldu veya olmadı değil mi sayın başkan…
Yaz da geldi, karpuz da çıktı…
Hani derler ya, “Daha karpuz kesecektik…”
Aynen öyle…
Bu satırları kaleme alırken aklıma CHP eski Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun daha grup başkanvekili olduğu dönemde anlattığı Erdoğan ve vantilatör hikayesi geldi.
2009 yılında benim de çalıştığım dönemki Hürriyet’ten alıntı yapıp aynen aktarayım.
Hürriyet bunu yazarken ‘Fıkra’ demişti…
İşte Kılıçdaroğlu’nun ağzından o fıkra:
'Birisi bakmış ki, duvarda milyarlarca saat var. ’Bunlar ne saatidir’ diye sormuş. ’Dünyada herkesin bir saati var kardeşim, kim yalan söylerse onun saatinin yelkovanı oynuyor’ diye cevap almış. Bakmış ki, duvardaki bir saatin akrep ve yelkovanı 12’nin üzerinde durmuş. ’Bu kimin saati’ demiş. ’Türkiye’de bir Mustafa Kemal var, hiç yalan söylemiyor, bu onun saati’ demişler. Sonra, Mao’nun, Lenin’in saati hangisi falan diye sorarken, ’bizde bir de Tayyip Erdoğan vardı, onun saati hangisi’ demiş. Melek, ’Vallahi onun saatini Azrail aldı. Biliyorsunuz, cehennem çok sıcak, orada onu vantilatör olarak kullanıyormuş’ diyor.'
Kılıçdaroğlu’nun bunu anlatmasının üzerinden tam 15 yıl geçmiş.
Ve, ben şimdi Erdoğan’ın fotoğrafı ile vantilatör hikayesini yazıyorum.
Serik İlçe Başkanı Ahmet Söker olmasa hiç de aklıma gelmezdi.
Aman sayın başkan, sakın istifa edeyim falan demeyin, bakın ne güzel paslaşıyoruz.
Daha doğrusu siz pası atıyor, ben gole çeviriyorum.
Aman, ilçe başkanlığında kalın ki, siyaset liginde hep beraber bol gollü günlerimiz olsun.
Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —