KADRİYE CİRİTCİ


MENFAAT

İnsanları ayıran da, birleştiren de menfaat davası değil midir? Bence, menfaat kaygısından uzak kurulmalı dostluklar. Birbirlerini gerçek, hakiki kalıcı duyguların dürüstlüğü ile sevmeli insanlar. Tıpkı aile gibi...


Çıkarcı karakter yapılarıyla dikkat çeken menfaatçi kişiler her koşulda kendilerini düşünürler. Öncelik her an kendilerindedir.

Başkalarına yardım ederken bile çıkarları daima ön plandadır. Anlamazsınız menfaatleri gereği yaptıkları yardımları. Halk arasında bir söylem vardır; “ Bunu yapıyorum ama yol, su, elektrik olarak bana geri dönecektir. “

Kendilerini açık etselerde gizlemeyi her zaman başarırlar. Menfaatleri için aşındırdıkları kapınızın, işleri bitince yolu bile unutulur. Keza onlar menfaatleri için ruhunu bile satmaya hazırdırlar. Pek çok insan her birimizin yaşamlarında  hayal kırıklığı yaratabilir. Özellikle birine aşırıya kaçacak derecede güvenirseniz ve o kişi kendi çıkarı uğruna gün gelir anında size sırtını dönebilir. Böyle insanlar günümüzde o kadar arttı ki, kim hakiki dost, kim menfaat için dostluğunu devam ettiriyor anlamak mümkün değildir. Önüne bir avuç yem atılmış kuş misali menfaate dayalı dostluklar çok üzücü geliyor insana…işin özeti, herkesin işine yaradığı kadar iyisin bu dünyada. 

Bugünlerde ne dost belli ne de düşman! 

Herkes menfaatince insan..

Menfaatince dost..

Menfaatince samimi…

İnsanları ayıran da, birleştiren de menfaat davası değil midir? Bence, menfaat kaygısından uzak kurulmalı dostluklar. Birbirlerini gerçek, hakiki kalıcı duyguların dürüstlüğü ile sevmeli insanlar. Tıpkı aile gibi... 

Sevebileceğini bir dostun var ise ve her an yanıbaşında ise, en büyük servete sahipsin bu hayatta...

İnsanlar, genellikle ilişkilerinde bir şey beklemedikleri biriyle karşılaşırlarsa pek tanıma zahmetine girmezler. Çünkü söz konusu öncelikli olarak menfaattir. İnsan ilişkilerinde iltimas, dostluk veya menfaate dayalı arkadaşlıklara asla güvenmemeli, özellikle kendi değerine, gücüne ve gayretlerine güvenmeyi her zaman aklın bir köşesine yazmalıdırlar. Karşında ki insan kim olur ise, olsun onun karakter yapısına uygun şekilde kendini, kendi güvenli limanına alıp sende sırtını dönebilmelisin… 

Hayatımızdaki insanlar bize bazen değiştin diyor ise ya bizimle işi bitmiştir, ya da menfaati gereği yaptırabildikleri ve beklentileri bitmiştir. İnsanoğlu doyumsuzdur menfaatin ve paranın gücü ile bir yerlere gelip, kendilerini de üstün görüp ego tavan yapmış vaziyette vicdan ve merhametten yoksun yaşam sürdürürler. Bilmezler ki şişmiş balon halleri bir toplu iğnenin ucundadır. 

Mehmet Akif Ersoy’un sözleri tam da bu noktada 

Çok güzel ve anlamlıdır. Şöyle diyor büyük üstat;

"İnsanoğlu menfaatperestdir.

Menfaat için gelir vecde,

cenneti vaat etmeseydi,

Allaha bile etmezdi secde."

Yani menfaatin olduğu yerde adalet, adaletin olmadığı yerde de ahlak yoktur. 

Sonuç olarak insan olduğumuzu unutmadan ve menfaat dünyasının o kokuşmuş zihniyetinden bir an önce sıyrılmalı ve gerçeklerle yüzleşmeliyiz. Menfaatçi insanlardan olabildiğince uzak duralım.