CÜNEYT BOL

Tarih: 17.08.2025 09:52

KOSKOCA PROFESÖRÜ İSYAN ETTİRDİK YA!

Facebook Twitter Linked-in

Aksu’da meydana gelen iki orman yangınında alevlerin Perge Antik Kentinin duvarlarını yalamasının ardından Perge Kazı Başkanı Prof. Dr. Sedef Çokay, ekibiyle birlikte apar topar Kent Konseyi’ne giderek, “Çevre kirliliğini önleyin. Bu yüzden orman yangınları antik kentlerimizi yakıyor” diye çağrı yaptı. 

Koskoca profesör işi gücü bırakıp Antalya’nın sesi olan kuruluşlarından yardım isteyerek hem ilgili kurum ve kuruluşları hem de vatandaşları uyarmak zorunda kalmıştı. 

Bu çok haklı bir çağrıydı çünkü antik kentlerin içinde bulunduğu alanların çevresi adeta çöpler ve bitkilerle çevriliydi.

Değerli hoca bu çağrıyı yaptıktan sonra da traktörlerin römorklarını tıka basa dolduran çöpleri gösteren fotoğrafları da paylaştı.

Çünkü geçtiğimiz günlerde Antalya’nın geleceğe göz kırpan Aksu ilçesinde yaşanan orman yangını bize çok önemli bir gerçeği göstermişti

8o yıldır kazılan hem tarih hem de turizm açısından çok önemli olan, Antalya’nın ve Aksu’nun adeta içindeki Perge Antik Kenti, duvarlarını yalayan alevlerin pençesinden güçlükle kurtarılmıştı.

Peki nasıl olmuştu da diğer antik kentleri tehdit eden yangınlar dünya mirasımıza bu kadar kolayca ulaşabiliyor ve zarar veriyordu?

*

Perge Antik Kenti Kazı Başkanı Profesör Sedef Çokay, adeta antik kentlerimizi yok eden bu felaketlerin perde arkasını Kent Konseyinde yaptığı açıklamada anlattı.

Hoca’ya göre ‘Çevre kirliliği’ çok önemli bir sorun haline gelmişti. 

Yani antik kentlerin çevresi çöplerle ve bakımsız bitkilerle doluydu. 

 Tarihi kentler ormanlık bölgenin yakınında olduğu için yangına çok elverişli otluk ve ağaçlık alanlar, vatandaşların attığı şişeler, iklim sorunları ve en önemlisi ilgisizlik, bu yangınların çıkmasına, büyümesine ve sahipsiz bir şekilde doğada varlığını sürdüren varlıklarımızın yanarak büyük zarar görmesine neden oluyordu.

Hoca elbette işin, ilgili kurumları yöneten  siyasi boyutuna yönelik bir açıklama yapmamış, bu kirlilikten kimlerin sorumlu olduğu yönünde bir kurumu işaret etmemişti. 

Ancak yapılan çağrı yerine ulaşmış olmalıydı. 

*

Doğadakİ antik kentler her zaman büyük tehdit altındadır. 

İklim koşulları, depremler ve yangınlar ile ellerinde dinamitlerle, altlarında iş makineleriyle gezen tarih hırsızları, binlerce yıl öteden günümüze gelmeyi başarmış bu dünya mirasını adeta fare gibi kemirir, yok eder. 

Yangın felaketine uğramış tarihi kentlerdeki eserler yok olur, niteliklerini kaybeder, renkleri kararır vs.

Özetle; böylesine büyük bir zenginliğimiz olan tarihi kentlerin çevresinde yangına neden olacak ‘Çevre Kirliliği’nin boşverilecek bir yanı yoktur. 

Bu tarihi zenginliğimizi korumak kamu yönetiminin sorumluluğu altındadır. 

Kültür ve Turizm Bakanlığı ile müzeler, ülkemizin tümündeki antik kentler ve tarihi bölgeleri korumakla yükümlüdür. 

