“Şu hayatta yaptığımız her şeyin başka bir şeyi telafi etmek üzere yapıldığını düşünüyorum”. /Mark Sundeen
İnsan hayatı her ne kadar mükemmel görünse de anlık yaşanan, belki de farkında olmadan yaptığımız veya bize yapılan olumsuz davranışlar hepimizin mutsuzluğuna sebep olur. Yapılan bir alışverişte, iş hayatında, sağlık sektöründe, sosyal yaşamda, yakın ilişkilerde çeşitli hatalara maruz kalabilir, kendimizde aynı durumları bir başkasına yaşatabiliriz. Bazı hataların telafisi mümkün olmaz ama yinede düzeltmek için tüm şartları kullanmak zorunda kalabiliyoruz. Affetmek ve özür dilemek çok güzel bir erdemdir. Bir hata var ise, en etkin çözüm telafi yoluna gitmektir. Telafisi olmayan önemli kararlardan biri de, geçmişte yapmak isteyip de, yapamadıklarımız ve kaçırdığımız fırsatlardır.
Bir anlık öfke ile insan doğası gereği maalesef inanılmaz hatalar yapabiliyor. Sonrasında ise , ya sonucuna katlanmak ya da hızla telafi yoluna gitmek zorunda kalabiliyoruz. Doğum, yaşam ve ölüm her canlı için ne kadar geçerli ise telafisi olmayan hatalarda öyledir. Yaşarken erdem sahibi olmak saygı, sevgi, hoşgörü gerektirir. Hatalar olmasa yaşamın güzelliğini, affetme duygusunun varlığını nasıl bilebilirdik ki?
Hayat avuçlarımızdan akıp gidiyor…
Geçmişin belki telafisi olmayabilir ama geleceğe odaklanarak en azından kendimize geç kalmadan kaçırdıklarımızı telafi etme şansını yakalayabiliriz.
Albert Einstein sözlerinde olduğu gibi;
“Hata yapmayan insan yoktur, kişinin insanlıktaki derecesi, hatalarını kabul edip düzeltmek icin gösterdiği gayret ve titizlikle ölçüllmelidir.”
Hatalar, insanı olgunlaştıran en önemli faktörlerden biridir. Kimine göre tecrübe, kimine göre deneyimdir. Mutluluğun tadına varmak istiyorsak mutlu olmaya hayatımızda yer açalım. Şimdi hayattan keyif alma ve yola devam etme zamanıdır.
Yapılan ya da, yapılmış hatalar ile geleceğimizi karartmayalım.
Sevgiyle kalın.