İyi hissetmek her insanın hakkıdır. Yaşama tutunmak için onca mücadele vermek iyi hissetmek için değil midir?
Mutlu olmak, huzurlu olmak, sağlıklı olmak, gülmek, sevmek, güvenmek, gururlanmak…
Hayatımızda olmalarına izin verdiğimiz bazı insanlar vardır bize iyi gelen, iyi hissettiren yanımızda iken huzur ve güven duyduğumuz insanlar… Yol arkadaşlarımız, yoldaşlarımız, hayat yolculuğumuzda bizlere yarenlik eden insanlar…
Şimdilerde ise bize, bizi iyi hissettiren insanlarla rastlaşmak oldukça zorlaştı. Her şeyden önce insan ilişkilerinde güven önemli bir sorun olarak kendini fazlasıyla hissettiriyor. Bakışlarda dahi o eski samimiyeti görmek mümkün olmuyor. Sırtımızı döndüğümüz anda kalbimizde, ruhumuzda nasıl yaralar açılacağını bilemiyoruz. İnsan, insan için bazen şifa olsa da, bir anda zehirde olabiliyor. İyi hissetmek sadece insan ilişkilerinde geçerli değil elbette. İş hayatında, gittiğiniz bir seyahatte, izlediğiniz bir filmde, doğa ile baş başa kaldığınızda, okuduğunuz bir kitapta da öne çıkabiliyor. İşin özü aslında sevgiye dayanıyor. Yaptığınız işi sevmek, keyifli bir film izlemek, mutlu anlarla dolu bir şehre gitmek, sürükleyici bir kitap okumak, hatta bir dua okumak mental olarak insanı şahane hissettirebiliyor. Bunların yanı sıra İnsan tek başına kaldığında da kendini iyi hissedebiliyor. Kendine yolculuk yapmak ve yolculuğun tadına varmak ben, bana iyi geliyorum dedirtebiliyor. Bazen yalnızlaşmak, bolca kendinle, kalbinle sohbet etmek iyi hissettiren bir çok şeyin yanında belki de en iyisidir. Hani derler ya, bazen kendi yalnızlığımla kalabalıklaşmayı seviyorum ve iyi ki ben, tamda kafa dengim ben diyebiliyorum.
Hayat öyle hızla akıyor ki, bir çok şeyin yanından geçerken farkedemiyoruz. Hayatın hızı trafik lambası gibi değil ne yazık ki…Kırmızıda dur, sarıda hazır ol, yeşilde geç. Demem o ki, iyi hissettiren neye denk geldiysek elimizin tersiyle itmemeli, hemen değerlendirmeli ve o muhteşem anın tadını çıkartmalıyız. Çünkü iyi hissettiren her şey tabiri caizse artık karaborsada. İyi ki varsın derken söze değil, öze bakmak gerekiyor. İyiler azalıyor, kötüler çoğalıyor. İçinde iyiyi ve iyiliği besleyen insanların nesli tükenmek üzere.
Günlük hayatın stresini yaşamak elbette zordur. Hislerimiz, duygularımız her birey için önemlidir. Hayatımızda yapacağımız küçük değişiklikler iyi hissetmek için atılacak adımların başında geliyor. Motivasyon, kendini kabullenmek ve sevmek, öz- saygınızı arttırmak bir çok şeyin üstesinden gelmemize yardımcı olacaktır.
Her sabah uyandığımızda aynanın karşısında kendimize bir günaydın diyelim ve şu soruyu soralım;
Kendini nasıl hissediyorsun?
Cevabın günü nasıl geçireceğin ile ilgili sana ipucu verecektir. Güne nasıl başlarsak devamı da öyle geliyor.
Hayat yolculuğu uzun, yaşamlar kısa. Kendimize nazik davranalım, önemseyelim, kabullenelim ve sevelim.