KADRİYE CİRİTCİ


İNSAN OLMAK

İnsan olmak, insanı okuyabilmek zor bir sanattır. Okuyabilenler içinse, insan şaheser bir kitaptır.


“İnsan, her zaman kahraman olamaz, ama her zaman insan olabilir.” /Francis Bacon 

İnsan olmak, insanı okuyabilmek zor bir sanattır. Okuyabilenler içinse, insan şaheser bir kitaptır. 

Duygularımız anlaşırken, düşüncelerimizi birleştirebilmeyi öğrenmek çok mu zor? Anlamak ve anlaşılmanın, kendimizi ifade etmenin artık çok kolay olmadığının sanırım hepimiz farkındayız. Anlaşılmak istiyorum diyen insanların her geçen gün artan feryatlarını duymamak mümkün mü? Dinlemeyi bilmiyoruz, tahammül göstermiyor, öfkemize hakim olamıyoruz dolayısıyla insanların birbirine saygısızlığının, şiddetin, tacizin, hakaretin had safhaya ulaştığı bir dünyada yaşıyoruz ve bu nedenle insanlar birbirinden hızla uzaklaşmaktalar. Deyim yerindeyse, insanın, insandan kaçtığı bir dünyadayız artık. 

Oysa ki; İnsan sayfalara sığamayacak kadar şaheser bir kitaptır ve gerçekten okumak istediğinizde sizi sonu belli olmayan bir tünelin içine alıverir. Okuduğunuz sayfalar sizi bir yandan mutlu ederken, bir yandan da elbette çok üzecektir. Okuyabilenler için her sayfada insanı tanımak eşsiz bir duygudur çünkü, her insan aslında bir hikayedir. Derin, ince, narin, zarif, iyi, kötü, vicdanlı, nankör ve bazen hoyratça…

Her birimiz, kendi hayatlarımızın mimarıyız hayatımızı inşa ederken, sağlam temellerle kurulmuş bir yaşam, insan kalitesi, hakiki dostlar, hayatımızda olmalarına izin verdiklerimiz aynı zamanda bizlere insan olmayı ve insanca yaşamayı öğretenler…

“Bazı zamanlar vardır, bazı anlar. Bazen geç kalıyoruz , 

İnsana...

Hayata...

İnsan olmaya...

İnsanca yaşamaya..”

Biz insanlar, küçücük yaşamlarımızda binlerce insan ile karşılaşırız, binlerce insan tanırız. Kum tanesi kadar yer kapladığımız kocaman evrende, insanlar vardır ve onlar bazen hayatlarımıza gelirler, bazen kalırlar, bazende giderler. Birbirimizden geçtiğimiz o günlerde her birimiz onlardan hayata dair çok şey öğreniriz ve bazılarına mucizem, mutluluğum derken, bazılarına da yediğimiz kazıklar toplamının sonucu olarak kısaca tecrübe der, geçeriz.  Aslında bizim hayat ile olan sınavımızdır ve hayatımıza dahil olmalarınında mutlaka bir sebebi vardır. Ben, onlara hayat okulunun ihtişamlı öğretmenleri diyorum. En zor sınavlar, en iyi öğrenciler içindir ve kazanan dersini çalışmış sınavdan başarıyla çıkmış olanlar her zaman iyi öğrencilerdir.

İnsan değişmez, birbirini tanırken er, ya da geç farkına varır.

Kaybedilmiş zamanları geri getirmeyiz ama telafisi vardır, gelecek vardır, geleceğe dair umutlarımız vardır. Sevgiyi, huzuru, mutluluğu, açlığı, tokluğu, bilgiyi, tecrübeyi, üretimi paylaşmak vardır. Bunlar insan kitabının sayfalarında yer alan insan olmanın temel ilkelerdir. 

İnsanca, bilgece başarılmalıdır.

Hayatta her şey paylaşılarak çoğalır. Hayatı doyasıya yaşamak, küçük sevinçleri, mutlulukları, anın tadını çıkarabilmek, bir kelebeğin kanat çırpışını içimizde hissedebilmek, bir kuş gibi gökyüzünde özgürce salınıp özgürlüğe, bulutlara bir selam çakıvermek ne güzel şeydir aslında. İnsanca, onurlu ve erdemli bir yaşam sürebilmek, insan olmayı öğrenebilmek. 

İnsanı, insan yapan hayattır ve insan, insandan insan olmayı er ya da geç öğrenecektir. Aslolan insan kalmayı ölüme yaklaşırken değil de, yaşarken öğrenebilmektir. Yaşamımız keşkelerle, pişmanlıklarla veya çok mutlu olduklarımızla, şükrettiklerimizle doludur. 

Onlar her birimizin hayatında olanlar…

İyi ki varlar ...

İyi ki yoklar...

İnsanın, insana rastgeldiği bir hayatınız ve varlığına şükrettikleriniz ile dolu huzurlu bir ömrünüz olsun. 

Sevgiyle ve Sağlıkla kalın efendim.