ALİ TONGÜLÜS


EKREM İLE ASLI..

Hakkında açılan davalar, diploma sorunu falan derken………. İmamoğlu “siyasi mefta” olacak.. Yazın bunu bir kenara..


Bir “yazar” kardeşim..

Geçtiğimiz gün Antalya’ya da gelen Ekrem İmamoğlu’na, “bu kadar geziyorsun, toplantılar, yemekler falan derken bütün bunları kim finanse ediyor” diye sorduğu için veryansın etmiş..

Vay efendim bunu nasıl sorarmış?

Aslı Baykal önce babası Deniz Baykal’a bakmalıymış, o da cebinden kuruş harcamadan ilçe ilçe gezmiş..

Bunlar siyasette çok sık olan olağan bir durummuş..

Yeminle, Ekrem İmamoğlu bile kendini böyle savunamazdı..

Bu “yazar” kardeşimi tebrik ediyorum, iyi iş çıkarıyor maşallah..

Ama ben Aslı Baykal’ı savunmayacağım..

Sadece paylaşımının tamamını verip, bir-iki laf edeceğim..

İçinden bir-iki cümle alarak eleştirmek doğru olmaz..

Açıklamada, finansın ötesinde önemli vurgular da var..

Gelin önce Aslı Baykal’ın, “bu işin finansmanını kim sağlıyor” cümlesi için bir kesimin saldırısına uğrayan o açıklamasına bir bakalım..

En azından haklıyla haksızı ayırmak daha kolay olur..

Aslı Hanımın açıklaması şöyle:

(Not: Önemli vurguları büyük harflerle belirteceğim..)

“İBB Başkanı, TEK KİŞİLİK BİR ÖN SEÇİM İÇİN il il dolaşıyor..

Yer kiralanıyor, reklamlar veriliyor, ildeki tüm CHP yöneticileri toplanıyor, karşılamalar yapılıyor..

Peki, bu gezilerin finansörü kim? 

İSTANBULLULAR MI YOKSA CHP Mİ? 

Bu kadar zaman ve para harcaması HANGİ TALİMATLA ve NE SIFATLA yapılıyor? 

Eğer ileride milletvekilliği için de bir ön seçim olursa, diğer adaylar da aynı şekilde CHP ya da İstanbullular tarafından mı finanse edilecek?

SONUCU BELLİ BİR SEÇİM için büyük harcamalar yapılıyor. 

CHP için para sorun olmayabilir, ancak vatandaşlar, bu harcamaların KİMİN CEBİNDEN ÇIKTIĞINI merak ediyor.

Para problemi olmayabilir CHP yönetiminin, bir kişinin ayağının altına serilebilir bütün parti imkanları, gereksiz bir şekilde para saçılabilir.. 

Sıkıntı içinde yaşayan insanlar da merak edebilir..

Bunlar şimdiden ne yapıyor, kimin parasını nereye harcıyor, tek kişilik önseçim yapmak ve oraya bütün imkanları dökmenin vatandaş ile en ufak alakası var mı, yoksa KENDİLERİNE MAKAM VE GÜÇ EDİNME UĞRAŞISI mı diye.”

“Yazar” kardeşim, sadece “finans”a takılıp da büyük harflerle belirttiğim konuları es geçmeseydi, saygı duyardım..

Deniz Baykal bu partinin Genel Başkanı idi ve partisini temsilen her yere gitti..

Doğal olarak, masraflarını parti karşıladı..

Peki, Ekrem İmamoğlu neci, sıfatı ne?

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ve “ben CHP’nin Cumhurbaşkanı adayıyım” diyerek kendi kendine gelin-güvey olan biri..

Şu anda CHP’yi değil sadece kendini temsil ediyor..

Sonucu belli bir önseçim için Türkiye’yi gezmeye çıkan böyle birine, “bu kadar parayı parti mi veriyor, belediye mi karşılıyor yoksa başka bir finansörün mü var” diye sorulması kadar doğal ne olabilir?

Aslı Baykal haklı..

Kişisel “taht mücadelesinin parası milletin cebinden mi çıkıyor” diye ben de merak ediyorum..

Bu sorulardan rahatsızlık duyuluyorsa, tabii ki insanlar öküzün altında buzağı arar..

Gelelim Ekrem İmamoğlu’nun “adaylık” sürecine..

Hakkında bir sürü yolsuzluk, hırsızlık ve sahtekarlık, hatta terörle bağlantı iddiaları olan ve bazılarıyla ilgili hakkında dava açılan İmamoğlu, “CHP’nin resmi Cumhurbaşkanı adayını hapse koyamazsınız” deyip milleti kışkırtmak, daha da önemlisi bir “mağdur” yaratmak için yola çıktı..

Ve bunun için, İstanbul’u yönetmeyi bıraktı, sonucu belli bir seçim için il il geziye çıktı, oluk oluk para harcıyor..

CHP’liler bunun hesabını sormuyor da, sorana kızıyorlar, olacak şey değil..

Öte yandan..

Birkaç gün sonra CHP’li üyeler sandık başına gidecek ve tek aday İmamoğlu’na “adayımız sensin” diye oy verecek..

Ama bu oylama, 1946 yılında yapılan seçimlerde olduğu gibi, eminim “açık oy gizli tasnif” türü bir şey olacak..

Göreceksiniz, çoğu “hayır” oyu “evet”e çevrilecek ve CHP’liler bunu da soramayacaklar..

Çünkü, Ekrem İmamoğlu’nun finansörleri, “kurultay”da olduğu gibi çok “duygusal” bağlarla bunu sağlayacak..

Peki, ya sonra?

Türkiye, artık o eski Türkiye değil..

Ne kadar parlatırlarsa parlatsınlar..

Hakkında açılan davalar, diploma sorunu falan derken………. İmamoğlu “siyasi mefta” olacak..

Yazın bunu bir kenara..