Doğal Miras, kültürel mirasla birlikte Dünya Mirası'nı oluşturur. 

Tabiat ve Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu’da bu zenginliklerimizin emanet edildiği önemli ve sorumlu kurumlardan biridir. 

Bu kurumlarımızın alacağı önlemler ve yapacakları tüm çalışmalar, tarihi ve doğal zenginliklerimizin korunmasının ve gelecek nesillere ulaştırılmasında büyük önem taşır.

‘Liyakat’ bu işlerde yine listenin üst sıralarındaki temel kurallardan biridir. 

Elbette halkımızın bu felaketlerdeki sorumluluğu da en az bu kurumlarımızınki kadar büyüktür. 

*

Dünyanın en güzel coğrafyasına ve tarihi mirasına sahip vatanımız Anadolu, üzülerek söylemek gerekir ki ciddi tehditler altında. 

Yeraltı ve yerüstü sularınin tükenmesi, hava ve deniz kirliliği, insan eliyle bu vatana verilmiş büyük zararların sonucunda ortaya çıkmış felaketler olmasının yanı sıra çarpık kentleşme, toplumsal sorunlar, suç oranlarının aşırı artması, güvenlik meselesi, kadın cinayetleri, hırsızlık ve yolsuzluklar, adalet ve hukuk sorunlarıyla vs. tüm dünyaya karşı bizim başımızı eğen olumsuzluklar olarak ortada duruyor. 

Tüm bunların yanı sıra, sorumluluğumuz altındaki tarihi kentlerimizin adeta sahipsiz ve korumasız durumda olması, ülkemizin ve milletimizin itibarını giderek aşağıya çekiyor. 

Dünyanın özenerek baktığı dünya mirası, ilgisizlik nedeniyle ellerimizin arasından kayıp gidiyor.

*

Perge Antik Kenti Kazı Başkanı Profesör Sedef Çokay’ın Kent Konseyi ziyaretinde yaptığı çağrı millet olarak mahcubiyetimizi katlayacak türden. Ne diyor Hoca? “Binlerce Yıllık Perge Antik Kenti Tehlikede! Tarihimiz Kirlenmesin, hep birlikte koruyalım.”

Ülkemize gelen turistlerin ellerine çuval alıp tatil yaptıkları bölgeleri temizlerken çekilen görüntüleri sosyal medya aracılığıyla adeta tüm dünyanın gözüne sokulurken, bilim insanlarımızdan yükselen çığlıklar bu ayıpları katlayarak büyütüyor. 

*

Profesör Sedef Çokay’ın yaptığı çağrı hepimize. 

Perge’nin 80 yıldır kazıldığını, daha yıllarca da kazılmaya devam edeceğini dile getiren ve Perge çevresinde yaptıkları temizlik çalışmalarından görüntüler paylaşan Prof. Çokay, “Buradaki zenginliği gün yüzüne çıkarmak kadar korumakta önemli. Ekibimiz bu bilinçle çalışıyoruz. Yaşadığımız yangın sonrası bölgedeki çevre kirliliği dikkatimizi çekti. Ekip olarak çevre temizliği yaptık. Bölge halkımızdan çevre temizliği konusunda biraz daha duyarlılık bekliyoruz” dedi. 

Bu arada paylaşılan görüntülerde traktörlerin arkasındaki römorkların çöp yığınlarıyla dolu olması inanılır gibi değildi. 

Ne diyelim? 

Ülkemizin zenginliklerini ortaya çıkarmak için asırlarca canla başla çalışan bu insanların emeklerinin bir çırpıda yok olmasını önlemek ve bu değerlerimize sahip çıkmak için hem kamu yönetimi hem de vatandaşlarımıza büyük görevler düşüyor. 

Artık dünyaya rezil olmaktan rahatsız olmak zorundayız. 

Artık her türlü zenginliğiyle Anadolu’muza sahip çıkmak zorundayız.


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —