Eğer on roman ve on yazarı bir çırpıda sayabiliyorsanız ne sınavlardan korkarsınız ne de pabuç bırakırsınız sizi sınayanlara. Her daim cümleleriniz olur ve cümlesiyle baş edebilirsiniz problemlerin. Mesela yalnızlıktan korksanız bile yalnız bırakılmaktan korkmazsınız o zaman.
Eğer on romanı ve on yazarı ezbere biliyorsanız, okuduğunuz ve okuyacağınız on romanı ezbere sayabiliyorsanız, ezbere konuşanların ve ezberlerin peşinden koşanların kendilerine ait bir cümleleri olmadığını keşfedersiniz hemencecik. Ve size ezberlerini dayatanların ezberlerini bozarsınız.
Eğer on yazar on roman hakkında cümleler kurabiliyorsanız ve er açabiliyorsanız hayatınızda onlara, hayatınızdan çirkinliklerin cümlesini def etmek için bir adım atıyorsunuz demektir. Artık, lüzumsuz hikayeler ve lüzumsuz hayatlar hayatınızı kirletemeyecektir. Hayatınızı işgale yeltenenler o romanlardan fırlamış cümlelerden örülü zırhlara çarpıp oracıkta kalacaktır. Cümlelerden örülü bir zırhla korunuyorsa hayatınız çirkinliklerin cümlesi hayatınızın uzağına düşecektir.
On yazarınız ve on romanınız varsa ve siz, o romanlarda kaybolup kendinizi yeniden bulmayı başarabiliyorsanız, kendisi olmayı başaramayanları da çabucak keşfedebileceksiniz demektir. Kendisi olmayı başaramayanların sizi kendisine benzetmeye ve size kendisini yutturmaya çalışması boşunadır o zaman. Siz, kendiniz olmaya ve kendiniz kalmaya devam ettikçe birileri kendisinden utanmaya başlayacaktır.
On romanın içinden geçmiş ve on yazarla aynı kaygıyı taşıyabilmişseniz, hayata karşı verdiğiniz o büyük kavgayı da kazanmış sayılırsınız. Elbet kaygılar ve kavgalar bir ömür boyu sürer; ama sözün ve cümlelerin hasına sahipseniz kaygıyı alt edip kavgayı def edebilirsiniz hayatınızdan.
Sahi, en son ne zaman bir roman okudunuz ve en son bir yazarın uykusuz gecelerine ortak olup bir kitapla sabahladınız? Ve neden bu kadar eğreti duruyorsunuz hayatta, sizi eğreti kılan eksiklik ne?