Hayat yaşandığı kadardır...
Ötesi ya hatıralarda bir iz, ya da hayallerde bir umuttur... / Pablo Neruda
Koskoca yılı daha geride bıraktık. 2025 yılı için yeni umutları biriktirmeye devam edeceğiz. Yanıbaşımızda devam eden savaşlar, ekonomik sıkıntılar, hayvan katliamları, taciz, tecavüz, küçücük çocukların katledilmesi, giderek artan sığınmacıların çokluğu daha pek çok olayların yaşandığı bir yılı yaşadık. İnsanların hayalleri, beklentileri elbette tükenmez. Önümüzde yaşanacak olan yılların 2024 yılını aratır durumda olmamasını istiyorum. Çünkü her geçen yıl geçmiş yıllara özlem duyuruyor. Toplumların giderek dejenere olması yaşam koşullarını da zorluyor. Mutlu insanların olduğu, bir o kadar hayattan bezmiş insanlarında çoğunluğu gözden kaçmıyor. Doğanlar, ölenler hayatlara bir tutam tuz, bir tutam şeker bırakıyor. Hayat her daim insanları ve insanlığı sınava tutmayı ihmal etmiyorum. Dijital krallık tahtını korumaya devam ediyor. Hayatımızı kolaylaştırırken, bir yandan da kafalarda soru işaretleri bırakıyor.
Umut fakirin ekmeği derler ya, her ne olur ise olsun umut etmekten vazgeçmemeli. Nasıl ki, milli piyango bileti satın aldığımızda umutlarımızı taze tuttuğumuz gibi…
Eskiden kutladığımız yılbaşı gecelerini çok özlüyorum. Ailenin toplandığı yılbaşı sofralarını, tombala partilerini, gece tamda saat 24.00 de televizyon programlarını izlerken heyecanla dansözün ekranlarda olmasını, hediyelerimizi büyük bir merakla açtığımız anları çok özlüyorum.
Umuyorum ki, 2025 yılı, dünyaya ve insanlığa barış, huzur, mutluluk, bolluk, bereket, bolca sağlık ve sevgi getirir.
Her şeyin gönlünüzce geçeceği güzel anılarla dolu bir yıl temennisiyle, mutlu yıllar diliyorum.
Sevgilerimle