ADİL GÜRKAN


TURİZMDE ÇALIŞANLAR NASIL MUTLU OLUR?

TURİZMDE ÇALIŞANLAR NASIL MUTLU OLUR?


Bu başlığı okuyanların çoğu hemen konuyu maaşlara getirecektir. Yüksek maaşın çalışanları mutlu edeceği cevabını verecektir. Onlara göre tek ölçüt paradır. Günümüzün ekonomik şartlarında bu cevap göreceli olarak doğrudur. Evet. İnsanlar daha yüksek gelirler ile mutlu olurlar. Ama bir süre sonra bu mutluluk sıradanlaşır. Alınan maaşın yüksekliği önemsizleşir. İkinci olarak verilecek cevap, barınma şartları olabilir. Evet. Lojmanlarda barınma şartları çok iyi ve sağlıklı olmalıdır. Bu da önemli bir ölçüttür. Çalışanların işyerine geliş ve dönüş servislerinde de şartlar çok iyi değildir. Çalışanlar bu yolculukta çok rahat edemiyorlar. Haklılar. Turizm çalışanının mutluluk beklentisi bunlarla sınırlı değildir. Özellikle turizm sektöründe çalışanlar için, mutlu olma yolları daha farklıdır. Ya da daha açık bir ifade ile şöyle diyelim; turizmciler daha rafine zevklere sahiptir. Mutlu olmak için beklentileri diğer insanlara göre farklıdır. Onlara farklı seçenekler sunmak gerekir. Sektör ile çalışanlar arasındaki etkileşimi heyecan ve mutluluk temelinde yükseltmek gerektiği açık bir görev olarak önümüzde duruyor. Şimdi, turizm çalışanlarının sektör ile aşklarını tazeleme zamanıdır. Önce, işletme ile çalışan arasındaki ilişkiyi kuru bir görev tanımın ötesine taşımak gerekiyor. İlk adım bu olmalıdır. Eğer süreç, sadece basit bir görev tanımı temelinde yürütülürse, adeta saatin tik takları gibi, her gün aynı olan bir işleyişi görüyoruz. Yani çalışanın 24 saati şöyle geçiyor; Uyan – Servise yetiş – Otele gel – Kısa bir görev dağılımı- Çalış – Servise yetiş – Eve gel- Akşam yemeği- Yorgunluk – Kısa bir sohbet – Uyku Sosyalleşme? Eğlence? Sosyal tatmin? Eğitim? Heyecan? Dünya ile etkileşim? Bunların hiçbirisi yok! Artık makas değiştirme zamanı İşletmeler artık farklı bir İnsan Kaynakları Stratejisi hazırlamalı. Çalışanları ile arasındaki iletişim ve etkileşim kanallarını çoğaltmalı. Her bir çalışan kendisini ifade edebilecek olanaklar bulmalı. Bunun için kendisine yardımcı olunmalı ve fırsatlar sunulmalı. Bunları hayata geçiremezsek, turizm sektöründeki yetenek erozyonu artarak devam edecek. Sektör tamamen eğitimsiz ve yetersiz işgücünün elinde kalacak. Çalışanlarınızın gülümsemesi önemlidir. Ama nasıl? Bu gün yorum sitelerinde, her 10 yorumdan 3 tanesinde çalışanların suratının asık olmasından şikayet ediliyor. Ne yazık ki bu doğru bir tespit. Turizm çalışanlarının yüzü asık. Ama neden? İnsan biyolojisinin bir gerçeği vardır. Sağlıklı, huzurlu ve mutlu insan gülümser. İnsanların sağlıklı ve huzurlu olmalarının yolu da, iyi dinlenmekten, iyi beslenmekten, spor yapmaktan geçer. Çalışma şartları da önemli bir etkendir. Eğer çalışanlarınız, geçim zorluğu çekiyor ise. Sağlıklı beslenemiyor ise. Spor yapamıyor ise. Çalışma şartlarından memnun değilse. Ondan gülümseme bekleyemezsiniz. Bu strateji için yol haritası önerileri Şimdi gündemde, sürdürülebilir turizm kavramı var. Kaynakların iyice daraldığı bu ortamda, sürdürülebilirlik en önemli görev olarak önümüzde duruyor. Ama bu görev, çalışanların gönüllü katılımı olmadan hayata geçmez. Onların kafa ve gönül olarak bağlanmadıkları projeler atıl kalmaya mahkumdur. Çalışanlarınızı Çevre İçin göreve davet edin Yeşil Turizm kavramını anayasanıza koyun ve çalışanlarınızı bu hedef için seferber edin. Dünyada birçok otel grubu artık Yeşil Turizme geçiyor. Ya da geçme sözü veriyor. Tek kullanımlık plastiklerden vazgeçiliyor. Oteller sıfır çöp aşamasına gelmek için projeler üretiyor. Karbon ayak izlerini sıfırlamak acil bir görev haline geldi. Çağı doğru okuyan işletmeler artık bu süreçlere çalışanlarını da seferber ediyor. Görev grupları kuruyor. Bu görev gruplarına, sürdürülebilir turizmin heyecanını, mutluluğunu aşılıyor. Onlara bambaşka bakış açıları kazandırıyor. Örneğin bir zincir 3R isimli bir görev grubu oluşturmuş; Reduce Re – Use Re – Cycle Bu çalışma grupları zincirin sürdürülebilirlik projelerini oluşturuyor ve yönetiyor. Ekonomik açıdan rahatlamış olan çalışanlarınız, kendilerini böyle hedeflere adamaktan çok mutlu olacaklardır. Bu potansiyeli değerlendirin. Çalışanlarınızın Dünya ile ilgilenmesini sağlayın İş ve ev arasında, durgun ve renksiz bir hayata dalıp gitmiş olan çalışanlarınızı uyandırın. Türkiye’den ve Dünyadan haberlerle besleyin. Çevreleri ile bağlarını güçlendirin. Bu, onların hayatlarına anlam ve renk katacaktır. Dünya ve Türkiye ilgilenen çalışanlar, görevleri ile de daha ilgili olurlar. Bunun için, haber/bilgi grupları kurabilirsiniz. Her grupta bir çalışan Dünyadan ve Türkiye’den ilginç haberleri derleyip bu gruplar ile paylaşabilir. Bu haberler hayatın her alanından olabilir, ama öncelik sektör ile ilgili olanlar olmalıdır. İşin içine eğlence katın Eğlenerek çalışan insan daha keyifli çalışır. Yaptığı işten mutlu olur. Bunu da çevresine yansıtır. Unutmayın, mutluluk bulaşıcıdır. Hem çalışanlara, hem de konuklara bulaşır. Çalışanınız işini mükemmel yapsa da, eğer gülümsemiyor ise, bu yapmakta olduğu işten çok fazla keyif almadığı anlamına gelir. Ne kadar başarılı olursa olsun, o anda misafir ile pozitif bir etkileşim içine giremiyorsa, sonuç olumsuz olur. Bunu sağlamanın yolu da, işlerine eğlence katmaktan geçer. Bütün oteller için geçerli olacak bir eğlence katma formülüm yok, ama her işletme kendi içinde yapacağı gözlemler ile bu konuda kendine özel çözümler üretebilir. Çalışanlarınızın hayatına spor katın Çalışanlarınızın spor yapmasını teşvik edin. Onları ödüllendirin. Öte yandan, hangisi olursa olsun, spor etkinliklerini takip etmelerini sağlayın. Bu öneri ile sadece futboldan bahsetmiyorum. Dünya Olimpiyat Komitesi tarafından tanınan 50 kadar amatör spor var. Her birisi farklı bir heyecan kaynağı. Onları bu sporlar ile ilgilenmeye yöneltin. Bu sporları izleyebilmek için çok kanal ve platform var. İşletmenizde çalışanlar için de bir spor merkezi açmaya ne dersiniz? Dahası da var.  Onlara dev ekranlarda bu spor karşılaşmalarını izleme şansı verin. Bir gün, Otelinizin bir salonunda, kahvesini ya da çayını içerken, Dünya Dans Sporları Şampiyonasını izleyen çalışanlar olması işletmeniz için muhteşem bir kazanım olacaktır. Onları tiyatro ile kaynaştırın Çalışanların tiyatro ile ne ilgileri olur? Eğer kafanızda böyle bir soru varsa, silin. Eğer onların hayatına tiyatroyu katarsanız, sadece mutlu olacaklardır. Tiyatro izlemelerine yardımcı olun. Bilet hediye edin. Çalışma programlarını buna göre ayarlayın. Her çalışanınız – eğer buna gerçekten ilgi duyuyor ise- ayda bir kez tiyatro oyunu izlemesine yardımcı olun. Size geri dönüşü mükemmel olacaktır. Sadece tiyatro ile sınırlı kalmayın Eğer onlara zaman ve imkan tanırsanız, çalışanlarınız içinde çok sayıda insan operaya, baleye, konserlere de ilgi duyacaktır. Onların