Selami Şahin

Tarih: 05.11.2025 17:54

KONTEV’DE AŞK BAŞKADIR

Facebook Twitter Linked-in

Bir zamanlar Antalya’nın sahil kıyısında, nüfusu yalnızca 25 bin civarında olan sakin bir kasabaydı Konyaaltı. Bugün ise, bu küçük ilçede kurulan bir vakıf, yıllar içinde öylesine önemli bir noktaya taşındı ki, Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin uhdesine kadar uzanan tartışmaların odak noktası oldu. Adı, kulağa son derece masum geliyor: Konyaaltı Turizm Kültür ve Eğitim Vakfı (KONTEV). Ancak bu masum isim, son yıllarda “bağış”, “iskân kolaylığı” ve “kapalı devre yönetim” iddialarıyla birlikte anılmaya başladı.

KONTEV’in hikâyesi 1990’ların sonunda, Konyaaltı’nın ilk belediye başkanı Hasan Talşık döneminde başlıyor. Henüz turizm potansiyeli yeni fark edilen, yapılaşması sınırlı bir belde olan Konyaaltı’nda, bölgenin kültür ve eğitim alanında gelişmesi amacıyla bir vakıf kuruluyor. Kâğıt üzerinde amaç oldukça açık: ilçenin eğitimine, kültürüne ve turizmine katkı sağlamak. Ne var ki, aradan geçen 25 yılda bu vakfın bu alanlarda gerçekleştirdiği somut bir proje ya da faaliyet kamuoyuna yansımış değil.

1999 yılı, vakfın tarihinde bir dönüm noktası var. O yıl, Muhittin Böcek ANAP’tan Konyaaltı Belediye Başkanı seçiliyor ve kısa süre içinde KONTEV’in yönetimini devralıyor. Böcek’in göreve gelmesinin ardından vakıfta da önemli bir değişiklik yapıyor. O dönem vakıfta müdür olarak görev yapan Akın Önen’in yerine, henüz meslek hayatının başında genç bir avukat olan Cansel Çevikol getiriliyor. Bugün Antalya siyasetinde tanınan bir isim haline gelen Çevikol’un, o yıllardan bu yana Böcek’in her zaman kontenjanında önemli görevlere geldiği herkes tarafından biliniyor.

Ancak vakıfla ilgili bir başka dikkat çekici ayrıntı da yıllar sonra ortaya çıktı. Muhittin Böcek’in sevgilisi olduğunu itiraf eden M.K., kendi ifadesine göre KONTEV’de işe başlatılmış. Ne yani, bu vakıf sadece birilerinin sevgilisine istihdam oluşturmak için açılmadı ya!

Vakıf, sonraki yıllarda neredeyse görünmez hale geliyor. Ne internet sitesi ne şeffaf faaliyet raporları, ne de kamuoyuna açık bir etkinlik duyurusu bulunabiliyor. Adında “turizm, kültür, eğitim” geçen bir vakfın bu alanlarda tek bir haberinin bile olmaması dikkat çekici. Buna rağmen vakıf, Konyaaltı Belediyesi’nin hemen her döneminde varlığını koruyor, ancak ne yaptığı bilinmiyor.

2019 yerel seçimleri hem Antalya hem de KONTEV için yeni bir sayfa açıyor. Muhittin Böcek, bu kez CHP adayı olarak Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı seçiliyor. İlginç olan şu ki, Böcek’in büyükşehirdeki ilk icraatlarından biri, KONTEV’i Büyükşehir Belediyesi’nin uhdesine almak oluyor. Oysa vakıf, kuruluşundan bu yana Konyaaltı Belediyesi’ne bağlı bir yapıya sahipti. Bu hamle, o dönem kamuoyunda sessizce geçiştirilse de, bugün geri dönüp bakıldığında oldukça anlamlı görünüyor.

Çünkü sonraki yıllarda vakıf, Antalya kamuoyunda bambaşka iddialarla anılmaya başlıyor. Müteahhitlerin, iskân işlemleri sırasında “bağış” adı altında KONTEV hesabına para yatırdıkları yönündeki ifadeleri gündeme geliyor. Bir iş insanı, 27 dairelik projesi için kendisinden 2,5 milyon lira istendiğini, pazarlık sonucu 500 bin lirada anlaşıldığını, bu paranın 200 bin lirasını doğrudan KONTEV’in hesabına yatırdığını söylüyor. Bir başka müteahhit ise 7 milyon liralık talep karşısında 300 bin liralık “bağış” yaptığını ifade ediyor. Bu paraların iskân kolaylığı karşılığında talep edildiği, ancak resmî belgelerde “vakfa yapılan bağış” olarak gösterildiği iddia ediliyor.

Kamuoyunda en çok dikkat çeken çıkışlardan biri ise eski AK Parti milletvekili Gökçen Enç’in paylaştığı bir tweet. Enç, açıkça “Konyaaltı Eğitim Kültür Vakfı’na bağışı yaparsın, bir saat sonra iskan elinde” ifadelerini kullanıyor. Bu sözler, uzun süredir konuşulan iddiaları adeta doğrular nitelikte. Ancak bu paylaşım ne vakıftan ne de belediye kanadından hiçbir şekilde yalanlanmıyor.

Tüm bu gelişmeler, “KONTEV gerçekten neden kuruldu, bugün ne yapıyor?” sorusunu yeniden gündeme taşıyor. Zira vakıf bugüne kadar turizm, kültür veya eğitim adına tek bir ciddi proje ile anılmamışken, adının rüşvet ve çıkar ilişkileriyle birlikte geçmesi hem şaşırtıcı hem düşündürücü.

KONTEV’in kurulduğu günden bu yana “kapalı devre” biçimde yönetilmesi, kamu kaynaklarının şeffaflığı açısından da ayrı bir tartışma konusu. Üstelik bugün geldiğimiz noktada, bu vakfın büyükşehir belediyesiyle organik bağ kurmuş olması, yerel yönetim-vakıf ilişkisinde sınırların bulanıklaştığını gösteriyor. Küçük bir ilçede, birkaç gönüllünün kurduğu bir vakfın, yıllar içinde Antalya’nın en büyük siyasi tartışmalarından birinin merkezine yerleşmesi tam anlamıyla bir ironi değil mi?


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —