BİR BAŞKA TEPEDEN
Sana dün bir tepeden baktım aziz İstanbul!
Görmedim gezmediğim, sevmediğim hiçbir yer.
Ömrüm oldukça, gönül tahtıma keyfince kurul!
Sade bir semtini sevmek bile bir ömre değer. /Yahya Kemal Beyatlı
Değerli okurlarım; Bu hafta köşe yazıma Yahya Kemal Beyatlı dizeleriyle başlamak istedim. İstanbul denilince ilk akla gelen yerlerden birisi olan Galata Kulesi, heybetli ancak bir o kadar da naif duruşuyla yüzyıllardır şehrin tarihine tanıklık ediyor. Pek çoğumuzun uğrak yeri olan Galata Kulesinin tarihi geçmişini merak edenler için kısaca bir bilgilendirme olsun istedim. Gezi destinasyonlarınız arasında olmalı diye düşünüyorum. 19 Mayısta İstanbul’da olmam nedeniyle Galatayı ziyaret etmek istedim. Fakat aşırı kalabalık bu ziyaretimi mümkün kılmadı. Yanıbaşında bile olmak şahane bir duygu.
Galata kulesi İstanbul’un Beyoğlu ilçesinde bulunuyor. Galata surları dahilinde gözetleme kulesi olarak inşa edilen kule farklı dönemlerde farklı amaçlarla kullanılmasının ardından 2020 yılından bu yana sergi ve müze olarak kullanılmaya devam ediyor. Galata Kulesi ilk olarak Bizans İmparatoru Justinianos tarafından MS 507 - 508 yılında inşa edilmiştir. Bizans mimarisinin eserlerinden biri olarak fener kulesi şeklinde yapılan ilk inşasının ardından pek çok restorasyon ve düzenleme çalışmaları yapılan kulenin, hizmet verdiği alanlar da zaman içinde pek çok değişikliğe uğramıştır. İstanbul’un ve Beyoğlu’nun sembol yapılarından biri olan kule, Bizans imparatorluğu ile ittifak içinde olan Cenevizliler, 1267 de Haliçin kuzeyinde bulunan Galata’da Pera adında bir koloni kurmuş, bu koloninin hakimiyet alanını Bizanslılardan aldıkları yetki ile genişletmişlerdir. Galata kulesi tepesinde bulunan haç sembolünden dolayı o dönem Kutsal Haç kulesi olarak adlandırılmıştır. Cenevizliler, 1335-1349 yılları arasında hakimiyetini arttırmak üzere kuzey doğuya doğru izinlere aykırı olarak genişlemeye devam etmiş ve kule bu dönemde tahkimatın bir parçası olarak yeniden inşa edilmiştir. İki devlet arasında çıkan savaş sonucu yapılan antlaşmada kulenin bulunduğu tepe Cenevizlilere bırakılmıştır. Kostantinopolis’in 29 Mayıs 1453 Osmanlı imparatorluğu tarafından alınması sonucu Pera’da bulunan Cenevizliler direniş göstermeden koloniyi Osmanlı devletine devretmişlerdir. 35 rakımlı tepede buluna kule 62,59 metre uzunluğundadır.
Galata Kulesi yüzyıllar boyunca İstanbul’un kıymetli yapılarından biri olarak sayısız hizmette bulunmuş bir tarihi eserdir. İstanbul denince akla gelen ilk silüetlerdendir. Tarihi değerinin dışında kule ile ilgili çeşitli rivayetler bulunmaktadır. Kuleye birlikte çıkan çiftlerin yakın zamanda evleneceğinden; kuleye çıkmak isteyen ama kaderinde ayrılık olan çiftlerin önüne engel çıkmasına kadar aşk tasavvurları da Galata’nın vazgeçilmez inanışlarından bazılarıdır.
Galata kulesinin dillere destan tarihi elbette efsaneleri de beraberinde getiriyor. Efsanelere arasında aşka dair olanlar başka tabii.
Efsaneye göre Galata, Kız Kulesi’ne deliler gibi aşıktır. Öyle bir aşk ki adeta Kız Kulesi’ni sevmek, Galata’nın ayakta durmasındaki en büyük sebeptir. Onu seyre dalıp gittiği her an Galata’nın aşkı denizleri taşma noktasına getirir. Efsane bu ya; İstanbul Boğazı bu iki aşığın bir araya gelmesini engellemektedir. Anlayacağınız her aşkın bir düşmanı mutlaka olacaktır. Koskoca Galata Kulesi, aşkını anlatan mektuplar yazar hale gelince imdada Hezarfen Ahmet Çelebi yetişir efsanenin sonunda Galata, aşkını ilan eden mektupları uçmak için kuleye tırmanan Hezarfen’e verir. Böylece Kız Kulesi bu aşktan haberdar olur. Duygularının karşılıklı olduğunu bilmek Kız Kulesi’ni mutlu eder ve bu iki aşık İstanbul’a can veren manzaranın yüzyıllar boyu süren mutluluğunu birlikte temsil ederler.
Galata Kulesi, Kültür ve Turizm Bakanlığına bağlı olduğu için kuleyi Müze Kart ile ziyaret etmek de mümkün. Zİyaretçi akınına uğrayan kuleyi rahat gezebilmeniz için sabah saatlerini tercih etmeniz öneriliyor. Galata kulesinin muazzam tarihini anlatmak elbette zor.
Kolombiyalı ünlü yazar Gabriel Garcia Marquez veda mektubunda şu sözlere yer vermiştir;
“İnsan aşktan vazgeçerse yaşlanır.”
Aşkın tarifi de, tanığı da yoktur ama, Galata kulesi tarihi dokusu ve tarih kokan bir mirastır. Tek kelime ile;
“Galata aşktır. “
Sevgiyle kalın efendim.