KADRİYE CİRİTCİ


SÖZ GÜMÜŞSE SÜKUT ALTINDIR

Konuşmanın öğrenildiği kadar, susmanın da öğrenilmesi gerektiğini ifade eder. Çok konuşarak mutsuz olmaktansa, bazen susmayı bilerek mutlu olmak  en doğru tercih olacaktır.


Atasözlerinin ne kadar kıymetli olduğunun sanırım hepimiz farkındayız. Arkadaşlarımızla, eşimizle, ailemizle, iş arkadaşlarımızla ya da sosyal ilişkilerimizde ki, sohbetlerimizde konuşmalarımızın  arasına bir atasözü sıkıştırıveririz. “Söz gümüşse, sükut altındır” sözü bana göre de altın gibi bir sözdür. 

Konuşmanın öğrenildiği kadar, susmanın da öğrenilmesi gerektiğini ifade eder. Çok konuşarak mutsuz olmaktansa, bazen susmayı bilerek mutlu olmak  en doğru tercih olacaktır. Çok konuşan bir insanın başına tahmin edemeyeceği kadar kötü olaylar gelmesi mümkündür. Bazen deriz ya; Sus yeter artık..! bıkkınlık ifade eden bir söylemdir. Susmak, ya da yerine göre konuşmak isabetli bir davranış olacaktır. 

Söz gümüşse, sükut altındır sözünün çıkış yerine dair sözün hakkını veren ve görgü kurallarının önemini kapsayan bir çok anlamlı hikayesi vardır. Bunlardan birini siz değerli okurlarla paylaşmak istiyorum. 

Hikaye şöyle gelişiyor ;

Şehrin ileri gelenlerinin katıldığı bir sohbet meclisinde, vali, konuşmayı uzattıkça uzatıyormuş.

Bilginlere bir soru soruyor, onlar daha ağ­zını açmadan, sorduğu sorunun cevabını ken­disi başlıyormuş anlatmaya.

Bu durum herkesin dikkatini çekmiş, her­kes rahatsızmış ama kimse valiyi kırmak iste­miyormuş.

Sonunda bilginler bakışarak kendi arala­rında anlaşmışlar. Valinin bir suskunluk anını denk getirip bilginlerden biri ötekine:

“Siz, öteden beri her şeyin israfından sa­kınmayı öğütler durursunuz. Kelime israfı ko­nusunda ne buyurursunuz acaba?” diye sor­muş.

Öteki bilgin, hafifçe gülümseyerek başını sallamış:

“Evet,” demiş, “söz gümüşse sukut altın­dır. Onun da israfından sakınmak gerekir.”

Yaşamımız boyunca pek çok şeyi isteyerek veya istemeyerek israf ediyoruz. İnsanlar kendilerini ifade etmek için konuşurlar, hatta çok konuşurlar. Oysa, fazla konuşulduğu zaman sarfettiği sözlerin kıymeti olmaz ve değersizlik yerini alır. Çünkü çok konuşmak bir süreden sonra kişiyi gözden düşürür. Çok lafın içinde hayal ürünü, fazlacada yalan olur. Sizi dinleyen insanlarda dinler gibi görünsede, gerçekte yalandan dinlerler. Her şeyin az ve öz olanı aslolandır. Bu dengeyi kurulabilirsek toplumda kalite, nezaket, zarafet dolu önemli bir kişilik haline geliriz ve itibarımız artar. Konuşulan söz her ne kadar değerli olsa bile söylenmeyen söz daha büyük bir değere sahiptir. Bazen söyleyeceklerimizi kendimize saklamamız gerekir diye düşünüyorum. Öğüt niteliğinde bu sözü her zaman önemsiyorum. 

Sevgi ve saygıyla…