Son dönemlerde gün geçmiyor ki Antalya’nın en büyük doğal zenginliklerinden olan Konyaaltı Plajında bir köpekbalığı turlamasın
Yaklaşık 20 santimetrelik sırt yüzgeçlerini deniz yüzeyine çıkartıp, sahile yanaşıyor ve vatandaşlarda ciddi tedirginlik yaratıyorlar.
Birkaç yıl öncesine kadar Konyaaltı Plajının dünyanın en güvenli doğa ve turizm cennetlerinden biri olarak gösteriyorduk. Böyle giderse bu büyü bozulacak ve Antalya turizmi büyük darbe alacak.
Bu da yetmiyormuş gibi Antalyalıların hayatlarına renk katan yaşam alanlarından olan bu cennet köşe millete korku salacak bir bölge haline gelecek ve kentin bütün keyfini kaçıracak.
Kısaca, gelişmeler bunu gösteriyor...
***
Elbette, Antalya’nın önemli bir turizm merkezi olması nedeniyle körfezimizdeki böylesi olumsuz gelişmelerin medyaya yansıması önemli etkiler yaratıyor. Kentimizin sahilinde görülen her köpekbalığı haberi yabancı yayınlarla da yer buluyor. Mısır, Yunanistan,Tunus, İtalya ve İspanya gibi turizmdeki rakiplerimize bu haberler nedeniyle adeta gün doğuyor. Maalesef sahillerimizde sık sık görülmeye başlanan köpekbalıklarıyla ilgili herhangi bir çalışmanın yapılmaması da kamuoyunda rahatsızlık yaratıyor.
***
Gelelim köpekbalığı sorunumuzla ilgili detaylara ve olası nedenlere...
Antalyalı denizbilimcilerden Prof. Dr. Mehmet Gökoğlu’na bir süre önce bu konuyu sormuştum.Tanınmış sualtı fotoğrafçısı, dalış ve cankurtaran eğitimcisi Adnan Büyük’de bu yönde açıklamalar yapmıştı. Aldığım bilgilere göre, Antalya sahillerine hem insanlara saldıran hem de insanlara zarar vermeyen köpekbalığı türleri geliyor. Özellikle saldırgan ‘Mako türü’, Adnan Büyük ve ve yakın çevresi tarafından görülen türlerden biri... Adnan Büyük’ün sosyal medya takipçileri, bu saldırgan köpek balıklarını Kemer Yolu açıklarındaki balık çiftliklerinin çevresinde gördüklerini belirterek, ağlardaki balıklara dahi saldırdıklarını ifade etmişlerdi. Özetle Antalya sahillerinde mako türü saldırgan köpekbalıklarının yanısıra saldırgan olmayan köpekbalıklarının gezindiği gerçeği her ne kadar dillendirilmek istenmese de bir tehdit olarak varlığını sürdürüyor.
***
Peki Antalya sahillerine gelen köpek balıkları neden kıyıya bu kadar yanaşarak insanlar için tehdit oluşturuyor?
Kemer yolu açıklarındaki balık çiftlikleri, köpekbalıklarının sahile yanaşması için önemli bir etken. Sorunun bu kısmı burada açıkça görülüyor. Bunun yanısıra, sahillere yanaşan turistik yatlardan atılan yiyecek artıkları ile balıkçıların denize attığı balık kalıntıları da köpekbalıklarını çekiyor. Denizde yüzenlerin hareketliliği de, köpekbalıklarını tahrik edebiliyor. Özellikle balıkçiftliklerinin köpekbalıklarını Konyaaltı Plajına adeta davet etmemesi yönünde kamu kurumlarının çalışmalar yapması şart... Yoksa gidişat hiç de iyi değil.
4 Mayıs 2025 tarihinde bu yazıyı yazarken sahilimizde yine bir köpekbalığı görüldüğü yönünde haberler internete düşmeye başlamıştı.
Köpekbalıklarını Antalya sahillerine çeken önemli bir etkeni daha burada aktarmak isterim; Balık türleri iklim değişikliği nedeniyle kıyılara yanaştıkça köpekbalıkları da aynı zamanda yemleri olan bu balıkların peşinden sahillere geliyor!
***
Antalya’nın köpekbalığıyla imtihanı konusunda tarihi bir olayı da aktarayım...
Antalya sahillerinde tarihin tozlu raflarında yer alan bir köpek balığı saldırısı bulunuyor. 1970 yılında Antalya Konyaaltı Plajı'nda yaşanan olayda Deniz Kuvvetleri'ne ait bir gemiden denize atlayan bir er saldırıya uğruyor. Deniz kıyısında bulunan eski şehir mezbahasından gelen kanın kokusundan dolayı kıyıya yaklaşan köpekbalıklarının erin çeşitli yerlerinden parçalar kopardığı kayıtlara geçmiş.
Dünya çapında her yıl ortalama 75 köpekbalığı saldırısı gerçekleşiyor. Bunlardan yaklaşık 10’u ölümle sonuçlanmakta. Köpekbalıklarına neredeyse tüm denizlerde rastlanabiliyor. Köpekbalıkları okyanus ve deniz kıyısındaki saldırılar yetmezmiş gibi tatlı sularda da bulunabiliyor. Ortadoğu’da Kızıldeniz ve Akdeniz, deyin yerindeyse köpek balığı kaynıyor. Bu balıklar nehirlerden içeri girerek tatlı sularda yüzen insanlara da saldırıyor. Akdeniz başta olmak üzere denizlerimizde 34 köpekbalığı türü yaşıyor.
***
Ülkemizde 100 yıl içinde kayda geçen 18 köpekbalığı saldırısı var. Örneğin 1967 yılında, İstanbul Tuzla'da zıpkınla balık avlayan Dr. Güngör Güven daldığı sırada bölgede bulunan köpekbalıkları tarafından parçalandı. Aralarında Rahmi Koç’un da olduğu bir grup dalgıç yaptığı aramalarda, Dr. Güven’in yalnızca elini ve parçalanmış dalış malzemelerini bulabildi. 1983'te İzmit Dilova'sında zıpkınla avlanan bir avukat 'büyük beyaz köpekbalığının saldırıya uğradığını açıklamıştı. Şu aralar denizlerimizden sadece Akdeniz'de rastlanabilen büyük beyaz eskiden Marmara denizi'nde de bolca bulunmaktaydı. Boyu 7 metreye kadar ulaşabilen, 'Harharyas' (Rumcadan geçmiş) diye anılan büyük beyaz'ı görmek kılıç ve orkinosun azalmaya başladığı 60'lı yılların sonuna kadar sıradan bir olaydı. Kayıtlara geçen ilk büyük beyaz saldırısı 1930'larda Küçüksu Kasrı açıklarında gerçekleşir. İngiliz Başkonsolosluğu mensubu iki kişi küçük sandallarıyla orkinos avlarken büyük beyaz ortaya çıkar ve sandalı devirir. İki kişiden bir daha haber alınamaz. Türkiye’nin ilk balık adamlarından olan Doktor Zareh Magar' da İstanbul'a yaklaşık 25 km mesafede olan Sivriada'da tüple zıpkın balıkçılığı yaparken bir büyük beyazın saldırınsa uğramış ve denizin keskin dişlerine yem olmaktan kılpayı kurtulmuş. Kaynak: Sadullah Ayaşlı 'Boğaziçi Balıkları - 1937)
Köpekbalığı sorununun Antalya için önemli bir tehdit olabileceği yönündeki uyarımı tekrarlayarak, tüm okurlarımıza saygılar sunuyorum.