Selami Şahin

Tarih: 31.12.2025 17:06

ANTALYA ESNAF SEÇİMLERİNDE ANKARA RÜZGÂRI: YİĞİNER Mİ, PALANDÖKEN Mİ?

Facebook Twitter Linked-in

Antalya’da esnaf ve sanatkâr camiası bugünlerde sadece kendi tezgahını değil, sandık yolunda Ankara’dan esecek rüzgârın yönünü de tartışıyor. Görünürde yerel oda seçimleri var gibi dursa da perde arkasında Türkiye’nin iki dev ismi; TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken ve TŞOF Genel Başkanı Mehmet Yiğiner’in stratejik satranç hamlelerini izliyoruz.

Bu seçim, sadece birer başkanlık yarışı değil; yaklaşan birlik seçimleri öncesi bir "güç tahkimi" mücadelesine dönüşecek gibi görünüyor. Oda başkanlarının büyük bir çoğunluğu, dönemin yeni ve öznel koşullarını analiz ederek pozisyonlarını belirliyor. Hal böyle olunca, Ankara’daki makro kutuplaşma, Antalya’nın yerel dinamiklerinde tam karşılığını buluyor.

İki Farklı Ekol, İki Farklı Vizyon

Denklemin bir tarafında, hükümetle kurduğu rasyonel diyaloglar ve devletin tüm kurumlarıyla eşgüdümlü çalışma yeteneğiyle dikkat çeken TŞOF Genel Başkanı Mehmet Yiğiner var. Yiğiner, esnafın sorunlarını çözme noktasında "icraat odaklı" bir profil çizerek değişim isteyen kitleler için yeni bir yol olduğunu vurgulayarak seçim hazırlanıyor. 

Diğer tarafta ise çeyrek asrı devirmiş, kimilerine göre yaşayan bir tecrübe, kimilerine göre ise artık değişim vakti gelmiş bir statükonun temsilcisi olan Bendevi Palandöken duruyor. Palandöken’in zaman zaman siyasetin karşısında konumlanan tavrı, Ankara ile köprü kurmak isteyen esnaf nezdinde bir "yorgunluk" belirtisi olarak okunurken; Yiğiner’in hükümet nezdindeki kredisi, sorunların çözümü için bir "altın anahtar" olarak değerlendirenler var. 

Antalya’daki "Vekaletler" Savaşı ve Güç Dengesi

Antalya özelinde dengeler tam bir "yüksek gerilim" hattı gibi. TESK Genel Başkan Yardımcısı ve AESOB Başkanı Adlıhan Dere, Bendevi Palandöken’in en yakın yol arkadaşı olarak bu seçimlerde mevcut yapının Antalya’daki "kalesi" konumunda.

Ancak bu kalenin karşısında, TŞOF Yönetim Kurulu Üyesi ve Servisçiler Odası Başkanı Süleyman Şahin’in öncülük ettiği güçlü bir direnç hattı var. Şahin, Mehmet Yiğiner ile omuz omuza hareket ederek; şoför, servisçi, otobüsçü ve hafriyatçı esnafının sayısal ve stratejik gücünü, Yiğiner’in değişim vizyonuyla hareket etmek istediğini aleni şekilde yaptığı açıklamalar ile gösterdi. Süleyman Şahin ile Adlıhan Dere arasındaki kamuoyuna yansıyan restleşmeler, aslında Palandöken ile Yiğiner arasındaki büyük mücadelenin Antalya cephesidir.

Esnafın Gücü: Değişimin Anahtarı

Türkiye’deki ulaşım sektörüne bağlı odaların doğrudan TŞOF’a bağlı olması, Mehmet Yiğiner’in sahadaki hazırlığını ve nüfuz alanını oldukça kuvvetlendiriyor. Esnaf şimdi şu kritik soruya cevap arıyor: "Yıllardır aynı koltukta oturan bir statüko mu,  Ankara ile yeni bir dil geliştireceğini vaat eden bir yönetim anlayışı mı ? 

Burada unutulmaması gereken en temel gerçek şudur: Esnaf ve sanatkâr, kendi iradesiyle karar verdiğinde sadece bir oda başkanını değil, konfederasyon başkanını dahi değiştirebilecek ve Ankara’nın tüm dengelerini yeniden kuracak köklü bir güce sahiptir. Antalya oda seçimleri bittiğinde sandıktan çıkan sonuç, sadece yerel başkanları belirlemeyecek; aynı zamanda birlik seçimlerinde Palandöken’in yaşı ama tecrübesini mi, yoksa Yiğiter’in dinamik yapısının galip geleceğini tescilleyecektir.

Görünen o ki; Antalya esnafı bu kez sadece mühür basmayacak, geleceğini de oylayacak.


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —