ZEYYAT ŞAHİN


KENDİNİ YARATAN İNSAN

Tanrının yarattığı insan, her gün azalan, gün be gün tükenen ömrü için yas tutar. Kendisini yaratan insansa her gün zenginleşen, gün be gün güzelleşen hayatın keyfini sürer.


İki tür insan var: Birini Tanrı yarattı diğerini ise kendisi. Tanrı'nın yarattığı nefes alıp vererek yaşar ve bütün derdi kendisine verilen ömrü kazasız belasız tamamlamaktır. Kendisini yaratansa hayatın peşindedir, hayatı inşa etme ve hayata yeni ve güzel şeyler katma sevdasındadır.

Tanrının yarattığı insan, her gün azalan, gün be gün tükenen ömrü için yas tutar. Kendisini yaratan insansa her gün zenginleşen, gün be gün güzelleşen hayatın keyfini sürer.

Kendisini tek bir ömrün koridoruna hapsetmiş insan, kendisini yaratan ve bu yaratım sürecini kesintisiz devam ettiren, hayatını her gün yeniden inşa eden insanla yarışabilir mi?

Elbette ki hayır. O, Kızılderili Reis Seattle'in dediği gibi "geçici bir iktidarda" dır ve hayata muktedir değildir. Oysa kendisini yaratan ve hayatını inşa eden aynı zamanda o hayatın sahibidir. 

İsmet Özel'in deyişiyle "bir yaşamak suçu" işler gibi yaşar birincisi adeta gizli gizli; meşru bir hayatı yaşar avaz avaz ve aşikâr ikincisi. 

Şimdi soralım: Kendisini yaratanın eninde sonunda hayata hakim olmasını kim, nasıl engelleyebilecek?

Ve en önemli soru: İnsana, kendisini her dem yeniden yaratma, değişen hayata uygun yeniden inşa etme becerisi kazandırmayan eğitim, eğitim midir?