bu konudaki eğilimleri ile ilgili önyargılarınızdan kurtulun. Opera ve bale izleyen çalışanlarınızın sanatsal hassasiyeti yükselir. Bu da, onların çevrelerine daha zarif davranmalarını sağlar. Müzik konserlerine gitmeye teşvik edin. Türk Sanat Müziği, Pop Müzik, Halk Müziği, Batı Müziği. Hepsi değerlidir. Onları bu konserlere gönderin. Gruplar halinde gitmelerini sağlayın. Birlikte gitsinler ve birlikte mutluluk üretsinler. Çalışanlarınızı gezilere gönderin Onlarda bir yaşamdaşlık bilinci uyandırmak için, yaşadıkları kentin içinde ve çevresinde birlikte geziler düzenleyin. Gidilen yerdeki havayı birlikte teneffüs etsinler. Ortak eğlence ve öğrenme paydasında buluşsunlar. Nerelere gezi düzenlenebilir? Müzeler Antik şehirler Doğal güzellikler ( Kanyon, Şelale, Göl vb ) Mahalleler Komşu vilayetler Onları prestijli akıl oyunlarına yönlendirin Böylece hem eğlenirler, hem de dikkatleri ve çözüm becerileri gelişir. Bu oyunlara kafa yorarak, kendilerini faydalı olmayan faaliyetlerden korumuş olurlar. Odaklanma becerileri güçlenir. Neler olabilir? Satranç Briç Dama Go Araştırma yapılırsa, seçenekler artabilir. Bu oyunlara olan ilgilerini yükseltmek için turnuvalar düzenleyebilirsiniz. Ödüllü turnuvalar her zaman ilgi odağı olmuştur. İçerideki yetenekleri keşfedin Eğer çalışanlarınız ile yakın ve düzenli bir ilişki kurabilirseniz, çok önemli veriler elde edersiniz. Ama bu ilişki sürekli olmalıdır. Samimiyet olmazsa olmazdır. Çalışanlarınız, gerçek anlamda bir aile içinde olduklarını duyumsamalıdır. Böyle yaparsanız içlerindeki farklı potansiyeli keşfedebilirsiniz. Ne gibi yetenekler olabilir? Bu kalabalık kadro içinde enstrüman kullananlar olabilir. Onları bir araya getirip otelinize renk katacak bir müzik grubuna ne dersiniz? Çalışanlarınızın arasında rol yeteneği olanlar vardır. Mizah ve stand up becerisi güçlü çalışma arkadaşlarınız olabilir. Onların önünü açarak bir tiyatro ekibi oluşturmak nasıl olur? Bence çok farklı bir motivasyon kazandırmış olursunuz. Aidiyet duyguları güçlenir. Dans ya da folklor alanlarını da yabana atmayın. Hiçbir çalışan hakkında peşin hüküm vermeden bu alanda da bir araştırma yapın. Hiç ummadığınız kadın ve erkek çalışanlarınızın bu alanlara ilgi duyduğunu görebilirsiniz. Sevinin ve kabul edin. Onlara da alan açın. Eğer yeterli sayıda dansçı ve folklorcu varsa, neden ekipler kurmayasınız ki? Otelinizin ismi ile anılan bir dans ekibi ya da bir folklor grubu çevrede harika bir etki yaratır. Böyle ekipler, sizin, turizm çalışanları nezdinde prestij ve sempati elçileriniz olurlar. Daha da ileri gidelim. Bu ekipleri otelinizin eğlence programlarına da dahil edebilirsiniz. Çok etkili olur. Zira konuklar işin ticari boyutu olmadığını görür ve daha çok beğenirler. Amatör sporlarda takımlar kurabilirler. Bu da harika sonuçlar ortaya çıkarır. İzin verin ve destekleyin. Yer tahsis edin. Spor yapsınlar. Çok yararlı olur. Başka alanlarda da gizli yetenekler ortaya çıkabilir. Amatör aşçılar Barmenler Ressamlar Fotoğrafçılar Çiçek uzmanları Süslemeciler Bulun ve değerlendirin. İyi bir geliri olan, iyi koşullarda barınan, temiz ve sağlıklı vasıtalar ile transferi sağlanan, kendisine fırsatlar verilen, yetenekleri keşfedilen ve desteklenen, barışçı bir çalışma ortamı sağlanan çalışanlar gülümser. Bununla da kalmaz, konukların da gülümsemesi için elinden ne geliyorsa hepsini ortaya koyar. Onları da mutlu etmeyi başarır.