Kırık duvar saati bile ileriye gitmek isterken, halen neden anılarla yaşıyoruz?Özellikle politikada kasaba efsaneleri, kahve dedikoduları ve de kasaba politikacıları günümüzde halen varlıklarını neden sürdürüyor?Neredeyse adı bile unutulan eski siyasi partilerin bir zamanlar meclis üyeliğini yapmış, başkan veya vekil adayı olmuş eski isimleri, kasaba ve köylerde “çok akrabalıklar”la halen neden o yerin kaderini tayin ediyor?Bu bana hiç normal gelmiyor.Artık dünya değişti, hayata bakış değişti, teknoloji ve iletişim değişti, insanlık dijital çağın içinde şekillendiriliyor, siyaset bambaşka bir anlam kazandı, hatta yepyeni bir dünya kuruluyor.Ama…İnsanlarımızın yakalarından bir türlü düşmeyen, düşmek istemeyen bu kasaba politikacıları, “kasaba politikacılığı” yapmaktan maalesef hiç vazgeçmiyor.Ve “akrabalık” ilişkileriyle, kahvehane dedikodularıyla, yanlış yönlendirmelerle bulundukları köy ve kasabanın kaderiyle oynuyor.Artık, bu “kasaba politikacıları”nın köşelerine çekilme vakti çoktan geldi de geçiyor..Kendi dönemlerinde, kendi siyasi anlayışlarıyla, kendi çıkarlarına göre politikalarını yapacakları kadar yaptılar.Hatta bazıları sadece politikacılık yapmadı, bu arada dünyalığını da yaptı.“Yeter artık” demeyi bilmeliler.Köşelerine çekilip, en azından “yeni dünyayı” öğrenmeliler.Eski bilgileri ve yeni öğrendiklerini harmanlayıp, kendilerine akıl danışmak isteyen yeni siyasetçilere ve memleket meselesini öğrenmek isteyenlere tecrübelerini aktarmalılar.Kahvehane köşelerinde orada-burada dedikodularla insanları yanlış yönlendirmek gibi yararsız işler yapmak yerine, “danışılacak biri” olmayı bilmeliler.Böylece…Hem yeni siyasetçilere yol gösterici olurlar, hem de ülkemiz “ufku geniş siyasetçiler” kazanmış olur.Adı bile unutulan o eski partilerde siyaset yapmış politikacılara diyeceğim o ki..“Kasaba politikacılığı” yapmayı bırakın artık.Gepegenç, pırıl pırıl, kurulmakta olan yeni dünyayı daha iyi bilen politikacılara yerinizi bırakın artık.Yöremiz için, ülkemiz için.
