Dursun Gündoğdu


INSTAGRAM'IN BEYNİNİ YAKAN MESAJLAR...

En son Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek'i ismini vererek eleştirince Instagramın uyarı sistemi devreye girmiş.


Instagram, Ak Parti Antalya İl Başkanı Ali Çetin'in hesabını kapatmış.

Niye diye merak ettim, araştırdım ve sonunda adamların kapatmakta sonuna kadar haklı olduğuna karar verdim.

Ak Parti İl Başkanı Çetin, Instagram hesabından CHP’li belediye başkanının yönettiği şehrin artan trafiğini eleştirmiş.

Bak, bak, bak…

Yetmemiş, şehir içi ulaşım zamlarına veryansın etmiş.

Yok artık…

Durun daha, il başkanı hızını alamamış, su zamlarını yapanlara demediğini bırakmamış.

Ağzını bozmuş yani…

Vay, vay, vay…

Sivrisinekten illallah diyenlerin dertlerini yazmış…

Siyasetin anasını ağlatmış…

Off, off, off…

Sonra Altın Portakal Festivali’nin organizasyondaki hataları ve büyükşehirin yapılmayan projelerini tek tek sıralamış.

Aman Allahım…

En son Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek'i ismini vererek eleştirince Instagramın uyarı sistemi devreye girmiş.

Sistem, bugüne kadar yerel muhalefetin ‘M’ sini yapmayan Ak Parti İl Başkanı Çetin’in hesabının bazı münafıklar tarafından ele geçirildiğini, ele geçirenlerin de Böcek’e karşı muhalefet başlattığını sanmış.

Öyle ya, ikinci kez seçilen Muhittin Böcek’in yaptıklarını, yapamadıklarını, hem Ak Parti il başkan yardımcısı olduğu dönem, hem de il başkanı olduğu bu süreçte görmeyen, duymayan, muhalefet yapmayan, şehrin sorunlarını dile getirmeyen Ali Çetin’in hesabından inanılmaz bir eleştiri bombardıman gelince Instagram kafayı yemiş, alarm vermiş.

Yani özetle sistem, Ali Çetin’in yazdıklarını hackerlerin yazdığını düşünüp hesabı korumaya almışlar.

Zaten, bir süre önce Türkiye’de erişimi engellenen ve bu yüzden de Ak Parti ile kötü olmak istemeyen Instagram yetkilileri hemen Ali Çetin’in hesabını kapatmış.

Durum bundan ibarettir.

Nokta…

 

***          ***        ***

 

BU İŞE AKLIM ERMEDİ

Antalya’da sokakta bir polis aramasında, B.K adında bir gencin üzerinden kendisine ait olmayan çok sayıda kişiye ait kimlik, sürücü belgesi ve banka kartları çıkıyor.

Polis bu kartların sahibine ulaşıyor.

Bu kişilerden biri de davacı oluyor.

Cumhuriyet savcısı, kovuşturmaya yer olmadığına karar veriyor.

Yani dava falan yok diyor.

Gerekçe olarak da şüphelinin üzerinde adli bir suç işlendiğine dair delil bulunamamasını gösteriyor.

Ben saydım, adamın üzerinden farklı isimlere ait değişik bankaların 7 adet kredi kartı, başka isimlere ait 3 adet Antalya ulaşım kartı, bir adet nüfus cüzdanı, bir adet sürücü belgesi, bir araca ait araç tescil ve araç trafik belgesi, ruhsatlar için boş cüzdanlar çıkmış…

Ve bunların hiçbiri de o şahsa ait değilmiş…

Müşteki ve mağdurlardan biri bana ulaştı, dedi ki; ‘İsmimin olduğu söylenen kart sahte. Çünkü ben kartımı kaybetmedim. Kopyalanmıştır.’

Bu durumda, B.K’nin üzerinden çıkan bu kartlar, ya hırsızlık yoluyla ele geçirilmiş veya sahtecilik yapılarak kopyası hazırlanmış olabilir.

Düşünün bir adamın cebinin birinde tabancanın namlusu, diğer ceplerinde kabzası, şarjörü, kurşunlar ele geçiriliyor.

Silah ateşlemeye hazır olmadığı için bu silah sayılmayacak mı şimdi?..

Cebinden başkalarının kredi kartları, kimlik ve sürücü belgeleri çıkan bu kişinin bunları bir suçta kullandığı veya kullanabileceği düşünülerek yargılanması ve ceza alması gerekmiyor mu?..

Savcı, şahsı hemen bıraktığına ve kovuşturmaya yer olmadığına karar verdiğine göre demek ki bunun cezası yokmuş.

Şaşırdım mı?..

Evet, şaşırdım ama “Burası Türkiye, neler olmuyor ki”, deyip sadece tarihe bir not düşmek için bunu yazdım.