Ah..! Ah..!
Ciğerlerimiz yanıyor, kalbim çok acıyor. Ormanlarda yaşayan masum canlar cayır, cayır yanıyor. Asırlık ağaçlar yanıyor. Evler yanıyor. İzmir’de bir çok mahalle boşaltıldı. Evler yandı , bitti, kül oldu. Bazı bölgelerde yangın kontrol altına alınsa da, artan rüzgardan dolayı hala kontrol altına alınamayan bölgeler mevcut.
İzmir, Hatay, Bilecik, Manisa, Bodrum, Adana, Antalya…
Ah..!
Ah..!
Mevsim normallerinin üzerinde yaşanan sıcaklıkların ve kuru havanın etkisi oldukça fazla. Bir bakıyorsunuz ağustos sıcağı, bir bakıyorsunuz fırtına, yağmur. Sebebini hepimiz biliyoruz tabiki ; “Küresel ısınma”. Lakin eş zamanlı ülkemizin pek çok yerinde orman yangınlarının yaşanması kafalarda soru işareti bırakmıyor değil.
Sıcak ve kuru hava koşulları orman yangınlarını tetikliyor. Özellikle yüksek rüzgar hızları, düşük hava nemi ve fön rüzgarları ya da kuru ve hamleli rüzgarların büyük oranda yangına neden olma ve çıkan yangınların büyük yangınlara dönüşmesine neden oluyor.
Orman yangınları konusunda yeterli değiliz. Ciddi anlamda donanım, teçhizat, eğitim ve önlem gerekiyor. Devletimizin bu konuda daha duyarlı olacağı ve gereken önlemleri alacağını düşünüyorum.
Çok üzgünüm…
Geçmiş olsun Türkiyem.
