Şimdi yazdıklarım aslında siyasetin mini bir özeti…
Bir zamanlar, ‘Kara’ dediklerine, şimdi ‘Ak’ diyenler ile o gün ‘Ak’ diyenlerin şimdi ‘Kara’ dedikleri bir hikaye bu…
Dünkü bir haber başlığında dediğimiz gibi, ‘Yok aslında birbirlerinden farkları’…
Koltuktan, ‘A’ yı gönderip, ‘B’ yi getiriyorsunuz ya aslında fark eden hiçbir şey olmuyor.
Zamanla aynı tas aynı hamam yola devam ediyorlar.
Gelelim sadede…
Yıl; 2014
Günlerden 13 Ekim…
Antalya Büyükşehir Belediye Başkanlığı koltuğunda Ak Partili Menderes Türel oturuyor.
Gündemde Lara Plajı ihalesi var.
Oylama yapılıyor.
Lara Plajı’nın AK Partili 46 üyenin ‘kabul’ oyuyla ihale edilmesine karar veriliyor.
Teklifte ihale süresi; 20 yıl deniyor.
Kıyamet kopuyor…
CHP’liler Ak Partilileri suçluyor, ‘Yapamazsınız’ diyor.
Tam 10 yıl sonra dün…
Yani, tarih 18 Kasım 2024…
Antalya Büyükşehir Belediye Başkanlığı koltuğunda bu kez CHP’li Muhittin Böcek oturuyor.
Gündemde yine aynı yerin yani Lara Plajı’nın ihalesi var.
Oylama yapılıyor.
Lara Plajı’nın CHP’li 67 üyenin ‘kabul’ oyuyla ihale edilmesine karar veriliyor.
Teklifte ihale süresi; 30 yıl deniyor.
Kıyamet kopuyor…
Bu kez AKP’liler CHP’lileri suçluyor, ‘Yapamazsınız’ diyor.
Vay anasına sayın seyirciler değil mi?..
Plaj aynı plaj…
10 yıl önce AKP yapmaya kalkışınca, kızılca kıyamet kopuyor.
10 yıl sonra CHP yapmaya kalkışınca yine kızılca kıyamet kopuyor.
O günkü ihale teklifi 20 yıl, bugünkü 30 yıl…
CHP, süreye 10 yıl bir zam yapmış o kadar...
Menderes Türel en azından Lara Plajı’nın bir bölümünün halka ücretsiz hizmet vereceğini söylüyor.
Şimdi ise Lara Plajı’nın, ‘Yap-İşlet-Devret’ modeliyle tümüyle bir şirkete verileceği açıklanıyor.
Hem de tam 30 yıllığına…
30 yıl sonra neyi devredecek bu şirket?..
Havalimanı mı bu?..
Pistleri, apronu, kuleyi, körükleri, yolcu giriş-çıkış alanlarını, bekleme salonlarını, lokantaları, büfeleri, hangarları, kargo depolarını, gümrük tesislerini, duty free’leri mi geri verecek?..
30 yıl sonra bu plajlardan geriye kalsa kalsa kuma gömdüğü elektrik kabloları, küflü su boruları, çürümüş ahşap veya lime lime olmuş demir platformlar kalır.
Bunun adı, ‘yap-işlet-devret’ değil, olsa olsa, ‘yap-işlet-molozunu da bırak git’tir.
Durun daha turpun büyüğü geliyor.
Menderes Türel 10 yıl önce ihale yöntemi ile ilgili verirken, CHP’liler bir de ne diyor biliyor musunuz?..
Lara Plaj’nın üçüncü şahıslara vermenin yolunun açıldığını öne sürüyorlar.
Yani o günkü CHP grubu, AKP grubuna diyor ki, “Siz bu plajı yarın başkalarına ihale edersiniz”…
Bugün yapılan ne?..
CHP grubu, Lara Plajı’nı başkasına ihale etmenin yolunu açıyor.
Gelelim günümüze…
Konyaaltı Plajı özel şahısta…
Türel, Hülya Koçyiğit’in damadına 28 yıllığına verdi, geçti…
Bu işletmelerde şezlong, şemsiye ateş pahası…
Denize nazır masada, bir bardak çay veya kahve içmek artık hayal…
Aynısı Lara Plajı’nda yaşanacak.
Konyaaltı neyse orada da o olacak…
Gün Haber onun için boşuna atmamış dünkü o başlığı…
Ne demiş;
‘Al birini vur ötekine…’
Aynen öyle…
Dün, Lara Plajı’nın bir şirkete verilmesine, ‘Evet’ diyenler bugün, ‘Hayır’ diyor.
Dün, Lara Plajı’nın bir şirkete verilmesine ‘Hayır’ diyenler bugün, ‘Evet’ diyor.
Biz de seçim günü, ‘Bu ondan farklı’ diye bir onu seçiyoruz, bir bunu…
Yok aslında birbirlerinden farkları…