Bir kaç gün önce Muratpaşa Belediye başkanı Ümit Uysal CHP genel başkanlık yarışında ben de varım! Dedi. Kamuoyu tarafından bir ilçe başkanının siyasi fantezisi gibi değerlendirilen bu açıklama benim için çok daha ötesinde anlamlar içeriyor.
Çünkü bir gazeteci olarak Ümit Uysal’ı 2002 yılından bu yana tanırım. ART televizyonunda programlarıma defaten katılmışlığı vardır. ( Nerede O eski Televizyon programları ve ART ) Uysal’ın il başkanlığı döneminde Antalya’da 13 milletvekilliğin 8’ini CHP kazanmıştı.
Böylesine bir başarı sonrasında Uysal siyasette cesur bir adım atarak Bekir Kumbul’un karşısında Büyükşehir aday adayı olmuştu. Ancak CHP yönetimi Uysal’ı değil o dönem Rahmetli Süleyman Demirel’in önerisi ile Antalya’da valilik yapan Ertuğrul Dokuzoğlu’nu aday yaparak seçimi kaybetmişti.
CHP Genel Başkanlığı koltuğuna bir aday çıktı! Başkan Ümit Uysal sinyal verdi | TGRT Haber
O dönemden sonra siyasette bir durgunluk dönemi yaşayan Uysal 2014 Yerel seçimlerinde aday karmaşası yaşayan CHP’de kurtarıcı olarak Muratpaşa’ya aday oldu. Bakmayın şimdi Muratpaşa’nın CHP’nin kalesi gibi göründüğünde 2014 seçimlerinde CHP Muratpaşa’yı kaybetme korkusuyla adaylarını geri çekerek Uysal’ı aday yapmıştı. Seçimi kazanan Uysal Muratpaşa’da hatırı sayılı işlere de imza attı.
En son seçimde ise yüzde 63’e varan oy oranıyla yeniden başkan seçildi. Uysal son seçimlerde aynı zamanda Büyükşehir Belediye başkan aday adayı olmuştu. Muhittin Böcek ile karşı karşıya gelen Uysal adaylığın Böcek’e verilmesi sonrasında gardı düşse bile Muratpaşa’ya yeniden evet diyerek siyasette tutundu.
CHP’nin Muratpaşa oylarına şöyle bir bakıldığında Muhittin Böcek’in seçilmesine nasıl bir katkı sağladığını da görebilirsiniz. Uysal’ın son çıkışı ise bir belediye başkanının siyasette güçlü bir iddiasını ortaya koyuyor. Bu iddianın altı boş kuru bir ifade olmadığını düşünüyorum.
Çünkü son 25 yıl yani CHP rahmetli Baykal tarafından yeniden kurulmasından bu yana yaşanan süreçte Antalya her dönem bir aktör olarak var oldu. CHP’de Antalya’dan 2. bir genel başkan olması Baykal ile başlayan siyasi bir kültüründe tezahürü olabilir.
Uysal gelişen tüm parametreleri hesap ederek böyle bir çıkışta bulunmuştur. Diye düşünüyorum. Çünkü ART dönemlerinde program çıkışı meşhur çorbacıya gitme gibi bir geleneğimiz olmuştu. Akdeniz’in ve hatta Torosların iki genci olarak memleket meselelerine kafa patlatmışlığımız ve bir birimizi ikna edici tartışmalarımız vardır. O dönemden bu yana siyaseti dar bir çerçevede yapmak istemediğini ve potansiyelini ülkenin menfaatleri için kullanmak istediğini dile getirmekten hiç çekinmedi.
Uysal’ın bu çıkışında en büyük dezavantajı CHP içinde bulunan siyasi tröstlerin varlığı olduğunu düşünüyorum. Yoksa gençlik kollarından bu yana mensubu olduğu siyasi partide her kademede görev yapan Uysal’ın Özgür Özel’den eksik bir yanı görünmüyor. .